Saramago “ Körlük” romanında “Hepimiz susalım, sözlerin işe yaramadığı anlar vardır.” diyor.
Körlük romanı İçinde bulunduğumuz durumu sanki yıllar öncesinde görmüş de yazmış. Körlük bulaşıcı bir hastalık gibi şehrin her yerine kısa sürede yayılıyor.
Günümüzde yaşadığımız durumda roman içeriğinden pek farklı sayılmaz.
Corona virüsü maalesef gün be gün kıta, ülke, şehir sınırı tanımayarak her insana bulaşma yayılması gösteriyor.
Beraberinde sosyal hayatımızın her alanını sekteye uğratıyor.
Geçen hafta ülkemizde virüsün yayılmasını yavaşlatmak için okullar iki haftalık tatil edildi.
Ancak gidişata bakılırsa okullar daha uzun süre açılmayacak. Ülkemiz, alınan tedbirler ile virüsün en kısa yayıldığı ülkelerden biri. Yayılma sadece ülkemiz kaynaklı değil. Küresel köye dönüşen dünyada bir ülkede yaşanan öksürüğün etkisi kısa sürede hepimize bulaşabiliyor.
Dünyadaki ve ülkemizdeki gidişat bize okulların uzun süre kapalı kalacağını kesinleştiriyor.
Dünya tarihi, bize hayati dönemlerin köklü değişimleri de beraberinde getirdiğini gösteriyor. Zehir insanı arayışa ve beraberinde panzehiri bulmaya yöneltmiş.
Corona virüsü, eğitim tarihine yeni bir kapı aralıyor: on line eğitim. Epey bir dönemdir bazı eğitim kurumları canlı eğitim dersleri vermekteydi. Bazı özel okullar uzun süreli tatil dönemlerinde canlı yayınla eğitim veriyordu.
MEB, Eba üzerinden uzun süredir internet eğitime hazırlanıyor. Yaşadığımız bu süreç MEB’in hazırlıklarını hızlandırdı. Haftaya tüm sınıflar ve branşlar için eğitime başlayacak.
Geldiğimiz nokta eğitimin zorunlu canlı yayına dönüşmesi sadece yaşadığımız bu zor günler ile sınırlı kalmayacak.
Eğitimde ok yaydan çıktı deyimini şöyle de uyarabiliriz: Bilgi kitaptan çıktı. Eğitim bından sonrada sadece okullar ile sınırlı kalmayacak. Sadece öğretmene bağlı dinlemeylede kalmayacak. Dijital dönüşüm ile eğitim veriye dayalı ve kişiye özel bir deneyime dönüşüyor. Dünya eğitimde yeni bir döneme adım atıyor: Ülke, mekan, kişi sınırlaması olmayan bir eğitime.
Beraberinde şu soru da sorulabilir: laboratuvar ortamı, pratik uygulama gerektirmeyen dersler dışında artık mekana bağlı, kişiye dayalı eğitime ihtiyaç var mıdır?
İlk ve orta öğretimde çocukların sosyalleşmesi okul ortamında eğitimi gerekli kılıyor.
Öğretmen ilk ve orta öğretimde sadece bilgisiyle değil, davranışıyla, çocuğa dokunmasıyla çocuklara rehber oluyor, yol gösteriyor, örnek insan oluyor.
Aynı durum üniversiteler için geçerli değil. Özellikle uygulama, pratik gerekmeyen bölümler, dersler için üniversite okumak için bir kampüse ihtiyaç var mı?
Dünya eğitim tarihinde yeni bir sayfa açıldı. İnternet ortamında eğitime yatırım dönemi koşa sürede yayılacak. Bu alanda eğitime yatırım yapan ülkeler eğitimin liderlik meşalesini taşıyacak.