Bu yazıyı çocuğunu LGS’ye hazırlayan bir LGS velisi ve bir öğretmen olarak yazıyorum. Öğrencinin okul ve ev ortamını gören ve iki ortamda da rolü olan biri olarak yazıyorum.
2019-2020 eğitim öğretim döneminde Liselere Geçiş Sınavı’nın üçüncüsü yapılacak. LGS ilk uygulandığında öğrenciler Pisa tarzı yeni nesil sorulara alışık olmadıkları için 18 öğrenci tüm derslerden tam yapmıştı. Geçtiğimiz eğitim öğretim yılında ise öğrenciler yeni nesil soru tarzına göre LGS’ye hazırlandılar ve 565 öğrenci tüm derslerden tam yaptı.
Türkiye’de geçmiş yıllarda her yıl 1 milyon 200 bin öğrenci 8. sınıftan mezun oluyordu. LGS isteğe bağlı bir sınava dönüştüğü için de iki yıl içinde her yıl ortalama 1 milyon öğrenci sınava girdi.
Bu yıla has bir durum var. Bu yüzden de LGS öğrencilerinin işi eski yıllara nazaran daha zor. Bu yıl 1 milyon 800 bine yakın öğrencinin mezun olması bekleniyor.
Geçtiğimiz yıllara göre üçte bir daha fazla mezun verecek olan 8. sınıf öğrencisi var. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk Bey, bu durumun farkında olduklarını, bu süreci takip ettiklerini ve hiçbir öğrencinin açıkta kalmayacağını söylemişti iki hafta önce.
LGS ile öğrenci alan yeni proje okulların açılıp açılmayacağı ile ilgili bir açıklama yapmadı. Hali hazırda şunu da ekleyelim Ziya Bey sınavlı eğitim sistemine karşı olduğunu ve Türkiye’de okullar arasındaki eğitim farkını giderip sınava olan talebi azaltmayı amaçladıklarını da her seferinde dile getiriyor. Bu düşünüşe göre yeni proje okul açılması pek olası görünmüyor.
Geçen yıl yine MEB’in yaptığı açıklamada bu yıl tüm etüt merkezleri eski tabirle dersanelerin kapatılacacağı yüksek sesle dile getirildi. Velilere çocuklarınız etüt merkezlerine yazdırmayın diye de veliler uyarıldı. Gördüğümüz gerçek bunun tam tersi dersaneler artarak eğitime devam ediyor. Sınava beklenen talep azalmadı bilakis arttı. Türkiye’de geçmişten gelen alışkanlık ve öğrencilerin akademik bilgilerinin okudukları okul tarafından karşılanmadığı düşünülerek halen dersanelere talep daha yüksek ücretlere rağmen devam ediyor. Anlaşılan Ankara dersanelere olan talebi yasalarla engellemenin işe yaramayacağını dersanelere olan talepten anladı.
Şu gerçek daimidir: Etüt merkezlerinin varlığı ve bunlara insanların talep etmesi gittikleri okulların öğrencilere güven vermediği inancından doğuyor. Bu duruma elbette velilerin alışkanlıklarını, hırslarını ve beklentilerini de ekleyebiliriz.
Hal böyleyken bu yıl LGS’de durum ne olacak? LGS’yi hangi öğrenci profilinin kazanma şansı daha yüksek? Yedi yirmi dört ders çalışan mı yoksa eğitimin ekosisteminde doğru yaşayan bir öğrenci mi? Annesinin, adına her şeyi yapıp çocuğuna sadece ders çalış diye ortam hazırlayan bir ebeveynin çocuğu mu yoksa çocuğun sorumluluklarını yerine getirmesinini sağlayarak çocuktan çalışmasını da isteyen ebeveyn mi?
Önümüzdeki yıl üçüncüsü yapılacak olan LGS’nin soru tarzları artık netleşti. Her derste yaklaşık yüzde 40 akademik bilgi, yüzde 60 mevcut akademik bilgiyi kullanarak bilgiyi yorumlama tarzı sorular sorulacak.
LGS, sadece öğrencinin bilgisini değil sorularda ön bilgi vererek öğrencinin dikkatini, yoğunlaşma sabrını, farkındalığını, duygu yönetimini de ölçüyor.
Günlük hayatında doğru davranış sergilemeyen öğrencilerin LGS’de ders çalışarak, test çözerek yakalayacağı başarı belli bir seviyede sınırlı kalır. Sadece ders çalışmak LGS ile öğrenci alan okulların anahtarını öğrencilere vermez.
