Ruther Bregman “Çoğu İnsan İyidir” kitabında:
“Dünya üstünde demokrasileri zayıflatan en az yedi bela var: kutuplaşan siyasi partiler, yurttaşların birbirine güvenini kaybetmesi, azınlıkların toplumdan dışlanması,
seçmenlerin ilgisini yitirmesi,
yolsuzluk yapan siyasetçiler,
vergi kaçıran zenginler
ve son olarak da demokrasinin ciddi bir eşitsizlik üstünde yükseldiğinin farkındalığı” diye sıralıyor.
Bu alıntıyı burada bekletelim.
Geçtiğimiz günlerde bir grup öğretmen MEB’in Kasım tatili için yayımladığı bir linki okuyup anlamaya çalışıyorlardı.
Linkte kasım ara tatilinde öğretmenlerin okula gidip gitmeyeceğiyle ilgili belirsizlik. Kimi öğretmen arkadaşlar kasım tatilinde okula gitmeyeceklerini söylerken kimi de yeni gelen yazıyla kasımda okula gitmenin zorunlu olduğunu söylüyordu.
Yazıya anlamak için ben de linki tıkladım.
“Bakanlığımıza bağlı her derece ve türdeki eğitim kuramlarında görev yapan yönetici ve öğretmenler, ekte gönderilen eba adresinden canlı olarak yayınlanacak programın yanında bugüne kadar yapılan çalışmaları değerlendirmek ve ara tatilden sonra yapılacak çalışmaları planlamak üzere mesleki çalışmalarını, 13-17 Kasım 2023 tarihleri arasında İlgi (a) Yönetmeliğin 38, İlgi (b) Yönetmeliğin 87 ve İlgi (c) Yönetmeliğin 52'nci maddeleri doğrultusunda görevli oldukları okulda yapacaklardır.”
Lafı ağızda eveleyip gevelemeye yasal bir prosedür kılıfı bulup son dört kelimede gerekeni söylüyor: Tüm öğretmenler kasım tatilinde okula gelecek.
Aklından geçenleri, yapmayı düşündüklerini ve eğitim camiasına kazandırdıklarını her gün ekranlarda dile getiren Sayın Milli Eğitim Bakanımız neden Da Vinci’nin şifresine dönüştürdüğü bu kararı ekranlarda kamuoyu ile paylaşmayıp okullara yazıyla gönderdiğini merak etmedim değil.
Şunu da ekleyelim. Okula gidecek olan öğretmenler canlı bir seminer dinlemeyecek ve çalışmada bulunmayacaktı. Sadece MEB’in dinle izle dediklerine ekrandan izleyip dinleyeceklerdi.
Milli Eğitim Bakanlığı, Cumhuriyet ile eşdeğer tarihe sahip kurum. Kurumların kısa ve uzun vadeli programları olur. Kamu kurumlarında görev yapan insanlarda kurumun tatil takvimine göre günler aylar öncesinde hayatlarını belirler.
2019 yılından beri uygulanagelen kasım ve nisan tatillerini de 100 yıllık MEB’in güvencesi altında bu yılda uygulanacağı varsayılarak bir milyona yakın öğretmen ona göre tatil planı yapmıştı.
Ülkemiz 100. yılını; insan hak ve özgürlüklerinin gelişmişliği, demokrasi beşiği, cumhuriyetin kazanımları ilkesi doğrultusunda kutlarken halen maarifin fıtratıyla çelişen “yaptım, oldu, bitti” dayatmalarında bulunmanın ne kadar yanlış olduğunu alınan kararadan vazgeçmek zorunda kalmasından anlıyoruz.
Vazgeçilmeseydi değişen bir şey olmazdı. Öğretmen arkadaşlar eş dost tanıdık doktor bulup alacakları raporla yine tatillerini planladıkları gibi yapacaklardı.
Türkiye’de her soruna çözüm kılıfı pratiği mevcut.
O zaman demokrasiyi zayıflatan yedi nedene “Karar mercilerin muttasıl dil değiştirmeleri”ni ekleyebiliriz. Sekizinci kazanımı Sayın Bakanımıza borçlu olduğumuzu söylemek haksızlık olur. 100 yıllık Cumhuriyet tarihimizde 65 Milli Eğitim Bakanı değişikliğini göz önünde bulundurduğumuzda maarif dünyamızın istikrarı ve istikrarlı kararaları hakkında yeterli bilgiye dair bir ipucu veriyor.
“Ayağın kırılması ruhun kırılmasından iyidir.” diyen Bregman’ın sözünü güvenin kırılması karardan vazgeçilmesinden daha zararlıdır olarak da değiştirebiliriz.
En büyük eksiklik kanun kural uygulamada değil insanın çalıştığı kuruma duyulan güven eksikliği.
Kasım tatilinde yüz yüze seminer programını lütfedip kaldıran bakanımızın uyarısı :
“Uyarım da nisan ara tatili kesinlikle yüz yüze ve okullarda olacak, planlarımızı buna göre yapalım.”
Asıl sorun bu uyarıda.
Nisan ara tatili 8-12 Nisan 2024 tarihleri arasına denk geliyor. Hakeza Ramazan Bayramı da 10-12 Nisan tarihleri arasına denk geliyor.
9 Nisan öğleden sonra dini tatil başlıyor.
Sayın Bakanımız, bir buçuk gün için öğretmen arkadaşları nisan ara tatilinde okulda tutmakla neyi amaçlıyor?
Milli Eğitimde hiç mi danışman yok? Kimse takvime bakmıyor mu? Ara tatillerin, dini, milli bayramların tatil takvimi dönem başında belli olmasına rağmen maarif ekabiri bunu bilmiyor mu?
Ruther Bregman yine “Çoğu İnsan İyidir” eserinde tarım yönetimini eline alıp daha iyi yöneten bir Venezuela’lı köylünün ağzından şöyle anlatıyor.
“Önceden memurlar klimalı ofislerinde oturup bizimle ilgili kararlar alırlardı. Peki bizim en fazla ihtiyacımız olan şeyin ne olduğunu mahallemize adım bile atmamış bir memur mu bilip doğru karar verir yoksa biz kendimiz mi bilip doğru karar veririz!”
Sayın Bakanımıza haksızlık etmemek lazım. Sürekli ülkenin dört bir yanını dolaşıyor. Öğretmenler odasında öğretmenler ile sohbet ediyor.
Kasım tatilinde öğretmenlerin okula yüz yüze gelmelerinin iptal edilmesini öğretmen odasında öğretmenlerin ricası ile açıklamıştı.
Nisan tatilinde de öğretmenlerin okula gelmelerin iptal edilmesini sonradan fark ettik ki Ramazan Bayramı’na denk geliyormuş ile açıklayabilir.