Efsunlu bir dünya.
Efsunlu dünya ve biz oraya düştük.
Bir kadere doğru yol buluruz.
Göremediğimiz bir rengi var bu yazgının.
Göremediğimiz bir menzili var.
İnsan aslında kör bir bilinçten öte bir şey değil. Bilincinin aydınlanması için bir ömrü heba etmesi gerekir.
Ömrüm, heba edilecek şey miydin sen!
Kurban verdik ey ömrüm. Fikirlerimizi, ruhlarımızı, sevgililerimizi. Akan sular da bulanır. Sular hep bulanabilir. Beklenen gelebilir, geçen geçmeyebilir, yaşananlar yakışmayabilir ve sen gidebilirsin. Bütün ihtimaller yaşlanabilir ve hatıralar ölebilir.
Her şey olabilir ama ey kurtarıcımız bizi bilinçlendir! Tek bir şey karşısında tepkimizin ne olacağı belli değildir. Sevgi.
Ey kurtarıcımız sev bizi!
Biz yani geçip gidenler; heybesinin delikliğini bilip, dökülen de birinin rızkıdır, diyenler. Minnet etmeyenler, minnet beklemeyenler geçip giderken. Biz yani yamasından ve yarasından bahsetmeyenler...
Ey kurtarıcımız göm bizi bu hayata. Susalım ve seyir makamına erişelim. Seyir var seyir içinde. Kaybolmayalım pazarlar içinde. Nazarı vahdet olana zaten pazar olmaz.