Sevgili dostum Yusuf Söğütdelen kıymetli ilim adamı Süleyman Hilmi Tunahan’ın üniversite öğrencilerine tavsiyelerini anlattı. Tunahan, “Evladım, bu beş hususa riayet edersen, hem cemiyette itibarın hem de âhirette yerin iyi olur” diyor. O nasihatler, şu bulanık çağda dertlere derman olacak türden.
“Allah yolunda ol, dosdoğru ol, verdiğin sözün eri ol... Evladım! ağzın laf ediyorsa, dilinle doğru ol, sözünle doğru ol. Sana inanan kişilere karşı sözünden cayma. Eğer sözünü tutarsan ‘söz’ olur ve seni cennete götürür, tutmazsan ‘köz’ olur. Doğrunun doğruluğu bütün sülâlesine akseder, hepsini hayra götürür”
“Evladım, alın teri olmadan hiçbir şeyin kıymeti bilinmez. Kıymetini bileceğin şeylerin başında bu gelir. Sonra söyleyeceğim şu ki, ağaç dik. Büyük, geniş, yemyeşil Türkiye olacağız evelallah.”
Devam ediyor hazret:
“Bildiğini öğret, temiz ol ve temizliğinle örnek ol. Münevver kişi, münevvir kişi demektir. Öyleleri var ki, üç fakülte bitirir de, hasedinden, kıskançlığından (dolayı) hiçbir şey öğretmez. Gerçek münevver, bildiğini yapan ve öğreten kişidir.”
Bir de ‘gönül almayı nasip et Allah’ım’ diyor ve şu sözleri söylüyor:
“Günde en az bir kişiye iyilik et, gönlünü al. Gönül almak, cennetin firdevs kapısını açmaktır. Bu beş maddenin en kolayı, fakat en ‘içten geleni’ de budur. Bir gönül kazanmak, kırk vakit namaza bedeldir. Bir gönül kırmak ise, kırk vakit namazın sevabını kaybettirir. Ben sabahları kalkarken, ‘Ey Allah’ım, bana, bugün bir kişiye iyilik yapmak nasip eyle’ diye dua ederim. Evden çıktığında veya eve dönerken karşından gelen ilk kişiye selâm ver. Onun vermesini beklersen olmaz, evvela sen ver. İşte o zaman, o da sana karşılığını verecektir. Alan gönlüyle kabul etsin, sunan gönlüyle sunsun. Daha güzeli var mı?”