Düşünmek, fikir üretmek, filozofların tekelinde değildir. Filozoflar, etik, estetik, metafizik ve bilgi gibi temel meseleler üzerinde kafa yorar, kavrayıcı ve açıklayıcı sistemler inşa etmeye çalışırlar. Acil ve hayatî meseleler daha hızlı düşünmeyi ve çözüm üretmeyi gerektirir. Böyle meselelerle, sosyal bilimcilerin, aydınların ve edebiyat adamlarının ilgilenmesi son derece tabiidir. Edebiyatın etkileme gücünden faydalanmaya çalışan düşünürler ise ayrı bir yazı konusu olabilir.
***
Mehmed Âkif, Yahya Kemal, Peyami Safa, Necip Fâzıl, Ahmet Hamdi Tanpınar, Kemal Tahir ve Cemil Meriç gibi, gerçekten “düşünen” şair ve yazarlar, hiç şüphesiz, Türk düşünce hayatına ayrı bir renk ve zenginlik kazandırmışlardır. Edebiyat adamları, unutmamak gerekir ki, zaman zaman sezgi güçleriyle filozof ve mütefekkirlere yol gösterir, yeni ufuklar açarlar. O hâlde düşünce tarihi yazılırken fikir adamı olarak da öne çıkan edebiyat adamları asla ihmal edilmemelidir.
Prof. Dr. Süleyman Hayri Bolay’ın geçen yılın sonlarında yayımlanan, benim de küçük bir katkıda bulunduğum yedi ciltlik Tanzimat’tan Günümüze Türk Düşünürleri isimli dev çalışmasında edebiyat dünyamızdan kimlere yer verdiğini doğrusu çok merak ediyordum. Birinci cildin hemen başında, hangi ciltlerde hangi düşünce temsilcilerinin yer aldığını gösteren listede, “Edebî Düşünce Temsilcileri”nin beşinci ciltte yer aldığını görünce ilk işim bu cilde göz atmak oldu: Ziya Paşa, Şinasi, Abdülhak Hâmid, Tevfik Fikret, Mehmed Âkif, Yahya Kemal, Hâlide Edib, Nâzım Hikmet, Peyami Safa, Ahmet Hamdi Tanpınar, Necip Fâzıl, Sâmiha Ayverdi, Mehmet Kaplan, Cemil Meriç, Ahmet Kabaklı, Sezai Karakoç, Alev Alatlı, Nihal Atsız...
Burada, Süleyman Hayri hocamızın müsamahasına sığınarak küçük bir itirazımı dile getirmek istiyorum. Çünkü “Edebî Düşünce” ifadesi, ilk anda edebiyat meseleleri üzerine üretilmiş düşüncelerden söz edildiği izlenimini yaratıyor. Fikir üreten edebiyat adamlarının düşünce dünyalarını “edebî” kavramıyla sınırlamak doğru değildir. Mesela Peyami Safa bugünlerde de tartıştığımız hemen her meselede düşünmüş ve yazmış bir yazardır. Diğerleri de öyle… Nitekim Namık Kemal, Rıza Tevfik, Ahmed Midhat Efendi gibi birçok isme diğer bölümlerde yer verilmiş.
***
Türk düşünce tarihini yazmayı ilk deneyen, Süleyman Hayri Bolay’ın hocası merhum Hilmi Ziya Ülken oldu. 1933 yılında iki cilt halinde yayımlanan Türk Tefekkür Tarihi, bir ilk olduğu için büyük önem taşır. Ülken, bu eserini daha sonra iki ciltlik Türkiye’de Çağdaş Düşünce Tarihi (1966) adlı eseriyle ikmal etmek istemişti. Ancak sistemli bir araştırmanın ürünü olmaktan ziyade, dağınık ders notları niteliği taşıyan bu eser, değerini korumakla beraber, ihtiyacı karşılamaktan çok uzaktı.
Düşünce derken elbette sadece felsefeyi değil, insan zihninin bütün faaliyetlerini kastediyorum. Bu mânâda, son derece zengin, câzip ve bâkir bir çalışma sahası olan Türk düşünce tarihinin ana hatlarını belirleyen ve toplu bir fikir veren bir çalışma bugüne kadar yapılmış değildi. Bunun sebebi, düşünce akımları ve bu akımların belli başlı temsilcileri üzerine yapılan monografik çalışmaların yetersizliği, ayrıca temel metinlerin henüz sağlıklı bir biçimde neşredilmemiş olmasıdır.
Türkiye Diyanet Vakfı tarafından yayımlanan ve kırk dört ciltte tamamlanan İslâm Ansiklopedisi’nin Türk düşünce tarihini ilgilendiren maddeleri önemlidir. İletişim Yayınları tarafından yayımlanan Modern Türkiye’de Siyasî Düşünce adlı on ciltlik çalışma da ‘siyasî düşünce’ alanında büyük bir boşluğu dolduruyor. Süleyman Hayri Bolay’ın yıllardır üzerinde çalıştığı ve her bölümünü değerli uzmanlara yazdırdığı Tanzimat’tan Günümüze Türk Düşünürleri’nde ise siyasî, felsefî, dinî, ahlakî, tasavvufî ve edebî düşüncenin önemli temsilcileri hakkında kapsamlı değerlendirmeleri ihtiva etmektedir.
Daha önce Türkiye’de Ruhçu ve Maddeci Görüşlerin Mücadelesi, Osmanlı Düşünce Hayatı ve Felsefe, Türk Düşüncesinde Gezintiler gibi çok sayıda esere imza atan Süleyman Hayri Bolay hocamızı büyük emek verdiği bu “muhalled” çalışmasından dolayı tebrik ediyorum.
Nobel Akademik Yayıncılık (nobel@nobelyayin.com) tarafından yayımlanan Tanzimat’tan Günümüze Türk Düşünürleri, her aydının kütüphanesinde bulunması gereken zengin bir kaynaktır.