Bizde yoksullaşma yüzünden öğün atlayanlar, okula harçlıksız gidenler, kantine uğrayamayan gençler, beslenme saatinde saklanan çocuklar, açlığını suyla bastıranlar, yeterli beslenemeyenler, ay sonunu çıkaramayanlar yok hamdolsun.
Bunları, muhalefet uyduruyor. İktidarı yıpratmak için.
Ayrıca ekonomik bağımsızlık savaşı veriyoruz. Dış güçler saldırıyor. Pahalı restoran müdavimi sanatçılarımız; geekirse simit, o da olmazsa yarım ekmek yemeğe hazır. Talim ettikleri bu fedakarlığa vatan minnettar. Sırtımız yere gelmez evvel Allah.
Açlıkla imtihanda sabredip iyi sınav verenleri, öbür dünyada bekleyen mükafaatı da unutmayın.
Geriye; bu imkanlardan yoksun olan Hans’la George’un haline acımak kalıyor.
İngiliz Guardian gazetesi; yoksul öğrencilere gıda desteğiyle ilgili sorunları araştırmış. Konuştuklarından biri de “silgilerini yiyen çocuklar duyuyoruz” demiş.
İktidar medyamız, hafta sonunu bu duyuma üzülmekle geçirdi.
Alman Bild ile İngiliz BBC, yoksullaşma yüzünden ülkelerinde öğün atlamaların başladığını haber verdiğinde de iktidar medyamız içlenmişti.
Dün bir kara haber daha geldi. İngiliz parasının durumu kötüleşiyor. Sterlin, dolar karşısında yüzde 5 değer kaybetmiş. Çünkü hükümet, bir vergi kesintisi paketi getiriyormuş.
İngiliz merkez bankası, enflasyonu indirmek için faiz yükseltiyordu. Şimdi acilen toplanıp sert bir faiz artışına daha gitmesi bekleniyor.
BBC vesair; İngiltere, ABD’liler için ucuz, İngilizler içinse pahalı bir yer oluyor diye hükümeti sıkıştırıyordu.
Parası değer kaybedenler arasında rekor bizim, 2021’i dünya birincisi olarak bitirmiştik. 2022 performansımız da düşman çatlatacak tempoda.
İngiliz parasıyla da sudan ucuzuz. Avrupa’nın emeklileriyle asgari ücretlilerini, gelip kışı bizde rahat geçirmeye davet edebiliyoruz.
Böyleyken sterlinin yüzde 5 çakılmasına nasıl dertlenmez, duyarlı çok şükür medyamız.
ABD ve AB merkez bankaları da aynı hatayı yapıyor. Yüzde 8’lerdeki enflasyonlarına, faiz artırarak müdahale ediyorlar.
Ellerinde başka bir silah yok gibi.
‘Dış güçler saldırıyor, ondan’ diyemiyorlar.
Halkı, ekonomik bağımsızlık savaşının bedelini sineye çekmeye çağıramıyorlar.
Öğün atlayana, kuru ekmekle açlığını bastırana; öbür tarafta daha büyük ödül müjdeleyemiyorlar.
Medyaları da başka ülkelerdeki ekonomik kötüleşmeyle, rafların ve açların durumuyla kendilerinkinden çok ilgilenemiyor.
Ellerinde, kala kala faiz artırma silahı kalıyor.
Çünkü büyük liderleri yok.
Cumhurbaşkanı Erdoğan; İngilizleri kıskandıran ekonomik mucizemizin sırrını, İTÖ ödülleri töreninde açıkladı.
Dedi ki:
“Artık büyük liderler bile faizi yükseltmenin değil düşürmenin faydalı olduğunu ikrar etti. Mesela Putin de faizi düşürmeye başladı”.
Ve ekledi:
“Enflasyonu, faiz artırarak kontrol altında tutma yaklaşımı artık hiç kimse tarafından dile getirilmiyor, getirilse de ciddiye alınmıyor.”
AB, İngiltere, ABD filan mı? Ters tarafa koşuyorlar.
Erdoğan, onların iş bilmezliklerini de vurguladı tabii:
“Kimileri küçük faiz artırımlarıyla vakit kazanmaya çalışırken, kimileri de bizim gibi faiz düşürerek yoluna devam ediyor.”
BABACAN'LA PAYLAŞILAMAYAN ESKİ ENFLASYON BAŞARISI
Esasen bizdeki enflasyon da değil zaten, söylenmişti. AB ve ABD’deki enflasyonun, bizdeki fiyatlara pahalılık olarak yansıma sorunuydu.
Ama Rusya’da enflasyon var. Ve yıllık basın toplantısında Putin; faiz artırmasından hoşlanmasa bile merkez bankasına karışmadığını, aksi takdirde sonlarının Türkiye gibi olacağını belirtmişti.
Putin de Erdoğan’ın haklılığını sonunda kabullendi, dediğimize geldi demek ki.
Batı, bunu anlayana kadar kafasını çok duvarlara vuracak daha. Er geç Türkiye ekonomi modelinin başarısını görecek, direnmeyi bırakacaklar.
AK Parti’nin, enflasyonu bir dönem yüzde 6’lara düşürmesini sahiplenmeye kalkanlar, çıkabiliyor. DEVA lideri Babacan gibi.
Merkez Bankası rezervleri erirken her ne kadar yoktu, Cumhurbaşkanı idiyse de enflasyon düşürülürken Erdoğan oradaydı, Başbakan’dı.
Babacan’a, veciz bir dille çıkıştı. “Başbakan olur vermese sen ne yapabilirsin ya” diye. Kerameti kendinden bilmesine, dönemin bakanı olarak kendine paye çıkarmasına izin verecek değildi.
Paylaşılamayan bu enflasyonla mücadele başarısı, çok geride kaldı üstelik. Artık enflasyonla büyüme modelimiz, cümle aleme örnek ve rol modeli.
Bakan Nebati, boşa dil dökmüyor; Türkiye ekonomisinin yeni şahlanışını, dünya gıpta ile izliyor.