Abdullah Avcı projelerin hocasıdır. Sihirli değneğe değil futbolun bilimine inanır. Bir proje hocası olarak zamana ve rahat çalışma şartlarına ihtiyacı vardır. Asıl mesele de burada başlıyor. Türkiye’de yarışmacı takımların bekleme zamanı yoktur, hoş her takım öyle ya, bizim memleket insanının beklemeye tahammülü yoktur genelde. Beşiktaş’ta da olan o biraz. Son kullanma tarihi gelen bir takım yeniden dizayn edilmeye çalışılıyor ama Abdullah Avcı’nın ne zamana ne de rahat çalışma ortamına olanağı yok. Üstelik Avcı baskı altında çalışma deneyimine sahip değil. Stres yönetimi eksikliği kadro tercihlerinde ona hata yaptırıyor.
Dün sahaya çıkan kadroda savunmanın asıl yerinde oynayan Caner hariç Douglas, Gökhan, Necip’ten kurulması zaman zaman teknik adamların başvurduğu bir yöntemdir. Bu tercihlerin asıl sorunu takım oyununa katkısıdır. Dünkü savunma kurgusu genel olarak başarılıydı. Ligin en süratli forvetlerini kadrosunda bulunduran ve çok adamlı hücuma çıkan rakibi karşısında ilk yarıda neredeyse hatasız oynadı ama forvet hattı gol üretemeyince, maç kilitlendi. Üstelik de Avcı’nın sihirli değnek olarak gördüğü Burak Yılmaz sahadaydı. Burak ilk yarı neredeyse tek pas alamadı. İkinci yarıda gerilerden gelen uzun paslara depar yaptı, ki en sevdiği pozisyonlardı bunlar, koştu ama alamadı o topları, maç ve antrenman eksikliği buna engel oldu.
Beşiktaş’ta Ljajiç’in gününde olmaması, kanatlardaki Nkoudou’nun ve özellikle Diaby’nin Başakşehir’in kademeli savunma bloğunu aşamaması, Burak’ın henüz form tutmaması ile birleşince ortaya Beşiktaş açısından son yılların en vasat futbolunu çıkardı. Okan Buruk, yardımcılığını yaptığı Abdullah Avcı’yı iyi tanıyordu. Takımını kendi yarı alanında tuttu, alan daralttı ve gol geciktikçe Beşiktaş’ın ve tribünlerinin strese gireceğini düşünerek buna oynadı. Başakşehir’in 1 puana oynaması futbolu daha da keyifsiz hale getirmişti ama 3 puan şansı da avucunun içine düştü. Crivelli’nin golünden sonra konuk ekip şoka giren Beşiktaş’a ikinci golü de atabilirdi.
Son bölümde ise Beşiktaş’ın maça dönüşü vardı. Burak Yılmaz’ın penaltı golü 1 puanı getirdi, takıma olan güveni değil.
Sonuç olarak, değişimin sancılarının yaşayan Beşiktaş yine soru işaretleri ile dolu bir 90 dakikayı geride bıraktı. Kum saati ise Abdullah Avcı için işlemeye devam ediyor.