Soldado öyle bir gol attı ki; kendi golcülüğünü ve Fenerbahçe’nin büyüklüğünü bir kez daha hatırlatır şıklıktaydı. Fenerbahçe bu golle devreyi 1-0 önde kapatırken bu sezon deplasmanda ilk kez devreye önde girme istatistiği, Sarı-Lacivertlilerin nasıl kötü bir geçmişten geldiğini gösteriyordu.
Ersun Yanal’ın etkisi, ilk iki maçta pek anlaşılmamıştı ama dünkü Fenerbahçe, özellikle ilk yarıda göze çarpan bir düzelme içindeydi. Afla geri dönen Volkan ile Dirar’ın sahada olması, yeni transfer Sadık Çiftpınar’ın savunmaya montesi, kulübede unutulan Soldado’nun dönüşü Fenerbahçe’yi ilk 45 dakikanın patronu yaptı.
İkinci devrede ise dengeler değişti. Samet Aybaba, tempoyu yükselterek rakibini hataya zorlamayı planlamıştı. Yusuf Erdoğan’ın soldan gelen ve bitip tükenmeyen bindirmeleri, Türkiye’nin en iyi kapanan takımlarından olmasına karşın Fenerbahçe’yi sıkıştırmaya başladı.
Bu dakikalarda Ersun Yanal’ın hamlesi yorulan Mehmet Ekici’nin yerine topu ayağında tutup oyunu soğutacak Valbuena’yı sahaya sürmek oldu. Ancak bu hamle Bursaspor’un iştahını ve baskısını frenlemeye yetmedi. Topun kontrolü tamamen Bursaspor’daydı. Çıkana kadarki Soldado’nun savaşçılığı, Skrtel-Sadık ikilisinin uyumu, kalede Volkan’ın güvenli duruşu, diğer oyuncuları da yukarı çekince Fenerbahçe dengeyi zor da olsa sağladı.
Fenerbahçe, çok zor bir deplasmanda altın değerinde 3 puana çok yaklaşmıştı ama Aytaç buna izin vermedi. Yine de Fenerbahçe’nin yüksek mücadele gücü de gelecek haftalar için umut verdi.
Bursaspor ise genç bir ekip oluşturuyor. Bu kadroya birkaç takviye, seneye Bursaspor’u da çoklu şampiyonluk yarışının içine sokabilir. Samet hoca yine yapmış yapacağını...
Aytaç’ın golünde Cüneyt Çakır’ın yardımcı hakemini çağırarak pozisyonu onunla incelemesi de ilginç bir hamleydi. Sanırım dünyada da ilkti. Çakır bu hareketi ile de farklı olmayı başardı.