Atalarımızın “Hazıra dağlar dayanmaz” sözünü çocuğu için her şeyi hazırlayan öğrenciye bilgi dayanmaz olarak da okuyabiliriz. Zihnini yormayıp yaşının gereği sorumluluk verilmeyen ebeveynlerin çocuklarının başarısı da çalışmayla belli bir seviye ile sınırlı kalır. Sorumluluk, öğrenciye davranış bilinci kazandırır. Öğrencinin zihnini sorun çözmede aktif kılar.
“Güneş girmeyen eve doktor girer” atasözünü “Kitap girmeyen evden okuduğunu anlamayan çocuk çıkar” cümlesi gibi de okuyabiliriz.
Günlük kitap okuma alışkanlığı olmayan öğrencilerin de her gün test çözerek gelecekleri yer hedeflerinin çok altında olacağı yerdir. Özellikle olay örgüsüne dayalı çocuk klasiklerinden oluşan öykü ve romanlar her akşam yarım saatte olsa çocuklara okutularak LGS başarısının yanında uzun vadede kendini doğru tanıyıp yöneten bir çocuk yetiştirmiş olur. Didaktik bilgi bu yaştaki öğrenciyi yorar.
Her insanın mutlaka bir işi gücü olur bir de onu dinlendiren bir hobisi olur. Özellikle zihin dünyaları yeni yeni filizlenen, LGS’ye giren çocukların okul dışında zihinlerini dinlendiren beden ve duygularını ifade etme imkanı veren bir spor, sanat dalı ile uğraşmaları lazım. Sanat, spor öğrencilerin LGS’deki yorgunluklarını giderir. Öğrencinin öğrendiği günlük hayattan kopuk bilgi zehirini dışarı akıtır. Çocukların zihnini dinlendirir, çocukları dinginleştirir. Haziran’a kadar devam eden LGS sürecinde çocukların daha az yorulmalarını sağlar.
Ev öğrencinin huzur bulup rahatladığı yuvasıdır. Anne, baba ve ailenin diğer bireylerinin LGS’ye hazırlanan öğrenciye dokunması, onunla ders dışı sohbetleri, öğrenciye huzur veren sıcak sohbetleri öğrencinin yarasına merhem sürmek gibidir.
Evde; okul, ders, test, LGS, deneme, okuldaki başarı, arkadaşlarıyla karşılaştırmalar yapmak çocuğu bir kaşık suda boğmak gibidir.
Öğrenciye evin doğal ortamı içinde ders çalışma zemini hazırlarsa veli, doğru yaşam ile yetişen çocuk öğrenci kimliği gereği zaten ders çalışacaktır. Yalnız 13 yıllık öğrenci alışkanlığını, düzenli çalışma alışkanlığına sahip olmayan bir öğrenciye birden yüklenmek bindiği dalı kesmek ile sonuçlanır. Uygun ders çalışma ortamı oluşturup zamana yayarak düzeni oluşturmak lazım.
Bilgi ağırlıklı kaynaklardan LGS’ye hazırlanmak farklı sorular karşısında öğrenciyi sudan çıkmış balığa döndürür. Akademik bilgiden yola çıkarak bilgiyi mantık muhakeme ile yoğurup yorumlayan, öğrenciyi düşündüren, öğrencinin düşünmesini sağlayan, zihni aktif tutan kaynaklardan çalışmak doğru bir çalışma olur. Bazı Ebeveynlerin, okula gittikleri dönemdeki gibi çocuklarını çalıştırdıklarını görüyorum ve bu çocuklar maalesef daha bilgi okyanusuna kulaç atmadan boğuluyorlar. Yeni nesil anlatım ve soru tarzları üzerinden öğrencileri hazırlamak daha doğru bir çalışmadır.
LGS dokuz aylık bir süreç. Sadece öğrencinin ders çalışması ile devam eden bir süreç değil. Öğrenci ile aynı haneyi paylaşan herkesin öğrencinin ekosistemini doğru oluşturmasında üzerine düşen payını yerine getirdiğinde bu süreç doğru ve başarılı şekilde devam edecektir.
Hasılı Melih Cevdet Anday’ın “Akıncı Ruhlar Yahut Çalışan Kazanır” şiiriyle dile getireyim son diyeceğimi :
"Metin ol oğlum gazozcu dökülen gazoz kırılan gazoz şişesi olsun zararın hadi bilemedin üç buçuk lirayı bulsun bir hafta dişini sıkar daha çok çalışırsın yeter ki akıncı ruhun bozulmasın girişim gücün azalmasın rokfeller de böyle zengin oldu çalışan kazanır oğlum gazozcu!"