Yaratmak Allah’a mahsustur diyorlar. Az çok dindar bir Müslüman kardeşim ile konuşurken arada yaratmak kelimesi geçtiğinde biraz rahatsız olunduğuna yıllardan beridir şahid oluyorum. İlk verilen tepki genelde “Yaratmak Allah’a mahsustur!” denmesi.
Öte yandan seküler, Batıcı tipler de yaptıkları işler için yaratmak kelimesini kullanmayı çok seviyorlar.
Aralarında çoğu yaratıcılığın zerresini taşımayan güdük tiplerin yaratıcılıklarını anlatmaya kalkışmalarından açıkçası dindar insanların yaratmak kelimesinin Allah’tan başkası için kullanılmasına karşı çıkmalarından daha fazla rahatsız oluyorum.
Bir de tabii normalde gayet rahatça insanlar için de kullanılabilecek bir kelime olan yaratmak kelimesini sanki inadına, “Din” ile boy ölçüşmeye kalkışırcasına kullanmaya kalkışmaları ayrı bir rahatsız edici.
Yaratmak kelimesinin kendisinde nasıl bir manayı barındırdığını irdelemeye geçmeden ve dindarların kelimeyi nasıl yanlış bir algılama ile kullandıklarını ortaya koymaya çalışmadan önce içimden Batıcı sekülerist, laik tiplerin kelimeyi nasıl bir mahiyette algıladıklarını yoklamak geliyor. Şüphesiz bu zeki ve muzip okurlarıma da çok eğlenceli gelecektir. Ama biz yine de önce kelimenin kendisinde nasıl bir mana var. Kelime hangi kök ve eklerden oluşuyor bunu yoklayalım:
Eski Uygur Türkçesi Sözlüğündeki “yaratag” kelimesi süs, bezek, tezyinat anlamlarına geliyor. Kelimede aynı zamanda teşebbüs, bir işe girişme anlamı da var. Teçhizat, donatım anlamı da var. Yarataglag ise donatılmış anlamına geliyor.
Yaratan kelimesinin Divan-u Lugatit Türk’te “yaratgan” şeklinde geçtiğini de görüyoruz.
“Yaratılgan” kelimesinin yaratılmış anlamında eski Anadolu Türkçesinde geçtiğini Yaşar Çağbayır’ın sözlüğünde görüyoruz. Mühenna’da “yaratmış” kelimesinin yaratık, mahluk anlamında geçtiğini görüyoruz. “Yaratturmak” ise yazıt diktirmek anlamında kullanılmış. “Yaratu” hukuk dilinde tarafların rızası üzerine anlamına geliyormuş. Keçilerin kırkılma zamanına “yaratma” deniyormuş.
Yaratı, yaratım, yaratımcı gibi kelimeler ise 1960’larda doğdurulduğunu tahmin ettiğim uydurma kelimeler.
Yaradan ve yaratan ayrımı da ilginç bir ayrımdır. Allah için kelimenin “d” harfi ile yaradan şeklinde kullanılmaya ne zaman başlanılmış, bunu nereye baktıysam bulamadım uzun yıllar. Hala da bulabilmiş değilim ama tahminim Latin alfabesine geçilince yaratan ve Yaradan ayrımı biraz daha belirginleşmiş gibi görünüyor. “D” ile olunca kelimeyi “büyük y” ile yazmanızı istiyor imla kılavuzları.
Yaratmak kelimesinin sadece köküne bakıp da kelimeyi incelemenin nedense çok az etimoloji sözlükçümüzün aklına geldiğini görüyoruz. Sarih bir şekilde çözebilen yok gibi. İsmet Zeki Eyüboğlu’nun sözlüğündeki bilgiler tatmin ediciliğe en yakın bilgiler. Yaratmak kelimesinin kökündeki yar sesinin Farsçanın sevgili anlamına gelen “yâr”ı ile karıştıran bile var. Hasan Eren almamış bile. Tuncer Gülensoy’un sözlüğünde yaramak ile yaratmak ilişkisi tam izah edilmemiş. Kubbealtı Lugatinde yaramak ile yaratmak ilişkisi parantez içinde gösterilmiş.
Yaratmak kelimesini şöyle bir yol ile algılamak zor değil: Yarmak, bölmek, parçalamak anlamındaki, yarım kelimesinin de kökü olan yarmak kelime köküne “a” sesini getirdiğimizde kelimemiz yaramak oluyor. Bir şeyi yararak onu yarayışlı hale getirmiş oluyoruz. Bir işe yarayışlı hale gelen bir nesneyi, şeyi daha yarayışlı hale getirmeye ise yaratmak diyoruz. Bir şeyi bir işe yaratmak. Başkasının işine yaratmak. Dolayısıyla yaratmak yoktan var etmek değildir. Var olan bir şeyi daha yarayışlı hale getirmektir. Allah insanı yoktan var etmemiştir. Toprak var idi. Toprağı su ile karıştırıp balçıktan daha yarayışlı bir varlık yarattı.
İnsanın yapamayacağı, gücünün yetmeyeceği eylem yoktan var etmek eylemidir. Yoksa insan vardan daha yarayışlı bir şey yaratabilir.
Yaratmak kelimesini bu şekilde bazı ilim, kültür adamlarına izah ettiğimde “Allah Allah, bu kadar kolay olamaz, bunu sen yakıştırmışsın” dediler. “Doğru değildir bu anlattığın” dediler. Desinler! Ben kelimelerimi irdelemeye devam edeceğim inşallah.
Yaratmak ile yarım ve yardım, ilişkisi yarasa ne işe yarar, çocuklara yaramaz demeli mi dememeli mi, tükürmek anlamındaki yar neyin nesi, bunları da sonra inceleyelim.