Muhalefet: Gidiş iyi, ama sadece ilk bakışta

Ali Bayramoğlu

Seçim yılına az bir süre kala kamuoyu anketleri veri alınırsa, muhalefet için işler ilk bakışta iyi gidiyor.

Temmuz ayı anketlerinin ortalamasına göre göre AK Parti yüzde 31, CHP yüzde 27 civarında oy potansiyeline sahip. Cumhur İttifak’ı için erozyon devam ediyor, iktidar ikilisi yüzde 40 ile azınlığa düşmüş durumda. Muhalefet bloğu, SP-DEVA-Gelecek Parti’yle birlikte yüzde 50’yi, bunlara HDP’yi eklenirse yüzde 60’ı buluyor.

Muhalefetin gidişi bu bakımdan iyi.

Ne var ki, ülkenin geleceğini sadece parlamento seçimleri belirlemeyecek.

Mevcut anayasal düzende yürütme gücünün, dolayısıyla cumhurbaşkanlığı seçimlerinin belirleyici rolü açık. Ve anketler bu seçimler için hala muhtemel muhalefet adayları lehine değil.

Güvenilir bir araştırma grubunun Ağustos ayı sonuçlarına göre, Erdoğan ilk turda, karşısına kim çıkarsa çıksın, İmamoğlu, Akşener veya Kılıçdaroğlu, hepsini geçiyor. AK Parti liderinin oy oranı bu kişiler karşısında 30 ila 31 arasında, bu kişilerin, muhalif adayların oyları ise 29 ila 26 arasında değişiyor. Elbette bir de oranları yüzde 31 ila 28 arasında değişen kararsızlar var. Bunların çoğunun AK Parti’den kopan seçmenler olduğu biliniyor. Bu durumda ilk turu önde bitirmesi, HDP oyları ortada kaldığı ve bölündüğü oranda ikinci turda Erdoğan’ın seçimi kazanması hatırı sayılır bir ihtimal.

Bu senaryo, Erdoğan’ın karşısına ancak Yavaş çıkarsa bozuluyor. Aynı araştırmaya göre, ilk turda Yavaş yüzde 40, Erdoğan yüzde 28 olarak çıkıyor.

Ancak bu nokta üzerinde biraz durmak lazım.

Mansur Yavaş kim? Yavaş, bir kere, en az tanınan siyasi. Hakkında hiçbir siyasi değerlendirme yapılmıyor, bu tür bir değerlendirmeye imkan verecek bir duruşu, çıkışı da bulunmuyor.

Velhasıl Yavaş aslında sanal bir aday, sanal bir durum.

Tek özelliği kamuoyu araştırmalarında kazanabilir aday olarak öne çıkması.

Peki böyle bir isim neden tercihlerde önde?

Önde zira, Yavaş , en az sahneye çıkan ve bu nedenle hataları en az görünen, mevcut siyasiler karşısında, “sans voir” bir alternatifi ifade eden bir isim. Kamuoyu araştırmasına katılan oy kullanma öncesi zihin alıştırmasında deneklerin en kolay “o” diyebilecekleri muhtemel aday.

Belki kamuoyu araştırmaların aşil topuğu burası… Mansur’u alternatif aday gösteren bu araştırmaların sorunu, tepki ile tercih, tıkanıklık ve heyecan arasındaki farkı görmemesinde, daha doğrusu göstermemesinde. Velhasıl sayıların zaman boyutu ve melodiden azade olmasında…

Mansur Yavaş seçimlerde aynı cazibeye sahip olabilir mi?

Düşük bir ihtimal.

Bence denek ile seçmenin en ayrışacağı yer burasıdır.

Yavaş’ın anketlerdeki yüksek muhtemel oyu, yarından çok şu ana, Mansur’a olan ilgiden çok, diğer muhtemel adayların, seçmen tarafından yetersiz bulunduğuna işaret ediyor olabilir.

Bu, elbette ölçülebilir gerçeklik değil, ama gözlenebilir bir varsayım.

Eğer öyleyse, bu “yetersizlik” duygusunun nedeni ne?

Bu sorunun yanıtını “siyaset yapma” biçiminde, siyasette aramak gerekiyor.

Kılıçdaroğlu, şu an itibariyle, en güçlü aday. Hatta denebilir ki, yumuşak ve birleştirici tavrı, düşük siyasi egosu, kültür savaşları karşıtı tutumu, altılı masada eşitler arasında birinci konumuyla, kazanılacak bir seçim sonrasında kağıt üzerinde ideal cumhurbaşkanı profili.

Ancak bu özelliklerin yeni bir siyasi hikayeyle, heyecanla donanmadıkça, seçmen için yeterli olmadığı da ortada.

Kılıçdaroğlu bu boşluğu görmemekte ısrar ediyor.

Son dönem tüm siyasi çıkışları, “Erdoğan’ı ve etrafını cezalandıracağım” istikametinde… Siyaseti, somut sorunlara el atmadan, Erdoğan’ın bozduklarını düzeltme, merkezi doldurma ve ülkeyi daha iyi yönetme vaadine dayalı…

Peki nasıl gerçekleşecek bu vaadler?

Henüz yanıtı yok?

Kimden destek alarak?

Cevabı yok.

Hangi kadroyla?

Bilmiyoruz.

Nasıl bir iktidar paylaşımıyla?

Ortada.

En önemlisi nasıl bir Türkiye tasavvuruyla?

Belirsiz.

Buna karşılık, dünyada strateji rüzgarları esiyor, kuvvetli lider arayışları, kültürel dışlama dalgaları, milli devlet ve milliyetçiliği iç içe geçiren otoriter eğilimler boy gösteriyor, Erdoğan bunların üzerinde yükseliyor.

Muhalefet, yürütme seçimlerini kazanmak istiyorsa, hem somut konularda, hem siyasi tahayyül bakımından cesur ve kurucu olmalı…

Aksi halde Erdoğan’lı beş yıl daha sürpriz olmaz…

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (22)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.