Muhalefete ‘terörist’ deme rahatlığı

Akif Beki

İyice ayağa düşürdükleri bu rahatlığa bakan, kanunlarımız iktidara böyle bir hak tanıyor, suç değil de serbest zannedecek.

Oysa iki ihtimal var. İkisi de suça çıkar, bu siyaset değil.

Ya AK Partili Cahit Özkan’ın bildiğini, yargı ve polis bilmiyor...

Ki, o zaman vakıf olduğu suç bilgilerini yargıdan saklıyor durumuna düşer.

Çünkü Adalet Bakanlığının 2020 adli istatistikleri ortada.

Terörle Mücadele Kanunu kapsamında verilen mahkumiyet ve beraat kararlarının toplamı yaklaşık 6 bin.

CHP ve İYİ Parti’nin, FETÖ’yle herhangi bir ilişkisi tespitliyse neden bu rakama yansımıyor?

Bu partilerin yöneticileri, terör örgütü yöneticiliğinden yargılandı da Adalet Bakanlığının mı haberi yok?

Bu partilerin üyelerine, terör örgütü üyeliğinden dava açıldı da istatistikleri mi tutulmadı?

Bırakın İYİ Parti’nin, FETÖ tarafından kumpasla kurulmasını...

Bırakın Kılıçdaroğlu’nun, FETÖ tarafından kumpasla genel başkanlığa getirilmesini..

Bırakın muhalefet partilerinin, FETÖ tarafından dizayn edilmiş yapılar olmasını...

Bırakın Ökzan’ın dediği gibi, “FETÖ’nün siyasi ayağı” olmalarını...

İşbirliği yapmalarını, koordinasyon içinde olmalarını bırakın...

En ufak bir ilişkileri, iltisakları, irtibatları, amaç ve ağız birlikleri yakalansa çoktan adli istatistik rakamlarını boylamış olmazlar mıydı?

Yahu, aralarında bir örgüt bağı bulunması şöyle dursun...Sözcülüğünü yapmaktan, terör örgütünü övmekten, propagandasını yapmaktan bile bu partilere açılmış bir soruşturma yok.

Nerede kaldı, CHP ve İYİ Parti’nin terör örgütü yapılanması olduklarına dair bir kapatma davası! Nerede kaldı yargı kararıyla aslında terör örgütü olduklarının kesinleşmesi!

Yahut da Kılıçdaroğlu ve Akşener, FETÖ projesi değil. Özkan, doğruyu söylemiyor.

Yani CHP, FETÖ’nün manivelası değil. İYİ Parti de FETÖ’nün kurduğu parti değil.

Ve Özkan’ın elinde, ne yargıya verecek bir bilgi ne de bir yargı kararı var.

Yine de CHP ile İYİ Parti’ye, parti görünümlü terör örgütü oldukları anlamına gelecek suçlamalar yöneltmekten geri durmuyor.

Hatta avukat olması, hukuk okuması bile Özkan’ı durdurmuyor.

Her iki ihtimalde de Özkan’ın yaptığı, siyasetin değil hukukun konusu.

CHP ile İYİ Parti’nin terör örgütü uzantısı olduklarını biliyor da delillerini kendine saklıyorsa, hukuken bir sorun.

Savcı ve polis, Özkan’ın beyanlarını ihbar kabul edip harekete geçmiyorsa, bir görev ihmali...

Haklarında bir yargı kararı olmadan CHP ve İYİ Parti, “FETÖ’nün ayağı” ilan ediliyorsa, yine suç.

Özkan, yargı yerine geçip milyonlarca üyesi ve binlerce teşkilat yöneticisi olan partilere terörist diyor da yargı seyirci kalıyorsa...O da başka dert.

Bu kadar kolay ve ucuz mu derseniz...İnsan, kanunları paspas gibi çiğnemeyi siyaset zannetmeye alışmaya görsün.

İçişleri Bakanı, mafyanın siyasi ayağı bir kişiden bahsetmişti. Sedat Peker’den aylık 10 bin dolar maaş aldığına dair elinde yazışma vardı. Bu bilgiye de suçla mücadeledeki görevi sebebiyle sahip olmuştu. Ama derhal savcıya iletmek yerine ekranda siyaseten kullandı.

Aylar geçti, adını açıkladı mı? Korkunç bir suçun bilgisini kendine saklamayıp bir savcıya verdiği doğrulandı mı? Bir savcı, bunu ihbar kabul edip re’sen harekete geçti de konu aydınlandı mı?

Demek ki bu kadar ucuzladı ve kolaylaştı.

Yalan terörüyle mücadeleye gelin!

Mafyanın siyasi ayağı olduğundan şüphelenilen AK Partili, korunuyor.

Suçla mücadele yetkilileri, kanun uygulayıcılar, sıra ona gelince görevi savsaklıyor.

Peker’in adını verdiği o kişi, cevabını soran gazetecilerden kişilik haklarına saygı istiyor.

Fakat aynı hak, milletin yarısının oyunu alan muhalefet partisi yönetici ve üyelerini korumuyor.

Muhalefetin lekelenmeme, karalanmama, yalan ve iftiradan korunma hakkı yok.

Artık nasıl bir kanun önünde eşitlik varsa...Muhalefet, kişilik haklarına saygı gösterilmesini bekleyemiyor.

“Terörle mücadele yalanları” başlığıyla şunu demiştim:

“Sorsan...İktidar, muhalefetle değil terörle mücadele ediyor”.

Sorsan...İktidar, yalan terörüyle, iftira ve karalamalarla, örgütlü dezenformasyonla da mücadele ediyor.

Ve sorsan, bu suçlara hep iktidar maruz kalıyor.

Muhalefetse hep saldıran tarafta. Hem de FETÖ, PKK ve diğer terör örgütleriyle birlikte.

Ki iktidar, hedef olduğu bu yalan ve karalama terörüne savaş açtı. Yasal düzenlemeyle çanlarına ot tıkayacak, bedelini ödetecek.

Hazırlıklar son safhada, Cumhurbaşkanı açıkladı.

Tabii ki Cahit Özkan’ın endişe etmesine gerek yok.

“CHP ve Bay Kemal başta olmak üzere muhalefet partileri de bu yalanlara çok teşne. Adeta yalan fabrikası gibi çalışıyorlar”. Onlar korksun.

Savulsun muhalefet! İktidar, yalan terörüne son vermekte çok kararlı.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (45)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.