Bismillah. Cumartesileri burada kelimelerin kökenine, önüne, ardına, tarihine, komşularına enine boyuna bir yolculuğa çıkıyorum. Duanızla verimli, bereketli olsun.
Geçenlerde bir arkadaşım hırsıza neden hırsız diyoruz, Türkçe midir Farsça mıdır, nedir hocam diye sordu. Hırsız Türkçe bir kelime. Hır çıkarmadan çalma eylemini gerçekleştiren kişiye hırsız diyoruz. Hır çıkarmak ne demek? Bu deyimi hır gür çıkarmak şeklinde de kullanıyoruz. Hır dediği hırıltı, gür dediği gürültü. “Hır”ın tek başına Azerice Türkçe Sözlüğü bostan anlamında kullanıldığını yazmış. Ayrıca tabanca, tüfek top gibi silahlarda olan yive de hır deniyormuş. Hırıltının hırlamaya hele hele hırıldaşmaya dönüşmeye başlaması ile işler karışmaya başlıyor. Hırıltıyı insan için kullanırken hırlama ve hırıldaşmayı daha çok köpeğe yakıştırıyoruz. Beyit gelsin:
Kilab-ı kuyun ile hem-sifal olub hırıldaşmak
Varub bezminde Tahmasb’ın gazelhan olmadan yeğdir.
Yani senin köyünün köpekleri ile bir olup hırıldaşmak Tahmasb’ın meclisinde gazelhan olup gazeller söylemekten yeğdir demiş Baki. Yunus Emrem Sultan’da geçiyor mu hırı hırsızı dedim, baktım ne hırlısı girebilmiş Sultanımın divanına ne hırsızı.
Tabii hırlısı var hırsızı var. Ben hırlıyı olumsuzluğu ifade eden bir kelime olarak anlamaya ve kabul etmeye yakınım. Lakin kimi sözlükler mesela Cem Dilçin’in Yeni Tarama Sözlüğü, mesela Ahmet Dinç’in Türkçenin Kayıp Kelimeleri Sözlüğü hırlının iyi, hayırlı, uğurlu, namuslu, geçimi kolay kimse anlamına geldiğini yazmışlar. Hırıldamak her ne kadar tabii bir hal gibi görünüyorsa da hırlamanın sağlığın normal düzeninin aksaması ile, nefes alıp vermenin normalinin dışına çıkması ile ortaya çıktığını düşünmekten kendimi alamıyorum. Hırlı iyi, geçimli birisi olmak bir yana; gayet geçimsizler için kullanılan bir kelime olmalı diye düşünüyorum. Nitekim İsmail Kara’nın Güneyce Rize Sözlüğünde hırlı kelimesinin karşısına iyi, uslu, hayırlı anlamı yazılmış. Fakat Hoca parantez içinde “hayırlı kelimesinden bozma mı?” diyerek bir not düşmüş. İşte o parantez içindeki soru işareti önemli!
İsmet Zeki Eyüboğlu ise hırsız ve hırçın kelimesini incelerken hırsızın kırgızdan geldiğini, ses taklidi hır ile hırsızdaki hırın aynı olmadığını söylüyor. Kızgızlara hırsız demenin yer yer tercih edildiğini görüyoruz ama bunun kafiyeye uydurarak kelimeleri yaklaştırmak tutumunun bir sonucu olduğunu ve bunda hataya düşürücü bir yan olduğunu akılda tutmakta fayda var. Hem bir topluluğun tümüne hırsız diye isim vermek çok ayıp bir şey.
Divanü Lügatit Türk’te ne diyor diye baktım. Hırsız, ırsız, hırgız gibi kelimeler geçmiyor. Kırgız bir Türk boyu olarak açıklanmış sadece. Divanü Lügatit Türk’te hırsız için oğru kelimesi kullanılmış. Oğru ile irtibatlı kelimeleri incelediğimizde aşağı ve ayrı anlamlarının kelimede bulunduğunu görüyoruz. Oğru’nun aşağılık bir insan olduğunun düşünülerek hırsıza oğru denildiğini tahmin edebiliriz.
Başka Türk lehçelerinde hırsız için hangi kelime kullanılıyor, ona da bakmakta fayda var: Azerilerde oğru ve hırsız; Başkurtlarda bur, karak, uğrı; Kazaklarda ve Kırgızlarda ur; Özbek, Uygur ve Türkmenlerde oğrı kelimeleri kullanılıyor. Hırıldamak ise genelde ırıldamak, ırıldav şeklinde kullanılıyor. Hırgür içinse Azeriler çekişme, dalaşma; Başkurtlar bahes, tartışma; Kazaklar urıs keris ve dav damay; Kırgızlar çır çatak; Özbekler niza, cencel, gavga; Tatarlar söz güreştirü; Türkmenler sene mene, onsuksızlık, Uygurlar cedel ve cenceli kullanıyorlarmış.
Hırsızın hırı bizi daha nerelere götürecek bakalım. Allah’a emanet!