Nedir bizi böyle çepeçevre saran? Zihnimizi kuşatan, bizi biz olmaktan alıkoyan nedir?
Bir yarış içindeyiz. Ekranlara, vitrinlere bakmaktan içimize bakmaya vakit bulamıyoruz.
Başka seslerle yarışarak, onları bastırmaya çalışarak kendimiz olmak istiyoruz.
Vakitlerimiz yarışlara ayarlı. Elimizde renkli renkli taşlar, en uzağa taş atma yarışındayız. En uzağa fırlatan kim? En büyük taş kimde? En son kim fırlattı?
Gönülden değil attığımız taş.
Her gün yeniden arınmayı bekler ruhumuz.
Merhem ararız yaralarımıza. Her düşüşe düşüş, her yaraya yara demeyiz. Yara hakikiyse şifası, merhemi vardır.
Hakiki yaralarımız olsun, şifası hikmet olan yaralarımız...
Her şeyin karşılığını hemen beklediğimiz bir dünyaya surat assın gönül. Hikmete yaklaşsın.
Bütün yollar bir sona çıkar dostum. Sen hangi yolun sonuna çıkmak istersin?