Beşiktaş bu grubun ağasıydı. Şampiyonlar Ligi gruplarından çıkacak kadro -ki geçen sene rekorlarla çıktı- biraz da rakipleri ciddiye almadığından olsa gerek, işi son 90 dakikaya bıraktı.
Stat salkım saçak değildi ama tribünleri büyük ölçüde dolduran taraftar, tur için beraberliğin yettiği maçta takımını galibiyet için yüreklendirdi.
İlk 45 dakika topu kontrol eden Beşiktaş, rakibi bunaltan bir baskı kurmasa da iki net pozisyon üretti ama golü bulamadı. Savunmada kalan Malmö, kontrollü oyunu tercih etti ve fazla çıkmadı. Planları soyunma odasına gol yemeden gitmek ve kartlarını ikinci yarıda oynamaktı belli ki. Oğuzhan ile Ljajic’in birbirini bozması ile etkinliği azalan orta sahaya Mustafa ve Love’un ne yaptıklarını bilmemeleri eklenince düşük tempolu bir maç çıktı ortaya.
İkinci yarının hemen başında Beşiktaş için en kötü senaryo gerçekleşti. Ljajic’ten kaynaklanan hatalı pası kapan Antonsson, uyumlu bir ikiliye dönüşemeyen Vida-Necip’in arasından gol vuruşunu yaptı. Antonsson geriden destek alamamasına rağmen Beşiktaş savunmasını neredeyse tek başına bunalttı.
Kötü olan, turdan edecek olan bu golü yemek değil, gole karşılık verecek reaksiyonu gösterememekti. Beşiktaş 7 Uyurlar’ın futboldaki 11 Uyurlar -Kulübeyi de eklemek lazım tabii- versiyonu gibiydi. Sakatların çokluğu nedeniyle sağ bekte oynatılan Dorukhan’ın gençliğine verip onu ayrı tutarsak, bir de Medel’i çıkarırsak Beşiktaş’ta maça asılan, iyi oynayan, hatta ortalama oynayan bir futbolcu yoktu. Seyirci bile takımdaki düşük enerjiden etkilenip o tüm dünyaya haber olan gürültücülüğünü bırakmıştı 11 Uyurlar’ı rahatsız etmemek için! Oğuzhan’ın oyundan alınmasında, Love’un çıkışında ve Quaresma’nın kırmızı kartında sesleri çıktı, o da yuhalamak için.
Şenol Güneş de formsuzdu. Tamam, kulübede hamle oyuncusu yoktu ama maçı çevirmesi için sahaya sürdüğü isimler de döküldü. Gökhan Töre futbolu unutmuş gibiydi. Larin son dakikalarda karşı karşıya pozisyonu atamadı. Kısacası Beşiktaş çok ama çok tuhaftı. Bazen takımlar yollar çetinleştiyse tercih kullanır, eleme yapar. Avrupa Ligi feda edilecek bir kulvar değil ama öbür şık daha da dramatik. Beşiktaş, Süper Lig’de küme düşebilecek bir takıma yeniliyorsa vah ki vah şampiyonluk hayallerine...