Engelli uzvunu yitirir, insan olma vasfını değil!

Bekir Fuat

3 Aralık “Dünya Engelliler Günü.” Milyonlarca insanın hayatını doğrudan etkileyen bir olguyla karşı karşıyayız. Maalesef sadece “özel günler” parantezinde hatırladığımız bir mesele, özürlü/engelli meselesi.

***

Tecrübelerimizden biliyoruz ki, engellilerin sorunlarının çözümü pek çok sorun gibi zihniyetle ilgilidir.
Zihniyet değişmediği sürece, engellilere dönük hangi yasaları, hangi düzenlemeleri geçirirseniz geçirin sağlıklı sonuçları almanız mümkün değildir.

Aslolan bakış açısıdır. Toplum engellilere nasıl bakıyor? Onlara yaklaşımı nasıl? Engelli, toplumda “muhtaç” bir varlık olarak mı algılanıyor, yoksa -her insan gibi- bir “birey” olarak mı?

Bu sorulara vereceğimiz cevap engelli bireylerin sorunlarının gerçekten çözülüp çözülmeyeceğini de ortaya koyacaktır. Engelliye bir “muhtaç” gözüyle bakıldığı sürece ve bu bakış açısını değiştirmediğimiz müddetçe engelli bireyin sorunları da devam edecektir.

***

Engelli dediğimiz kişiler birer insan… Onların da tıpkı diğer insanlar gibi bir hayatları var. Onlar sadece özel ihtiyacı olan insanlar…

Engelli olmanın bir kusur, bir zayıflık olarak addedildiği bir bakış açısı mevcut bizde. Engelli insan, sadece bir uzvunu yitiriyor, ya da bir uzvu iş görmez hale geliyor. Toplumdaki engelli algısı ise insanın bir uzvunu yitirmesi değil, insana dair kriterleri yitirmesi gibi bir düşünce olarak karşımıza çıkıyor. Engelli insanı, insanlığından da bir şey kaybetmiş bir varlık olarak algılıyoruz.

Onlarla yan yana gelmekten çekiniyor, dünyalarına girmiyoruz. Bir engelliyle karşılaştığımızda kendi zayıflıklarımızı görüyor ve bundan kaçmanın yolunun engelliden kaçmak olduğunu düşünüyoruz. “Engelliler olmazsa eksiklikler de olmaz” diyoruz.

Engelliye davranışlarımızın altında belki de böyle sakat bir mantık var. Ona bu zaviyeden bakmaya başlamamız belki de engelli meselesindeki en önemli zorluklardan birisi.

Engellilik, başkalarının bir çırpıda yapacaklarını uzun bir süreçte yapabilmektir kimi zaman. Ya da başkalarının yapabileceği bazı şeyleri hiç yapamamak. Ancak insan olmak ve insan kalmak için bu yapabilme yeteneklerinin hiçbirine ihtiyaç yok.

***

Sosyal medyada çok sık rastladığım bir mesaj var. “3 Aralık Dünya Engelliler Günü kutlu olsun.” Düşüncesizce sarf edilen bir söz. Az daha konfetiler atacaklar, havai fişek patlatacaklar. Bir de, özellikle son yıllarda engellileri podyumlara çıkarıyorlar, hem de devlet protokollerinde. Bu da çok yaralayıcı bir şey.

Engelliler Günü’nün kutlama mesajlarıyla gündemde tutulmaya çalışılması da engellilerin -hangi niyetle yapılırsa yapılsın- podyumlara çıkarılması da engellilerin hiç de hazzetmediği görüntüler. Engelliler günü/haftası çoğu defa işkence halini alıyor engelli birey için.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (8)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.