Selim İleri'nin Utanmaz Adam'ı unutturmayışı

Akif Beki

Hiç unutmam, unutulacak gibi değildi.

Hürriyet Pazar'ın roman jürisi, Türk edebiyatının gelmiş geçmiş en iyi 100 romanını seçmişti.

2017'ydi, Hürriyet'teydim, "Utanmaz Adam nasıl unutulur" başlığıyla sitem etmiştim.

Hüseyin Rahmi Gürpınar’dan tek eser yoktu listede.

Bir Utanmaz Adam romanı da mı girmezdi seçkiye?

Üstada hayranlığını bildiğim için, sitemlerimi özellikle Selim İleri'ye yöneltmiştim. Jürideydi.

Ondan zarif bir cevap geldi.

İncelik gösterip diyordu ki; “Hüseyin Rahmi benim için de eşsiz bir romancımızdır. Ortak saygımız bana sevinç ve mutluluk getirdi. Dostlukla...”

Tam da bu sebeple Selim İleri'yeydi sitemlerim. Edebiyatımızda Sevdiğim Romanlar Kılavuzu’na Gürpınar'ın kaç çalışmasını almıştı. Yere göğe koyamıyordu.

Benim gibi o da acıklı gülünçlükler romancısının büyük bir hayranıydı, saklamıyordu. Külliyâtını hatmetmiş, halk işi ama özgün kara alaycılığından etkilenmiş, esinlenmiş bir edebiyatçıydı.

Melek Sanmıştım Şeytanı ya da İki Hödüğün Seyahati öyküleri, bugüne de hitap etmez miydi?

Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç’ı, Gulyabani’yi, Cehennemlik’i, Efsuncu Baba’yı, Evlere Şenlik-Kaynanam Nasıl Kudurdu’yu, Kokotlar Mektebi’ni, Gönül Bir Yeldeğirmenidir Sevda Öğütür’ü, Kaderin Cilvesi’ni, Can Pazarı’nı, Namuslu Kokotlar’ı...Bugün de al başucu kitabı yap, rahmet okutmaz mıydı?

Gürpınar'ın yok sayılması, edebiyatımıza kattıklarına büyük haksızlıktı.

Ama asıl haksızlık, Gürpınar’ın keskin hicvinden, acı kahkahalar attıran trajikomik kahramanlarından yeni nesillerin mahrum bırakılmasıydı.

Ölümsüz roman kişilerinin diri diri gömülmesine, hiç değilse Selim İleri’nin içi el vermemeliydi.

Gelmiş geçmiş en iyi romanlar arasına Gürpınar'ın tek eserini alma, önerme, hatırlatma! Revâ mıydı?

Hele Utanmaz Adam, unutulacak bir şaheser değildi.

GÜNÜMÜZ ÜÇKAĞITÇILARINI YAZMIŞ SANIRSINIZ

Utanmaz Adam kadar zamana yenilmeyen, her devrin heykeli dikileceklerinden kaç karakter âbidesi vardı edebiyatımızda?

Nasıl gözden kaçar, nasıl ihmale gelirdi?

Bozuk düzenlerde servetin ancak hile hurdayla, çarpma çırpmayla ele geçirilebileceğini gösteren bir dolandırıcılık entrikasıydı.

Toplumsal ödül-ceza çarklarının sahtekârlığı, yüzsüzlüğü, pişkinliği, riyakârlığı nasıl ödüllendirdiğini gösteriyordu. Saygınlık ve itibar kazandıra kazandıra düzenbazlığın nasıl teşvik edildiğinin romanı...

Ahlâksızlığı başarı sebebi gören, yoldan çıkmış bir toplumsal düzende yolunu bulan kahramana kıyılır mıydı?

Bir Hakka Sığındık romanı da mı böyle bir seçkide yer bulamazdı kendine?

İspanyol nezlesinin yoksul tabakayı kırıp geçirdiği Cihan harbi yıllarında geçiyordu. Üfürükçü hokkabazların kurduğu vurgun düzenini işliyor. Halkı soyup soğana çeviren vurguncuların anlatıldığı başyapıt. Bir ahlâki çöküş hikâyesi.

Göz göre göre hakkının yenmesine gönlüm razı olmamıştı.

Oysa üstat, 100 yıl önce kara mizahına ne doladıysa bugünün gerçeklerine de uyuyordu.

Şunu bile demiştim...

Bir Avnüssalah’ı alın getirin, günümüz ‘utanmaz adamlar’ı arasında dolaştırın, bakın bakalım hiç acemilik, hiç yabancılık çekiyor mu?

Koyun adını Bay Muvaffak, salın sokağa. Aynı ilgiyi, itibarı görmezse...

Yok arkadaş, Utanmaz Adam'ı unutturmayacaktım. Bunu istemiyordum. Selim İleri üzerinden hatırlatma fırsatını da kaçırmamıştım.

Önceki akşam Selim İleri'nin vefat haberi gözüme iliştiğinde aklıma ilk gelen, yine Utanmaz Adam'dı. Ve ikimizin de hayranlığını kazanmış yazarı.

Vefatıyla bir kez daha Utanmaz Adam'ı hatırlamama, hatırlatmama vesile oldu. Değerli, üretken bir kalemdi. Geride önemli eserler bıraktı. O da unutulmayacak, eserleriyle hep anılacak.

Edebiyatımız için büyük kayıp. Başımız sağ olsun, Selim İleri'ye rahmet dilerim.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (7)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.