Gökyüzü açılır. Irmaklar akar içimize. Göklerle dolar kalbimiz. Kalbini özler insan. Kalbini ve dünya gölgesinde geçen zamanları…
Kalp, hüzünle, muhabbetle içimizde yol alan, yoğrulan ve genişleyen bir ırmak... Bu ırmak, ezelden ebede boy süren hikayemizin adıdır.
Kalp unutmaz.
Kalbimiz; derdimizdir, gönlümüzdür.
Kalbimiz; ebedi yolculuğunda derdini azık edinir.
Gönülle çıktığımız yollar engellerle dolu hatta sisli olabilir. Yol buluruz sisler arasından.
Yollar yorar, hayat yorar, hataya zorlar.
Ama değil mi ki gönülden yapılan hatalarda bile insan samimiyetle doğru olanı bulur, bir adım daha ilerler.
Yolda ne kadar yanılırsak yanılalım, ne kadar yaralanırsak yaralanalım; hep oraya döneriz. Kalbimize inşirahla gelenle sararız yaramızı.
Kalbimiz; kıblemizdir. Söze başlarken de yürürken de yönümüz hep oraya döner.
***
Baht yüküdür omzumuzdaki. Baht yükümüz, kalp yükümüzdür. Baht yükümüz, kader yükümüzdür. Yol uzun, yarın gaybdır. Kalp, bu gaybın haberdarıdır. Kalbin yükü, hissettikleridir. Hisseder. Lisanı yoktur. İnsana yüklenir durur, insanın yüküdür.
Kalbin düşü, düşüşleridir. Kırıklarıdır, hatıraları, acıları ve hızlı atışlarıdır. Kalbin yükü insana kafidir. Bütün yüklerinden arındırır. Kalbinle yüklenirsen kadere çıkan yollardan mutlaka güzellikler tadar, inceden bir şeye kapılırsın. O, sebepler arasında yaşama direnci verendir.
***
Düşünür hissederiz, kalbimiz vardır dönüşürüz, gideriz. Dünyaya düştüğümüz rahmetli bir şiirdir kalp. En şirin yüktür. Var olsun.