Özel sağlık sigortası cinayeti

Akif Beki

ABD, bir haftadır bu cinayeti konuşuyor.

Bir özel sağlık sigortası devinin CEO'su Brian Thompson, vurularak öldürüldü. Pandora'nın Kutu'su da açıldı böylece.

UnitedHealthcare şirketi, sadece sektörün en büyüğü değil. Aynı zamanda en yüksek ödeme reddi oranına da sahip. Provizyon taleplerinin yüzde 32'sini reddediyormuş. Ki, sektör ortalamasının 2 katı olduğu söyleniyor.

Cinayet mahallinde, üstünde deny/ ret ve delay/ ertele yazılı boş kovanlar bulundu.

O günden beridir sağlık sigortası sektörü, otopsi masasında.

Katil zanlısı, 26 yaşındaki Luigi Mangione.

Yakalandığında üstünden 3 sayfalık bir manifesto çıktı. Sistem eleştirisiyle ilgili olduğu sızdı ama içeriği henüz açıklanmadı.

ABD medyası, toplumun cinayete verdiği acımasız tepki karşısında şaşkın.

Katile hak veriyor çoğunluk, boş kovanlara kazınan mesaja katılıyorlar. Sosyal medyada, gazete haberlerinin altında ne yorumlar döşenmiyorlar ki... En masumu, beğeni ve kalp emojileri.

Vurulma geçmişine bakmak lâzım, diyen mi ararsınız... Cinayet kapsam dışı veya maktulün talebi reddedildi, diyen mi...

Öldürülen 2 çocuk babası, 50 yaşındaki Thompson'a en ufak bir sempati gösterilmiyor.

Planlı bir cinayet; 'oh olsun, müstahak' derecesinde bir alaycılıkla karşılandı.

Özel sağlık sigortası sektörünün krizi bu. Ve bir cinayetle gün yüzüne çıktı.

Bizde ilk Ertuğrul Özkök fark etti. Ne hikmetse medyamız, o tarafını ya görmedi ya görmezden geliyor.

Özkök, sağlık sigortası primlerinin bizde de uçtuğuna dikkat çekti. Yine de şu, bu sebeple sigorta karşılamadığı için sağlık harcamalarının yüzde 80'i kendi cebinden çıkar olmuş.

Yalnız Özkök mü, fahiş sigorta ücretlerini ödemekte zorlanıyor? Bir tek onun sigorta şirketi mi çamura yatıyor? Kötü gün için yaptırdığı sigortası, lâzım olduğunda yan çizen, muayene ya da tedavi masraflarını ödemekten kaçınan, bin dereden su getiren başka kimse yok mu bizde?

Thompson, şirketine milyar dolarlar kazandırdığı için geçen yıl 10 milyon dolardan fazla maaş üstü parayla ödüllendirilmiş.

Ödeme reddiyle müşterilerinden çalınmış para mı, değil mi?

Sigorta profesyonellerinin, ceplerini doldurmak için müşterilerini nasıl süründürdükleri ABD'de tartışılıyor. Yıldırılan, bezdirilen toplum artık patlama noktasında. Devletten sigortacıların keyfi ödeme retlerine el koymasını, çözüm bulmasını istiyorlar.

Türkiye'de durum ne peki; yok mu böyle bir sorun, şikâyet ve talep?

GIDA DEDEKTİFİNDEN TÜKETİCİYİ KİM KORUYACAK?

Olmaz, demeyin. Sözde Gıda Dedektifi de olurmuş. Karar'da önceki gün haberi bile çıktı.

Sözde Gıda Dedektifi, deniyordu. Çünkü halk sağlığını korumak için sosyal medyada gıda dedektifliğine soyunan Musa Özsoy, halkı yanıltıcı gıda takviyesi reklamından ceza almış.

Özsoy, yetersiz bulup beğenmediği gıda mevzuatını da kendi ihlâl etmiş.

Reklâm Kurulu, Gıda Dedektifi geçinen Özsoy'un sitesinde ne görsün! Meğer iki üründe halkı yanıltıcı gıda takviyesi tanıtımı yapılıyormuş. Parasıyla tabii. Gizli reklam da cabası.

Halkın ne yediğini bilmesi adına sürekli şeffaflıktan, doğru bilgilendirmeden dem vurana bakın siz!

Sen misin, bilimsel dayanağı olmadan sağlığa şöyle faydalı, böyle faydalı diye ürün pazarlayan... Sen misin, sağlıkla ilgili asılsız beyan yasağını çiğneyen... Sen misin, üç kuruşa tamah edip tüketicinin sağlığıyla oynayan...

Hem reklam durdurma hem de ağır para cezası kesmişler.

Demek halk sağlığını, halk sağlığını koruma iddiasıyla zehir hafiyeliğe çıkanlardan da korumak şartmış. Kendi kendine pâye veren, kerâmeti kendinden menkul kahramanlara dikkat etmek gerekirmiş.

Ne diyordu Ziya Paşa: "Onlar ki verir lâf ile dünyaya nizâmât/ Bin türlü teseyyüp (gevşeklik) bulunur hânelerinde."

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (25)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.