Ahmet Güneştekin'in Belleğin Alfabesi sergisi için Bakü'deyiz. Sergiye adını veren eser, ünlü hurufi Nesimi'ye ithaf.
Fakat doğumunun 650. yıldönümünde etkinliklerle anılan sufi şairin hatırasına adanmış tek jest bu değil.
Haydar Aliyev Kültür Merkezi'ndeki sergi açılışında müthiş bir kulis çalındı kulağıma. Meğer Moskova, 2019'u Nesimi yılı ilan eden Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'e büyük bir cemile yapmaya hazırlanıyormuş.
Nesimi, Azerbaycan'ın hem Yunus Emre'si hem de Hallac-ı Mansur'u. Ne ki kabri gurbette, öz yurdunda yatmıyor. Zındıklık suçlamasıyla derisi yüzülerek katledildiği Halep'te gömülü.
Ve şimdi, herkesten saklanan bir nakl-i kubur operasyonuyla defnedildiği yerden vatanına taşınacak. Azeriler için büyük haber.
Ancak heyecan verici operasyon, belli ki sürprizi bozmamak amacıyla gizli tutuluyor, henüz duyurulmadı. Muhtemelen bu sır hazırlığı ilk ifşa eden benim.
Bakü-Moskova hattında planlama sürüyormuş. Belki de bu sene sonundan önce hayata geçirilecek.
Azerilerin gönlünü fethedecek Rus jesti kulağıma fısıldandıktan sonra, Güneştekin sergisinin Bakü için ne ifade ettiğini daha iyi anladım.
Açılış, verilen önemi yansıtan görkemdeydi. Seçkin bir kalabalık ve üst düzey katılım gözümde daha da anlam kazandı.
Kızları Arzu ve Leyla ile first lady Mihriban Aliyeva'nın bizzat açılışa gelmesi ve takiben Nesimi Festivali kapanış konserine kalmaları, hem sanata hem de Nesimi'ye gösterdikleri ihtimamdan. Kültür bakanını göndermekle yetinmediler.
Belleğin Alfabesi eserine tekrar baktım, hurufiliğine göndermeyle maktul şairin hatırasına Güneştekin'den manidar bir saygı duruşu...
Enstalasyon, kafesin ardına hapsedilen harflerin esrarlı müziğinde ve dansında Nesimi'nin yasak tanımaz sesini arıyor, yüzyıllardır yankılanan şiirinin matbu akislerini teşhir ediyor.
Bu arada haklarını teslim edelim, Bakü Büyükelçimiz Erkan Özoral ve Kültür Ataşemiz Dr. İrfan Çiftçi de Güneştekin'i yalnız bırakmadılar.
Serginin sponsoru olarak DAAX Corporation'ın sahibi Hasan Gozal ise kutlanacak örneklikte bir ev sahipliği yaptı yine.
Hepimizi gururlandıran yüz akı bir sergi, ilham dolu bir vefa gösterisi ve Türkiye'nin kardeş ülkede sanatla temsil edildiği muazzam bir açılıştı.
Sanatçı başta olmak üzere, katkısı emeği geçen herkes takdir ve tebriği hak ediyor.
Nesimi, hunharca öldürüldükten 6 asır sonra Halep'ten Bakü'ye muhteşem bir dönüş yolculuğunda. O unutulmadı, özlemle yad ediliyor. Peki katillerini hayırla anan, hatırlayan var mı!