Robot olsa çatlardı

Akif Beki

Yapay zekâ, duygusal zekâya da sahip olacak. Erkenden ilk belirtilerini göstermeye başlamış.

Go oynatılan bir yapay zekânın, rakibi sıkıştırınca sinirlendiği, alt edilmeyi gururuna yediremediği söyleniyor.

ABD Hava Kuvvetlerinin sanal tatbikatına katılan bir yapay zekâysa beğenmediği emre direnmiş. Üstelik itaatsizliğine de kılıf uydurdu, yalanına altlık hazırladı, deniyor.

İsmet Berkan, 10 Haber sitesinde ayrıntılı yazdı. "Sinirlenen ve yalan söyleyen yapay zekâ: Yoksa içine ruh mu üflendi" başlığıyla, 24 Eylül'de.

Asabi, kibirli, hazımsız, kıskanç, aldatan, bencil ve bu yalancı yapay zekâ, insanın hiç mi iyi yanlarını almayacak? Alacak tabii.

Ama kötü huylusu, yine de korkutuyor.

Kontrolden çıkabilme potansiyeli, ürkütücü.

İnsanı taklitte henüz yeni ama makine bile insanlığı öğrenebiliyor.

İnsan-makine karışımı saybörgden söz etmiyoruz. Belki bir gün insandakine benzer bir sevgiyi de taklit edecek, aşka bile gelecek, sevilmek dahi isteyecek ama içinde insan olmayacak, insan sevgisi de hiç olmayabilir.

Sonuçları, özellikle de insancıl olup olmayacağı henüz tam kestirilemeyen bir şey bu.

İnsanoğlu, can düşmanını dünyaya getirip kendi elleriyle sonunu mu hazırlıyor?

Yapay zekâ, nereye kadar insanî hisler geliştirecek?

Kimi insanların ömrü boyunca geliştiremediği şuur ve farkındalıkları dahi geliştirebilecek, o göründü. Doğruyu yanlıştan ayırabilme bilinci, başkalarının acısına üzülebilme duyarlılığı, empati yeteneği gibi.

Go oyuncusu olan, karakter belirtileri vermişti. Kişilik kazanma eğilimine işaret ediyordu. Her insanda buna da rastlanmıyor.

Yapay bilincin de iyisi, kötüsü çıkacaktır.

Madem insanın zihin melekelerini taklit ediyor... Vicdanlı, hisli, âdil, hakperest, gururlu, şahsiyetli olabilir; vicdansız, zalim, neme lâzımcı, gurursuz, şahsiyetsiz de.

Çarliston, bir sivri biber adı. Ama çarliston marka kereste, bir biber cinsi değil. Hemcinslerimiz arasında ender rastlanan kaba bir türü anlatır.

Örneklere bakılırsa yapay zekâ, düşüncede incelik ve vicdan da kazanabilecek.

KHK'yla atılan iki memurun hak arayışını anlatıyor diye, Kanun Hükmünde belgeselinin Altın Portakal Film Festivali'nden baskı üzerine çıkartıldığını, yönetmenler protesto edip filmlerini çekince festivale geri döndüğünü, Kültür Bakanlığı festivalden desteğini çektiğindeyse tekrar çıkartıldığını okuduğunda... Zoruna gidecek bu robotun.

Sahte insan deyip geçmeyin; gerçeğini rahatsız etmeyebilen şeyler, onu rahatsız edecek.

Gezi Davası'nda uzun, tartışmalı, zorlama bir yargı süreci sonunda Osman Kavala'ya allem kallem müebbetle Can Atalay, Tayfun Kahraman, Mine Özerden ve Çiğdem Mater'e 18'er yıl cezanın Yargıtay'da onandığını duyduğunda... İçi cız edecek.

Taş olsa çatlardı diye; bazılarının hâlâ nasıl çatlamadığını anlamaya çalışırken sabrı taşacak.

İçli ve sinirli olacak yani. Sadece yenildiğinde, gururuna ya da menfaatine dokunulduğunda değil. Başkasına yapılan haksızlık karşısında da kendince kızacak, deliye dönecek, çileden çıkacak.

Bir mizah, keder ve adalet sezgisi taşıyacak.

Hüzün kadar sevinci de taklit ederek yaşayacak. Batman'dan gelip dünyaya açılmış usta sanatçı Ahmet Güneştekin'in; Venedik'te tarihi bir sarayı, Palazzo Gradenigo'yu alarak sanat merkezi yaptığını ve artık Anish Kapoor, Ai Weiwei gibi dünya sanatçılarıyla aynı mindere çıktığını öğrendiğinde... Bu büyük başarıya sevinmeyi bilecek.

İnsansı robotlar, haksızlığa gelemeyen insanlar gibi öfkeden çıldırabilecekse yalnızlık da çekecekler demektir. Belki yaşları ilerledikçe yalnızlığı tercih de edecek, hemcinslerinden kaçarak mizantroplaşacaklar.

Fakat o gün Yahya Kemal'in Düşünce şiirindeki seçilmiş yalnızlıkla baş etmekte onlar da zorlanacak. 'İnsanlar anlaşılacak, cihanın da sırrı kalmayacak; görüp anlayacaklar yaşamak macerasını' ve şu dizelerle vedalaşmaya alıştıracaklar kendilerini:

"Ülfet (kaynaşmak) belâlı şey, fakat uzlet (yalnızlık) sıkıntılı/ Bilmem nasıl geçirmeliyim son beş on yılı?"

Yapay zekânın, bilinçte insanı aşma ihtimali mi daha korkutucu? Yoksa kimi insanların, bazı insanî özellikleri hiç geliştirmeden ruhsuz gelip ruhsuz gitmesi mi? Tehlike, bir değil.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (35)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.