Ne Çin ne ABD’yi protesto serbest

Akif Beki

Bir gün önce, Perinçekçilerin hedefindeki Doğu Türkistan'a destek yürüyüşü engellenmişti.

Ankara polisi, bir gün sonra da Perinçek'in gözdesi TGB'lilerin ABD protestosuna müdahale etti.

Sonuç; ne İsa'ya ne Musa'ya yaranabilen, Ankara'nın elini güçlendirmeye ise hiç yaramayan bir demokratik eylem yasağı.

Doğu Türkistan zulmü nedeniyle Çin de protesto edilemiyor.

Türkiye'den "Suriye'de Kürt katliamı yapmama" sözü isteyen Amerikalı Bolton'a da sokakta tepki gösterilemiyor.

Bir gün önce yasağı savunan da bir gün sonra yasağın mağduru olurken...Bu yasaklarla nereye varılmak isteniyor, anlamak mümkün değil.

Halbuki Doğu Türkistanlıların İstanbul'dan Ankara'ya yürüyüşü, Çin'e karşı iktidarın elini güçlendirmez miydi?

Madem, Pekin'i küstürmememiz gereken bir konjonktürden geçiyoruz...

Madem, Müslüman Uygurlara uygulanan asimilasyon işkencelerini ve toplama kamplarını, resmen protesto edemiyoruz...

Madem Çinlileştirme iddiasıyla İslam'a dahi el uzatmalarına, kızdırmayalım diye 'orada dur' ihtarı çekmiyoruz...

Madem aramızı bozmamak uğruna, Müslümanlığı bozmaya kalkışmalarına da sessiz kalıyoruz...

Bırakalım da bari hatıra binaen Ankara'nın çıkarmadığı sesi, sivil toplum çıkarsın. Zulmü lanetlesin, dünyaya duyursun.

Hem Ankara'nın eline, Çin'e karşı kullanacağı bir gerekçe vermez mi? 'Bak kamuoyumdan tepki var, sokağın baskısı altındayım' deme imkanı sunmaz mı?

Perinçek ve Aydınlık gazetesi, sözde 'Doğu Türkistan Terör Örgütü' diye bir örgüte mal ederek her türlü protestoyu kriminalize ediyor.

Çin, Amerikan menşeli emperyalist saldırı mahiyetindeki bölücü bir terörle mücadele ediyormuş, Uygurlarla ve İslam'la değil.

Tıpkı Türkiye'nin, Amerikan projesi bölücü PKK terörüyle mücadelesi gibi...

Bu sebeple, dayanışma içinde olmamız ve Çin karşıtı propagandalara, düşmanlıklara izin vermememiz gerekiyormuş.

Çin rejiminin Türkiye ayağındaki taşeronlarda demagoji bitmiyor.

Uygurların protestolarını, Çin-Türkiye yakınlaşmasını saboteye dönük bir Amerikan fitnesi gibi gösteren muhafazakar avaneleri de eksik değil.

Ama Allah'ın sopası yok ki...

Çin'e laf etmeyi Amerikan çıkarlarına hizmetmiş, suçmuş, hainlikmiş gibi çarpıtanların Amerika'yı protestosu da yasağa uğradı. Kazdıkları kuyuya düştüler.

Gerçi Aydınlık'a göre Bolton'a dersini verdiler, protestoculara destek yağdı.

Fakat Trump'ın danışmanı Bolton'a karşı pankart açıp anti-emperyalist slogan atmaları engellendi, bazıları gözaltına bile alındı.

Oysa...

Cumhurbaşkanı görüşmeyerek Bolton'u refüze etti, danışmanı Kalın ayaküstü fırçalayarak hadsize haddini bildirdi demeden, alttan alta öyleymiş havası estirileceğine...

Konuşmaya gelmiş bir Amerikalı yetkiliyi aşağıladığımız, azarlayıp geri yolladığımız gibi Ankara'nın üstlenmekten kaçındığı bir izlenim kaçamak verileceğine...

Bırakılsa, Beştepe önünde TGB'liler göğüslerini gere gere posta koysa, popülist şovlarını yapsa daha temiz iş olmaz mıydı?

Kızılcahamam'da yolu kesilen Uygurlar yürüyüşlerini gösterişle tamamlasa, Ankara da Çin'e 'bizde demokrasi var, karışamayız' deseydi...Hangi devlet rencide olur, ne maliyet üretirdi?

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (19)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.