Beştepe'deki 29 Ekim resepsiyonundan son 10 küsur yılın en renkli izlenimlerini okumaya hazır mısınız?
Bugün Hürriyet'teki köşesinde magazin tefrikasına başlamıştır bile. Ertuğrul Özkök aff-ı şahaneye uğradı, Gül devrinden kalma yasağı kalktı, sürgünden Cumhurbaşkanlığı davetlerine geri döndü.
Resepsiyondan şu fotoğrafa bakın; bir yanına Sözcü'nün yayın yönetmeni Metin Yılmaz, diğerine Fox'un haber müdürü Doğan Şentürk'ü alıp nasıl da kurulmuş ortalarında.
Sevindiriklik değil hayır, ayakta kalma gösterisi. Koltukları kabarmaz mı, 'kıskananlar çatlasın' pozları kesmek hakkı, çok görmeyin.
Tam bir win-win durumu, iki tarafın da kazandığı hal. Hem, en kötü barış bile en iyi kavgadan bin kat evla değil miydi?
Ayrıca Külliye'nin kapıları bu hızla açılır, Cumhurbaşkanlığı davetlerinin yelpazesi bu süratle genişlerse çok değil seneye benle Çölaşan'a da gelebilir sıra.
Bu, sadece sitcom gazeteciliğinin uzun yıllardan sonra devlet resepsiyonlarına geri dönüş fotoğrafı değil. Aynı zamanda köşkten külliyeye tarihi dönüşümün de tamamlanışını simgeliyor.
Çankaya Köşkü'nün sakiniyken rahmetli Özal'a yakın diye Özkök'ün adı Özköşk'e çıkarılmıştı. Gocunmak, alınmak ne kelime! Kendisiyle hep barışıktı. Bu yakıştırmayı, alter egosu gibi üstünde taşımaya hala bayılır Özkök.
Size mi ne? Söyleyeyim...
Yerli ve milli mönüde ne kokteyller vardı; ejder meyveli nevzuhur içeceklerden ecdat meşrubatı Osmanlı saray şerbetlerine avdet edildi mi, edilmedi mi? İkram tatlarını artık ilk elden yazacak bir çeşniciniz var içeride.
Davetlilerin kılık kıyafet analizleriyle gardırop sembolizmi üzerinden devrin değişen makbul tipolojisini yorumlamalar, davet borsasında inenler çıkanlara dair son havadis ve zamanın ruhunda esen moda rüzgarları...Ne isterseniz, 32 kısım tekmili birden haber uçuracak size. Az mı?
Üstelik, cin tutana bir muska yeter hesabı...Eğer tazıya yazılmamışsa o muska, Özkök'e çıkan aftan Emin Çölaşan'a niye çıkmasın? Üç vakte kadar davetiye beklese, gözü yollarda umuda kapılsa yeridir.
Davetlerin gediklisi olup da 'İyi ama Sözcü niye içeride değil, nereleri FETÖ'cü, benziyorlar mı hiç, asıl yanlışlık FOX'ta değil FOX'u alternatif arayanların toplanma adresine çeviren medya tekelleşmesinde, tek tabanca bırakmakta' gibilerinden homurdananlar dışlanırken...Dışarıdakilerden Sözcü, FOX yöneticileri, Özkök'le birlikte içeri alınıyor.
Fakat bu hızla kapılar, eskisi gibi ayrımsız her mecradan temsilciye tekrar açılırsa şaşırmayın.
Özkök'le ona Özköşk gibi lakaplar takarak şöhret bulan Çölaşan'ın birlikte huzura buyur edildiğini düşünsenize! Pek eğlenceli geçmez mi?
Ya da 'müdafaa-i iktidar cemiyeti inzibat kuvvetleri'yle onların düzenli saldırılarına uğrayan yazar, çizer ve sanatçıların aynı koridorlarda karşılaştığını tahayyül edebiliyor musunuz?
5 bin kişi davetli bu sene deniyordu. Kaçı icabet etti bilemiyorum. Mazeretini açıktan bildiren Cem Yılmaz'ın ona saniyesinde giydiren Hasan Kaçan'la bir dahakine birlikte katılma ihtimali bakiyse...İşte o zaman seyreyleyin cümbüşü.
Olmaz demeyin, Özkök'ün resepsiyonlara dönmesiyle bir umut doğdu.
Duyduğuma göre hiç yabancılık da çektirilmemiş. 40 yıllık fasılasız müdavim gibi dolaşmış kalabalığın arasında. Değil bir köşede mahzun mahzun etrafı kesmek, bir an bile yalnız kalmamış. Selfie talepleri, ayaküstü hal hatır soran, hoşbeş eden, özlem gideren, gördüğüne sevindiğini söyleyen derken...İlgi alakadan başını alamamış.
Bu teveccüh ve hüsnü kabulle karşılanma, hayra alamet. O ermiş muradına, Çölaşan çıksın kerevetine!