Normalde “hasta” kelimesini irdelemeyi düşünmezdim Türkçe olmadığı için. Bildiğiniz gibi köşemde öncelikle Türkçe kelimeleri irdeliyorum. Bu ilk planda kolay gibi görünmekte ama esasında en zoru bu. İştikak edilmemiş o kadar çok Türkçe kelimemiz var ki…
Ama geçen hafta hasta düştüm. Yorgan döşek yataklara düştüm. Frankfurk Kitap Fuarında kendimi kitaplara bakmaktan bitap düşürmüşüm. Öyle ki kabuslarımda bile kitaplar vardı, tonlarca kitaplar, cümleler, dergiler, yazarlar, yayıncılar. Her şey birbirinin üzerine biniyor, üzerime geliyorlardı. Sayfalar saldırıya geçmiş vaziyette idi adeta. Oysa ben kitapları çokça seven, onları sevgilisi olarak gören biriyim. Bu hastalık denen illetten bu sefer öyle çektim ki; artık hasta kelimesini yazmam şart oldu. Düşmek kelimesini çok kullanıyorum, zira hasta Farsçadan dilimize gelme bir kelime. Anlamı: düşmüş.
Evvela “Kelimenin Türkçesi ne?” diye hatırıma bir soru düştü. “Türkçesi ne” derken aklınıza bir iki kelime gelmiş olabilir ama elimin altında Prof. Zafer Öztek’in Halk Dilinde Sağlık Deyişleri Sözlüğü bulunduğu için onu incelemeden, kurcalamadan bir şey yazmayı doğru bulmuyorum. Öztek’in Derleme Sözlüğü’ndeki hastalıkla ilgili kelimeleri alarak oluşturduğu bu sözlük 9 bin kelimeden oluşuyor. Tabii ondaki kelimelerden hangileri sadece doğrudan hasta ve hastalık anlamına geliyor, buna nasıl bakabilirim diye düşündüm. Bunun bin yıllık kolay bir çıkışı var. Dizininden Divanu Lugatit Türk’te hasta ve hastalık kelimesi nasıl geçiyor buna bakayım dedim. Şu kelimelerle karşılaştım DLT’te: ıg, ıgçil, kem, mun, sökel, toğa, yaman. Bu kelimeler halk ağzında yaşayabilmiş mi, 20. Yüzyıla Derleme Sözlüğü’nün derlendiği 1900’lü yıllara ulaşmış mı diye Sağlık Deyişleri Sözlüğüne döndüm. “Ig” kelimesi ile irtibatlı olabilecek şekilde Muğla, Denizli, Isparta, Konya ve Burdur’da sürekli hastalıklı, dertli anlamında “ıgımlı” kelimesinin yaşadığını gördüm. Bundan başka “ığdır göz” şaşı göz demekmiş Malatya’da. “Iğıl ığıl olmak” çok şişman olmakmış Çankırı’da. “Iğım, ığıma, ığınık, ığlı, ığnık” kelimelerinin yine aynı bölgelerde kullanıldığı kaydedilmiş. Kelimeyi “iğ” şeklinde telaffuz edenler olabilir diye “İ” maddesine baktım; Konya’da hastalık için “iğ” kelimesini kullanan olmuş. İğdir, iğdiş, iğeze (geveze kelimesine ne kadar da benziyor kelimenin türeme yolu), iğinmek, iğinik, iğize, iğlek, iğlez, iğli kelimeleri bulunuyor hastalıkla ilgili. Ordu Çarşamba’da ihlez şeklinde telaffuz edilmiş kelime. İğne, iğrenmek, iğde kelimelerinin buradan gelip gelmediğine başka bir yazıda bakarız inşallah.
Divanu Lugatit Türk’teki “kem” kelimesi için Sağlık Deyişleri Sözlüğüne baktığımda Bursa’dan “kemişmek” kelimesinin yaşlılıktan zayıflamak manasında kaydedildiğini gördüm. Adana’da birdenbire ölmek için “kempmek” kelimesi kaydedilmiş. Bunların dışında kemçik, kemki kelimeleri sıskalık, zayıflık, alt çenesi çıkmış, üst çenesi çökmüşlük için kullanılıyormuş. Kemik kelimesi bu “kem” kelimesi ile alakalı mıdır diye hatırınıza gelmiş olabilir. Belki ayrı bir yazı yazmak da nasip olabilir ama kemik de buradan, hatta şu da hatırınıza gelsin; gemi de buradan geliyor olmalı. “Kem”deki ve ondan türeyen kelimelerdeki (kemik, kemirmek) sıyırılmak manasından hareket ettiğinizde geminin nasıl yapıldığı ya da hareket ettiği ile az çok irtibat kurabilirsiniz.
Divanu Lügatit Türk’teki diğer hastalık kelimelerine bakmaya haftaya devam edelim inşallah.
Allah sizi de, beni de sağlığın, sıhhatin kadrini bilenlerden eylesin. Şükrünü yerine getirebilenlerden eylesin. Çok nankörüz, çok!
Gün değişikliği: DilEvi Etimoloji Topluluğu’nun bir etkinliği olarak yaptığımız etimoloji derslerimizi pazartesi gününden cuma gününe aldık. Saati yine 18.30. Mekan Üsküdar merkezde, Uncular Caddesinde FİKSAD. Derslere katılmak isteyenler dilevietimoloji@gmail.com adresine kendilerini tanıtan kısa bir mail atabilirler. Dersler sadece meraklılara açıktır. Ücretsizdir. Bazen çeşitli kitaplar da hediye ediyoruz.