Türkiye’de 2000 yılından beri 8. Sınıflara yönelik bir eleme sınavı yapılıyor. Zaman zaman bu sınavın ismi değişse de niteliği ve amacı hep aynı: Eğitim kalitesi yüksek olan bir devlet veya özel liseye başarılı öğrenci yerleştirmek. Öğrencinin de amacı; lise eğitimini bu okulda devam ederek iyi bir üniversiteyi kazanmak. İyi bir liseyi kazanıp orada eğitim görmek aynı zamanda kaliteli eğitim veren bir üniversitenin basamaklarına da taşır öğrenciyi. İyi bir lise aynı zamanda eğitim seviyesi yüksek arkadaşlıklar edinmek, sosyal çevresi nitelikli insanlar ile birlikte olmak demektir öğrencinin hayatında. İyi bir lisede okumanın avantajları çoğaltılabilir.
Bu yılda 2 Haziran Cumartesi günü yaklaşık bir milyon öğrencinin katıldığı LGS sınavı yapıldı.
Bu sınavda amaç, devletin belirlediği NİTELİKLİ okullara bu yıl mezun olacak olan bir milyon iki yüz bin 8. Sınıf öğrencisinin yüzde onluk dilimini belirlemek.Sınavla öğrenci alacak okullara bu dilimdeki öğrenciyi yerleştirmek. Ayrıca azınlık özel okulların tamamı ve diğer özel okulların da bir kısmı LGS’deki başarılarına bağlı olarak öğrenci alacaklar.
2016 - 2017 eğitim öğretim yılının Nisan ayında yapılan ve TEOG adı verilen sınavda 17.000 öğrenci tam yapmıştı. Diğer bir tabirle 17.00O bin sınav birincisi vardı. 2 Haziran’da yapılan LGS’de ise tam yapan öğrenci nerdeyse yok gibi. 22 Haziran’da MEB sınav sonuçlarını açıklayınca daha kesin bilgilere ulaşacağız ancak ortalama durum bu.
MEB, 200O’den beri sınav yapıyor. Geçen yıl ile bu yılın başarı karşılaştırmasına baktığımızda sınavın istikrarını (!) görüyoruz. Yaptığım araştırma ve görüşmelerde kesin olmamakla birlikte tam yapan İstanbul dışında birkaç öğrenci dışında neredeyse yok gibi.Her yıl sınavlardaki başarılarıyla ön plana çıkan gazetelere çarşaf çarşaf reklam veren iddialı kolejlerle yaptığım görüşmelerde nerdeyse tam yapan öğrencilerinin olmadığını söylediler. Bir, iki yanlış yapan öğrenci de yok gibi. Şu ana kadar edindiğim bilgi LGS’de 3 yanlış yapan derecelik öğrenci konumundadır. Sınav dili tabiriyle söyleyecek olursak tepe öğrenci arasında yerini alır. Sınavda başarıyı yakalayan öğrencilerin neredeyse ekseriyeti de özel okullarda eğitim gören öğrencilerden oluşuyor. Zaten Sınav sorularının zorluk derecesi arttıkça devlet okullarının başarıyı yakalama imkanı iyice düşüyor. Devlet ortaokullarının LGS’ye göre başarısız olmaları MEB tarafından ayrıca ele alınması gereken bir konu. Uzun vadede sorular bu yılki gibi zor sorulacak olursa sadece devlet okullarından aldıkları eğitimle devlet okullarındaki öğrencilerin fen ve proje liselerine gitmesi oldukça zor görünüyor.
Hazırlanan sorulara bakarak Sözel ve sayısal sorularını hazırlayan komisyonlar arasında bir koordinasyonun olmadığını görüyoruz.
Sözel sorular, sınava hazırlanan öğrencilerin yapmasına daha yakın bir kolaylıkta hazırlanmış. Sayısal soruları ise bırakın sınava hazırlanan en iddialı öğrencilerin bu soruların tam yapmasını, öğretmenlerin dahi tam yapıp yapmamakta acaba diyeceğimiz kadar zor hazırlanmış. Soruları hazırlayan sayısal komisyon bu soruları bir milyon; 13, 14, 15 yaş aralığındaki 8. Sınıf öğrencileri için hazırladıkları empatisini de kuramamışlar.
Sadece okulda aldığı eğitim ile kaç öğrenci bu soruların yüzde kaçını çözebilir ya da yüzde kaçını çözmeli empatisinden yoksun bir komisyon.
Sınavın psikolojik etkisini düşünememişler ya da düşünme yatkınlığına sahip değiller. Öğrenciyi sadece öğretim akademisi olarak görmüşler. Her öğrencinin bir insan olduğunu duygusal zekasının tam oluşmadığını, ortalama bir devlet okuluna giden öğrencilerin bu soruları yapmasının mümkün olup olmadığını göremedikleri gibi bunun öğrencide oluşturacağı sayısal travmayı da düşünmekten yoksun bir komisyon.
Dersanelerin kaldırıldığı, dersanelere ihtiyaç duyulmadığını söyleyen bir kurumun hazırladığı bu soruları sadece okuldan aldıkları akademik eğitimle öğrencilerin çözerek yüzde onluk dilime girmeleri mümkün değil. Bu sınav önümüzdeki yıllarda özellikle devlet okullarına giden öğrencilerin başarılı olmaları için dersanelere ihtiyacın olduğunu elbette gündeme getirecektir.
Sonuç olarak 22 Haziran’da LGS sonuçları açıklanacak. Açıklanacak olan sonuçlara bakarak sınavın durumunu daha net göreceğiz.
Okulların puanı geçen yıla oranla %15 yakın düşer. LGS, bir sırlama sınavı. Tercihlere bağlı olarak okullar kendisine müracaat eden en yüksek puanlı öğrenciden başlayarak öğrenci alacaklar. Aynı şekilde özel okullarda kendisine müracaat eden öğrenciyi sırlayarak alacaktır. Geçen seneye göre değişen en önemli durum: bu yıl soruların zor olmasına bağlı olarak okul puanlarının düşerek öğrenci alacağı.