“Görükmek” ile “gözükmek” kelimeleri arasında sadece bir ses farklı. Bazı okurlarımız “görünmek” ve “gözükmek”ten “görünmek”i tercih etmek gerektiğini, zira “gözükme”nin köylü kelimesi olduğunu söylediler. Bense özellikle Türkçe kelimeler için söylüyorum; köylülerin kullandığı kelimelerin daha muteber addedilmesi gerektiğini savunuyorum. “Görükmek”, Allaha şükür “gözükmek”e göre daha da köylü ve iyi ki var böyle bir kullanım. “Gözükme” ile “görükmek”in farkının görünme süresinin uzunluğu ile alakalı olduğunu düşünebiliriz. “Görükme” en kısa süreli görünme biçimi; “gözükme” “görünme”ye göre daha uzun. “Görünme” muhtemelen en uzunu. Konuyu Hüseyin Rahmi Göktaş ile müzakere ettiğimde “Sami Gül Bey hatırlarsan “görüküyor” derdi, kişisel yargılar olmadan ve görme biçimlerinin etkisinin dışında kalarak, olanı olduğu gibi görmek için söylenebilir “görüküyor”. “Gözüküyor” ise daha da objektif oluyor, görmekten çıkartıp göze bağladığı için” dedi.
“Görükmek” ile “görünme”nin farkına gelecek olursak “k” sesinin görünen şeyin daha somut, saklanamaz bir şekilde görünmekte olduğunu ifade etme anlamı kazandırdığını fark edebiliriz. Objeyi “k” sesinin nesne kıldığını söyleyebiliriz. “N” sesi ise olmayan şeylerin de görünebilmesi durumundan hareketle belirgin bir nesneliğe kavuşamıyor. “Kardeşim göründü” deyişi ile “kardeşim gözüktü” ve “kardeşim görüktü” deyişleri arasında farklı olan öznelik bakımından “göründü” kelimesi. “Görünmek”> “görükmek”>”gözükmek” sıralaması subjektiften objektife doğru bir sıralama diyebiliriz.
“Görükmek” kelimesine gelmişken aynı yoldan gelen güzelim “görklü” kelimesini pek severim. Hele de Dede Korkut’un başındaki o görklü bölümüne bayılırım. Ne güzel söylüyor öyle Dedem Korkut. Görelim hanım hey, soy soylamış; boy boylamış:
“Ağız açup öğer olsam üstümüzde Tengri görklü.
Tengri dostı din serveri Muhammed görklü.
Muhammed’ün sağ yanında namaz kılan Ebu Bekir Sıddık görklü.
Ahır sıpara başıdur ‘’amme’’ görklü.
Hecesinleyin düz okınsa ‘’Yasin’’ görklü.
Kılıç çaldı din açdı şâh-ı merdan Ali görklü.
Ali’nin oğulları Peygamber nevâleleri Kerbela yazısında
Yezidiler elinde şehid oldı Hasan ile Hüseyin iki kardaş bile görklü.
Yazılup düzilüp gökden indi Tengri ilmi Kur’an görklü.
Ol Kur’anı yazdı düzdi ulemalar öğreninçe küydi piçdi
alimler serveri Osman Affan oğlı görklü.
Alçak yirde yapılupdur Tengri evi Mekke görklü.
Ol Mekke’ye sağ varsa esen gelse sıdkı bütün hacı görklü.
Sağış güninde ayna görklü.
Ayna güni okıyanda hutbe görklü.
Kulak urup dinleyende ümmet görklü.
Minarede banlayanda fakı görklü.
Dizin basup oturanda helal görklü.
Dulumından ağarsa baba görklü.
Ağ südin toya emzürse ana görklü.
Yanaşup yola girende kara buğur görklü.
Sevgülü kardaş görklü.
Yanal ala ev yanında dikilse gerdek görklü,
Uzunça tenefi görklü.
Oğul görklü.
Kamusına benzemedi cümle alemleri yaradan Allah Tengri görklü.
Ol öğdüğüm yüce Tengri dost oluban meded irsün Hanum hey!”
Not 1: Geçen hafta değindiğimiz “görün” kelimesinde mezar anlamının bulunmasına bazı okuyucularımız ve değerli yazar Cihan Aktaş Farsçadaki mezar anlamına gelen “gor/gur” kelimesi ile irtibatlı olamaz mı diye tepki verdiler. Makul görünüyor. Bilemiyorum.
Not 2: İlkokullara andları olduğunu söyledikleri bir metni geri getirmeye çalışanlara rastlıyoruz bugünlerde. Benim kanaatim çocuklarımızın bir andı olacaksa o da Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretlerinin şu mısralarla başlayan şiiri olmalı, vesselam:
Hiç kimseye hor bakma
İncitme gönül yıkma
Sen nefsine yan çıkma
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Duyuru: Etimoloji dersleri!
Başkanlığını yürüttüğüm DilEvi Etimoloji Topluluğu üyeleri ile gerçekleştirdiğimiz ve beşinci yılına girdiğimiz Yunus Emre Divanından Etimoloji derslerimize pazartesi günleri Üsküdar Balaban Tekkesinde devam ediyoruz. Pazartesi günleri saat 18.00’de Üsküdar metrosunun hemen çıkışındaki Balaban Tekkesinde. Katılmak isteyenler irtibat bilgilerini belirterek dilevietimoloji@gmail.com a kendilerini kısaca tanıtan bir mail atmalıdır. Derslerimizin ücretinin sadece kelimelere karşı merak sahibi olmak olduğunu belirteyim...