Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, daha 10 gün önce IMF'nin yanılacağına bahse girmişti.
Şu iddiasını not etmiştim:
"Çok bilen ama çok yanılan otoritelerin söylediğinin aksine, bu krize rağmen, yüzde 5-10 küçülme değil, inşallah pozitif büyümeyle bu yılı kapatacağımız yıl olması için çok büyük çaba sarfediyoruz."
IMF'nin 2020 tahmini, Türkiye'nin dünyadan daha fazla küçüleceğini öngörüyordu.
Tutup tutmayacağını birincisi zaman, ikincisi TÜİK rakamları gösterecekti.
Dünya ekonomisi bu yılı yüzde 3 küçülmeyle kapatırken Türkiye yüzde 5 küçülmeyi görse IMF kazanacaktı. Allah göstermesin!
Resmi işsizliğin yüzde 17'yi aşması da IMF'yi haklı çıkaracaktı.
İddiayı IMF'ye kaybetme ihtimalini bertaraf edecek önlemler, neyse ki alınıyor.
Şansa bırakılmayacağı anlaşılıyor, iş inada bindi.
TÜİK'in 26 bölge müdüründen 10'u dün görevden alındı.
22 Mayıs'ta TÜİK Başkanlığına, 1984 doğumlu Muhammed Cahit Şirin vekaleten atanmıştı.
Şirin, 2018'de adımını attığı kurumda kırkmerdiveni gibi dik kariyer basamaklarını hızla tırmandı. 2 yıl gibi kısa bir sürede en tepeye oturdu.
Bu başarısı, gelecek başarılarının en sağlam teminatıdır. Ehliyet ve liyakatini kanıtladı, hayal kırıklığı yaşatmayacağına şüphe yok.
İktidarın, IMF'yi sevindirmeme kararlılığı o zamandan belliydi.
2018'de enflasyonu yüksek bulan TÜİK Başkan Yardımcısı Enver Taştı'yla da yollar ayrılmamış mıydı?
Geçen ay Başkan Yardımcısı Musa Yılmaz'ın görevden alınması başka bir işaretti.
Her türlü riske karşı ince tedbir düşünülüyor demektir.
Enflasyonun, işsizliğin, büyümenin beklentilerden sapmasına göz yumulacak değil elbette.
Hedefler ya tutturalacak ya tutturulacak, başka yolu yok.
Elini oğuşturarak ekonomimizin kötüleşmesini bekleyen küresel çetelerin yüzü mü güldürülecekti bir de!
Enflasyonla mücadele, enflasyon verilerinin yüksek çıkarılmasıyla mücadeleyse, kağıt üstünde oldu bilin.
İşsizlik ve büyüme verilerinin hedeflere başkaldırmasına karşı tedbirler de devreye sokuldu.
Küresel lobiler, haklı çıkmayı çok bekler daha. O iş tamam görünüyor.
TÜİK, güçlü Türkiye'mizin şanına yakışır en uygun verileri açıklayacaktır.
Başarısızlıklarımıza zil takıp oynamak için fırsat kollayan IMF ve içerdeki zilli maşaları avucunu yalar.
Kıskananlar çatlasın, Türkiye'nin şahlanışı yine durduralamayacak. Çekemeyenler, kına yakamayacak.
IMF, ne pahasına olursa olsun sevindirilmeyecek. Ne mutlu!
‘Dış güç’ten bu ara hayır yok
Tüm zamanların en gözde ‘dış güç’ü ABD’nin elleri dolu. Trump sağ olsun. Kendisiyle uğraşmaktan kimsenin imdadına koşacak mecal bırakmadı.
Amerika’yı yeniden büyük yapma vaadiyle geldi. Ama hiç bir başkan, ülkesini bu kadar küçültmemiş, dünyanın gözünde böyle küçük düşürmemişti.
Artık en popüler ‘dış güç’ün kendisi de ‘dış güç’ mazeretine sığınıyor. Başındaki gaileleri, kötü yönetim sorunlarını İran’la Zimbabve’nin saldırısına bağlıyor.
Düşünün ki koskoca ‘Üst Akıl’ bile ‘Alt Akl’ın operasyon çektiği mavallarıyla halkını avutma peşinde.
Kimsenin iç işlerine karışacak, sokaklarını karıştıracak halde değil. Üstlense bile bu haltları işleyecek takati bulduğuna kim inanır? Kendi derdine düştü.
ABD, ihtiyaç sahibi yönetimlerin ‘günah keçisi’ olma görevinden geçici de olsa istifa etmiş durumda. Zorunlu Trump arası diyelim.
‘Nöbetçi şamar oğlanı’, kulübesini boşalttı. Suç yıkmak için boşuna aranmasın. O kadro münhal. Yerini dolduracak inandırıcı bir alternatif de görünmüyor.
Kısacası, umudunu ‘dış güç’ mazeretine bağlayanlar bir süre kendi kendileriyle baş başa. Şer odakları, karanlık parmaklar yardıma yetişmeyecek. Ona göre!