İlk Rus'tan 63, ABD'liden 59, Suriyelidense 37 yıl sonra bugün, yarın biz de yola çıkıyoruz.
Dün gece nefesler tutulmuştu, bu geceye kaldı. Geri sayım başladı bir kere; durduramayacak, başaramayacaklar.
Uzay Ajansı Başkanı Yıldırım, bu hamleyle dünya uzay cemiyetindeki mevkimizin yükseleceğini söylemişti.
CHP çatlasa da patlasa da uzay yarışındaki yerimizi alacağımız ve bunun 'çılgın Türkler geliyor' diye Hans'la George'ta korkuya yol açacağı da Cumhurbaşkanı'mızca müjdelenmişti.
Stanley Kubrick'in kült filmi Bir Uzay Destanı-2001'den 56 yıl sonra tatlı bir heyecan yaşıyoruz. Uzayı fetih özlemimiz bitti, biz de fezaya gidiyoruz.
İlk astronotumuz Gezeravcı, yolculuğuna başlıyor. Elon Musk'ın Space X roketi ve aracıyla, NASA üssünden atılacak maceraya. 5 ülkenin uzay ajanslarına ait istasyonda 2 hafta kalacak.
Sabah gazetesi, "Uzayda Türk'ün ayak sesleri" diyordu. Kâinatı çınlatacak.
Gelişimizi görünce bir panikle topuklayacakları doğruysa gerisini, kendi araçları ve istasyonlarını astronotumuza açan Hans'la George düşünsün. Artık nereye, hangi kara deliğe kaçışacaklarsa...
Uzay Ajansı'mız, Haziran 2022’den beri ilk astronotumuzun beslenme çantasına ne koyacağımızı da tartışıyordu.
Kürt böreği önermiştim.
Sabah'taki haberde ayrıntı yok, Gezeravcı'nın uzayda yiyeceklerinin önden kargolandığı yazıyor sadece.
Başka kaynaklarda da Kürt böreğine rastlayamadım.
Uzay maceramıza kendi mutfağımızdan bir ikram götürme fikri, yerindeydi.
Meselâ Fransız astronotun tercihi, çikolatalı kekmiş; Şef Alain Ducasse hazırlıyor.
Bizim astronotun tercihi de pekâlâ Bingöllü hemşehrim Rengo Mehmet’in Kürt böreği olabilirdi.
Yer çekimsiz ortamda pudra şekeri sorun, tozu dağılır. Ama sade de gayet lezzetli yenebiliyor. Hamal böreği, tok tutmasıyla ünlü.
Her şartı karşılıyordu, Kürt böreğinin seçilmemesine şaşırdım.
2023 olmadı, kısmetse 2026'da Ay'a çok sert ineceğimiz ve uzayda Kürt böreği yiyeceğimiz günler de gelecek inşallah.
Uzay Ajansı'mızın X'te geçtiği mesajlar ne diyor: Gurur duy Türkiye, bu daha başlangıç. Yani bekle bizi uzay.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır'dan Akit'in anladığı üzere; Türkiye, uzayda da tam bağımsızlığını kuracak.
Dünyayla kalacak değildi, Türkiye Yüzyılı uzaya taşınmadan olur mu!
Hans'la George'un, Güneş'e göç var da kalan biz miyiz, diye aval aval bakacağı günler yakın.
Lâtife bir yana, insanlık için geç de olsa bizim için ciddi bir adım. Bir de şu abartma huyumuz olmasa!
Havamız kime? Parayla kullandığımız araç, üs ve istasyonun sahiplerine mi?
Hava atacağız, diye kendimizi düşürdüğümüz duruma mı yanarsınız; sonunda bizim de uzaya gidişimizi sulandırdığımıza mı?
EMEKLİLERİN YÜZÜ YAZA GÜLECEK Mİ?
Tek başlı ve hızlı karar alma sistemi, emeklileri enflasyona ezdirmeyecek maaş zammına gelince teklemişti.
Depreme müdahale, emeklinin imdadına yetişme gibi en hızlanması gereken yerlerde aksamasına alıştık neredeyse.
Yaz başında emekliye iyileştirme zammı ertelenmişti, üzerinde çalışılıyordu, ayak üstü verilecek bir karar değildi. Gönülleri alınacak, sene sonuna yetişecekti.
Sene sonu geldi; memur emeklisine verilen zam oranı, diğer emeklilerden esirgendi. Fark, kapatılacakken daha da açıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, eşitlemek için bu kez önümüzdeki yaz başını işaret etti.
Şahlanma milatlarının ertelenmesine de alıştık, kanıksandı, yadırganmıyor.
Yalnız düşük, adaletsiz zam oranına müjde, denmese iyiydi.
Üstüne bir de 2024, 'emekliler yılı' ilan edilince dokundu. Para yerine yıl verir gibi oldu, emeklilerin zoruna gitti.
Artık gırgıra vuruluyor, mavra gırla. Oldu olacak, asrın emekliler yılı ya da dünya uluslararası birinci Türkiye emekliler yılı da denebilirdi.
"Hayat pahalılığı ve enflasyonla mücadelemizde, milletimizin yardımını bekliyoruz" cümlesi özetliyor durumu.
Milletimizin emeklileri ve çalışanları, enflasyon ve pahalılığa karşı hükümetimize nasıl yardım edecek? Diş sıkarak.
Sabrederken de hayat pahalılığı ve enflasyonu kimin çıkardığını sormayarak.
Yaz başına kadar böyle bekleyecekler. Hele seçim bir geçsin...
Sonra hesaplama yöntemi tekleştirilecek. Aynı zammı alacaklar.
İşte o gün, maaşların erimesinde eşitlenince mi emeklilerin hep birlikte yüzleri gülecek?
Emeklilerin yüzyılı da yaza uzaya gidecek mi yani?
Öyleyse gözleri aydın, hep birlikte söyleyelim: Matilda!