Bazen bir yenilgi ileri sıçrama yapmak için itici güç olur. Bazen de bir yenilgi, pres makinasına giren eşyanın dağılması gibi telafisi olmayan bir sürecin başlangıcına dönüşebilir. Trabzonspor karşısında alınan mağlubiyet Beşiktaş açısından nasıl bir yeni başlangıç yaratacaktı? Sergen Yalçın, yol kazası yapan Beşiktaş’ı şampiyonluk yarışında yeniden rotaya sokabilecek miydi?
Siyah- Beyazlılar, ligden düşebilecek takımlar listesindeki Antalyaspor’a konuk olmuştu. Yönetimi istifa eden kulüpte ağırlık, deneyimli hoca Ersun Yanal’ın omuzları üzerindeydi ama takımda 5 sakat, 1 cezalı vardı. Yanal’ın da eli kolu bağlıydı, kadrosu dardı. Ancak bazen en zoru en zayıfı olur. Dün de Beşiktaş, kağıt üzerinde mutlak favori olmanın bir şey ifade etmediğini gördü. Sergen Yalçın, Ljajiç ve N’Koudou’yu ilk 11’e koymuştu ama istediği sonucu göremedi. Ljajiç maç eksikliğini hissediyordu. Atiba yorgundu. N’Koudou işbitirici koşularını yapamıyordu. Larin ise en beceriksiz günlerinden birindeydi, kalecinin hatalı pasını gole çevirmeyi beceremedi, maçın öyküsünü değiştiremedi. Beşiktaş, Larin’in kaçırdığı bu fırsat kadar net pozisyonu ilk yarı boyunca üretemedi. Buna karşılık pozisyon da vermedi. Antalyaspor tek organize atağında Gökdeniz’in kafa golüyle soyunma odasına skor üstünlüğüyle girdi.
Maçın ikinci yarısı da temposuz ve durağandı. Yanal, 0-0’a oynarken bulduğu golü piyango görüp sert savunmasını daha bir iştahla sürdürüyordu. Beşiktaş ise rakibi hataya zorlayacak baskıyı kuramıyordu. Sergen Yalçın pek yapmadığı bir yönteme başvurdu, üç oyuncu değişikliğini aynı anda yaptı. Atiba, Ljajiç, N’Koudou kenara alındı, Mensah, Oğuzhan, Ghezzal’ı sahaya sürdü. Ancak bu şoklama Beşiktaş’a bekledi golü getirmiyordu. Antalyaspor iyi kapanıyor, Aboubakar topla buluşamıyor, ev sahibi ekip Boffin’i aşamayan uzaktan şutlar dışında Beşiktaş’a şans tanımıyordu.
Beşiktaş’a aradığı fırsatı Veysel Sarı verdi. 72. dakikada gördüğü kırmızı kartla takımını 10 kişi bıraktığı gibi o faul atışından Vida’nın beraberlik golü de geldi. Bir faul iki sonuç doğurmuştu.
Kritik gollerin adamı Vida’nın sayısı Beşiktaş’ı hareketlendirdi. Siyah-Beyazlılar baskısını artırdı. Larin’in direkten dönen topu, Oğuzhan’ın karşı karşıya pozisyonda Boffin’de kalan şutu galibiyet golünün habercisiydi ancak o gol bir türlü gelmedi.
Sonuç olarak Beşiktaş, Trabzonspor maçında olduğu gibi dün de galip gelecek hatta farka gidecek kadar pozisyon üretti ama yeterli gol üretemedi. Bakalım Cenk Tosun’lu formül gol becerisi düşen Beşiktaş’ı yeniden golcü bir takıma dönüştürebilecek mi?
Son söz Antalyaspor’a. Ersun Yanal, “Çanakkale Geçilmez” ile nereye kadar gitmeyi düşünüyor acaba?