Gazeteci Latif Şimşek'in, milletvekili Cemal Enginyurt'la adamı tarafından stüdyoda darp edilmesi olayı...
Saldırgan Emrah Topal, aynı akşam gözaltına alınıp mahkemeye sevk edilerek tutuklandı. Olması gerektiği gibi.
İktidar medyasından izlediğim tepkilere, genellemeler hariç hak verdim.
Enginyurt'un kamuoyundan dilediği özür, eksik, yetersiz ve geç bulundu.
CHP Sözcüsü Öztrak, gerekçesine ve hedefine bakmadan hiçbir şiddeti onaylamadıklarını söyledi. Hele gazetecilere şiddeti asla kabul edemeyeceklerini belirtti. Yine de zayıf görüldü, beğenilmedi.
Öztrak'ın laf arasında, siyasetçi ve gazetecilere yönelik yakın geçmişten şiddet örneklerini hatırlatması ise rahatsız etti.
Başka muhalefet partilerinden farklı ve sert kınamalar da geldi. Ama istendiği gibi değil diye eleştirildiler, tepkilerine 'cılız' dendi.
DP lideri Uysal, Enginyurt'u hemen partiden ihraç etmemekle suçlandı. İlk tepkisi, hayal kırıklığı oluşturdu.
'Bunlar böyle tahammülsüz, iktidar savunulmasın istiyorlar, susmazsanız sıra sizde mesajı veriliyor' diye genelleştirildi. Altılı Masa olaydan sorumlu tutuldu, saldırı tüm muhalefete mal edildi. Güçlü kınama beklentisinin karşılanmadığı söylendi.
Gazeteci meslek örgütlerinin sessizliği, 'utanç verici' olarak kayda geçirildi.
Ve AK Parti Sözcüsü Çelik'in, saldırıyı "barbarlık" olarak nitelendirmesi öne çıkarıldı.
Bence de siyasi tartışmaya sopayla katılmak, fikri ayrılığa yumrukla karşılık vermek, barbarlıktır.
Bence de şiddete uğrayanı senden-benden diye ayırmak, utanç verici.
Bence de senden yana olmayanı 'hain, düşman' diye hedef göstermek, insanlık dışıdır.
Bence de kendi gibi düşünmeyene hayat hakkı tanımayan, sahte demokrattır.
Bence de siyasi karşıtını her kötülüğe müstahak görenler ilkeldir, yontulmamıştır.
İçimden bir ses dedi ki, yıllardır aradığın duyarlılık işte bu.
Ve fakat şarkıda soruluyor, daha önceleri nerelerdeydiniz?
-------
MUHALEFETE KARŞI DOLDURUŞLARA DEVAM MI?
İktidarın fahri fetvacısı Hayrettin Hoca, Yeni Şafak'ta geçen ay yazdı:
"Benimkine aykırı düşünenler cahil, sapkın, haindir' demek taassuptur, ilim ahlâkına yakışmaz ve caiz değildir."
Bence de...
Ve fakat Kılıçdaroğlu'na Çubuk'ta toplu saldıranlar, canına kastedenler gözaltından bırakılırken bu hukuk neredeydi?
Kılıçdaroğlu'nu sığındığı evde yakmaya kalkanlar, tutuksuz yargılanırken iktidar medyası ne dedi?
Latif Şimşek'e saldırıda istenen tepkiyi vermese bile muhalefet, hiç değilse en tepeden şiddeti savunmuyor, meşrulaştırmıyor, teşvik ve tahrik etmiyor.
Çubuk'taki yumruklu saldırgan, milli kahramanlaştırılırken... İktidarın il başkanı ve ünlü simaları, parti üyesi "Osman Amca"larını yedirmeme antları içerken... İktidar ittifakı yetkilileri, Kılıçdaroğlu'nu suçu kendinde aramaya çağırıp saldırıyı haklılaştırırken... İktidar sözcüleri, "halkın haklı öfkesi" diye saldırıyı aklarken, yenilerini cesaretlendirirken...
Halkı; ana muhalefet liderine karşı dolduranlardan, kin ve düşmanlığa tahrik edenlerden hangi iktidar medyası hesap sordu?
Zayıf, cılız, yetersiz bile olsa tepki vermeyen, 'barbarlık' filan demeyen iktidara ne laf ettiler?
Muhalif siyasetçilerle iktidarı kızdıran gazeteciler, sokakta siyasi şiddete maruz kaldı, ölümden dönenler oldu...
Geç de olsa kamuoyu baskısından yakalanan saldırganlar, ya kısa süreli tutuklanıp bırakıldı ya hiç tutuklanmadı.
Öyleyse Latif Şimşek'e saldıran da tutuklanmasın mı? Elbette hayır.
Son saldırıya, doğru tepki verildi. Ama öncekilere niye verilmedi? Utanma belasına da olsa, muhalefete karşı nefreti körükleyip militanlarını kışkırtanlara iki laf edilemez miydi?
İktidar ve medyası, hem muhalefetin son saldırıya tepkisini yetersiz buluyor. Hem de hala sokağı tahrike devam ediyorlar.
CHP ve altılı muhalefeti terör örgütleriyle, PKK ve FETÖ'yle birmiş gibi anlatıyorlar. Nefrete tahriki, dolayısıyla şiddete teşviki sürdürmenin, adeta gayreti içindeler.
Derinden bakınca gözlerine, başlarını öne eğecekler mi bari?