AK Parti teknesinde işler iyi gitmiyor. Kamuoyu araştırmalarına göre, salgın krizi sonrası oy oranları tekrar inişe geçmiş durumda.
Yarıştaki muhalefet tekneleri hafif bir rüzgarı arkasına almış görünseler de, ama birbirlerinin yolunu kesme, bloke atme riskleri taşıyorlar.
Son dönem kamuoyu araştırmalarında iyimser tahminler Cumhur İttifakı için yüzde 45-46 seviyesini gösteriyor. Ortalama tahminlerde ise, iktidar ittifakı yüzde 40’ı kıl payı geçiyor. Beş ayrı anket şirketinin verilerine dayanılarak yapılan bir derlemeye göre, şu anda, Cumhur İttifakı’nın oranı yüzde 41-42. Buna göre AK Parti’nin oy oranı yüzde 35’in, MHP’ninki yüzde 8’in altında. Bunlara dağıltılmış kararsızlar da dahil. Daha vahimi, “Erdoğan aday olursa oy veririm” diyenlerin oranı sadece 39.6.
İktidar bakımından son dönem araştırmaların ifade ettiği en önemli sonuç, oy oranının, belki de, belli bir seviyede konsolidasyonu bile mümkün kılmayacak biçimde istikrarlı olarak aşağıya doğru gitmesi.
İktidar cephesi, sarsılarak ve sarsıntıları artarak aşağıya doğru seyreden bir hava aracını andırıyor. Ani ve kısa süreli yükselme anları dışında bu seyirde bir değişim yok. Onları da genel olarak kimi anlık hava dalgaları sağlıyor. Bu anlar, duyguları tahrik eden, değerleri siyasallaştıran kesitlerle karşımıza çıkıyor. Cumhur ittifakı, Ayasoyfa, beka ideolojisi ve milliyetçiliğin derinleşmesi gibi unsurlarla gelen ya da gelecek sıçramalardan medet umuyor. Süreklilik hayali kuruyor.
İktidar alanı ne denli durağansa, buna karşılık muhalefet sahası da o denli hareketli.
Nitekim araştırmaların önemli bulgularından birisi, yeni siyasi partilerin varlığının daha çok hissettirmeye başlaması. Bu çıkışın oranları henüz düşük olmakla birlikte, düne göre oldukça yüksek ve artış istikrarlı. Babacan ve Davutoğlu’nun görünürlükleri ve eleştirilerinin artması iktidarı sanıldığından daha çok örseliyor. Yüzde 1,5, 2’lik oy oranlarının, önümüzdeki dönemde, sert girdiler eşliğinde, hızla ikili hanelere yaklaşması pek şaşırtıcı bir gelişme olmaz.
Ancak muhalif alanda en önemli unsur ve taşıyıcı güç, şüphe yok ki, CHP’dir. Ana muhalefet partisi, her şeyden önce, 2019 yerel seçimlerinde ulaştığı oy oranından geriye düşmüyor. Anketlerde oy ortalaması, yüzde 28-30 arasında değişiyor. Bu, mevcut siyasi iklimde daha da artmaya açık bir oran. Geleneksel olarak, yaşam biçimi kavgasında kendisini laik cephenin temsilci olmaya hasreden, siyaset üretiminde itirazın ötesine geçmeyen çatışmacı CHP politikalarının, bugün itibariyle önemli ölçüde geride kaldığı söylenebilir. Kılıçdaroğlu’nun varlığı ve politikaları bu değişimde önemli bir etken. CHP liderinin hedefi AKP tarafından boşaltılan merkez alana girip, orada kimlikler üstü siyaset, ve ortalama bir söylem üretmek olarak tanımlanabilir. Toplumsal ve siyasi merkezin yeniden inşası, yeni toplumsal dalganın itici gücü olarak ele alınırsa, CHP doğru bir rota tuturmuş görünüyor. Bu siyasi parti farkında ya da değil, son 20 yılın, özellikle AK Parti’nin pozitif evresinin beslediği, sosyolojik bir girdiden, toplumdaki değer sentezi dalgasından, “kişi dünyasında (seküler, dindar, milliyetçi, vs) değer çoklaşması eğilimi”nden de istifade ediyor.
Yeni siyasi partier yanında, İyi Parti’nin 11-12, HDP’nin 10-11 civarındaki oyuyla muhalefet rakamsal önde bulunuyor.
Ancak siyasi seyir tahmini için iki parti grubunun arasındaki dengeye işaret eden bu rakamlar yeterli değil.
Muhalefetin zaafı ciddi anlamda parçalı olması. Cumhur ittifakı, fikri, siyasi, hatta ideolojik bir birliğe dayanıyor. Muhalif alan siyasi aktörleri ise aralarında çatışan siyasi bakışlara, uyumsuz stratejilere sahipler. Yeni partiler rüştünü ispat peşinde, ittifak, özellikle CHP’ye yakınlaşmak onlar için el yakan konular. CHP-İYİ Parti-SP’den oluşan Millet İttifakı, Cumhur İttifakı karşında, itiraza dayanan karşı ağırlık cephesi oluşturmaktan öteye gidemiyor. Elbette, parlamenter sisteme geri dönüş, ittifak gerekliliği, popülizmi ikame etme, önemli ortak noktalara sahipler. Ancak, ayrışma alanları daha büyük. Bunların en önemlisi malum, Kürt meselesi ve HDP konusu.
O zaman mesele şudur:
İktidar cephenin iniş, muhalefet tarafının çıkış eğiliminin sürdürdüğü bu ortamda, siyasi gelecek, önemli ölçüde muhalefetin nasıl örgütleneceğine bağlıdır. CHP, bunun için, bu alanda taşıyıcıdır.
Zorda bir Cumhur İttifakının tek çıkışı var dağınık bir muhalefet
Nitekim onun üzerine oynuyorlar.