Bakan Nebati'ye göre yabancı bir ekonomi bakanı var. Ve yüzde 10 kadarcık bir enflasyon yüzünden sokağa çıkamıyor.
Sıkıntısının oranına bakılırsa bu bakan, 'akşam diyarı' bir Batı ülkesinde yaşıyor.
Almanlar Doğu'ya 'morgenland' diyor, 'sabah diyarı' demek. Batı ise 'abenland', 'akşam diyarı' anlamında.
Bakan Nebati, akşam diyarından bir meslektaşıyla arasında geçenleri aktardı.
Şöyle:
"Yabancı bir bakanla konuşuyordum, bana enflasyonumuzun yüksekliğinden bahsetti. Ona, 'ben bu enflasyonla sokağa çıkabiliyorum, siz yüzde 10'la çıkamıyorsunuz' dedim."
Nebati, isim belirtmedi. Ama yaşadığı diyardan, bu bakanın daha büyük ölüm-kalım sorunlarıyla boğuştuğunu da anlıyoruz.
Alman tarih felsefecisi Oswald Spengler, yüzyıl önce kitabını dahi yazmıştı. "Akşam Diyarının Yokuş Aşağı Gidişi" diye. "Batı'nın Çöküşü" olarak birçok dile çevrildi.
Spengler'in de haber verdiği gibi Batı, yüzyıldır batıyor.
Bir uzun günbatımı ülkesinde bakansanız, gözünüze uyku nasıl girsin!
Ama sadece geceleri değil gündüzleri de kabusa dönmüş bu bakanın. Yüzde 10 civarındaki bir enflasyon yüzünden, sokağa bile çıkamıyormuş.
Bizim iktidar sözcüleri sıklıkla vurguluyor ya hani...Enflasyona alışmamışlar için yüzde 10, ölümden beter.
Bizim gibi alışıkları, yüzde 80 resmi enflasyon acıtmazken onlar yüzde 10'la ne yapacağını bilemiyor. Pahalılık sancısıyla kıvranıp duruyorlar.
Ne diyor Bakan Nebati! Enflasyon patlaması bize başta tatlı dahi geliyor, ticareti canlandırıyor.
Urfa isotu gibi acısı sonradan çıkacak. Fakat onun için şimdiden tasalanıp ağzımızın tadını kaçırmanın alemi yok.
İktidar, kemer sıkmak gibi acı reçeteler yerine bir nevi bal şerbetinden ilaç olarak enflasyonla büyümeyi seçti. Söylenmişti bize zaten.
Akşam diyarının yöneticileri bu tattan mahrum. Ha bire sert tedbirlerle, faiz filan arttırarak enflasyonu dizginlemeye, halka kemer sıktırmaya uğraşıyorlar.
Dertlerine, cehaletlerine yansınlar. Hamdolsun, biz sabah diyarı sakinlerine hava hoş.
Ancak Bakan Nebati merakımı mazur görsün, hazır biz bize laflıyorken biraz açabilir mi?
Kimdi bu yabancı bakan mesela, bir adı var mı?
Tam olarak nasıl geçti konuşma? Yabancı bakan, kendi ekonomileri yüzde 10 enflasyona dayanamazken bizim yüzde 80'le nasıl şahlandığımızı mı sordu? Sırrımızı mı öğrenmek istedi?
Nebati de 'ama sen o oranla sokağa çıkamazken ben bu oranla başı dik geziyorum, ne haber' demekle mi yetindi? Yoksa hava atmakla kalmayıp başarısının sırrını muhatabıyla da paylaştı mı?
Bir şeyi daha merak ediyorum.
Malum, hayat pahalılığı dahil bizdeki sıkıntıların sorumlusu dış güçler. Bilhassa akşam diyarındakiler.
Bakan Nebati de karşısında bulmuş onlardan birini...
Kendileri öldü, bitti, acınacak halde batıyorken bizi hala nasıl, hangi takatle sıkıntıya sokabildiklerini sormadı mı?
-------
200 LİRACIK DEĞİL ARTIK
AK Parti ekipleri, sorunlarını tespit için halkın arasına tebdili kıyafetle karışmaya devam ediyor mu, bilmiyorum.
Ben, fırsat buldukça turist kılığında fiyat denetimlerine çıkmayı sürdürüyorum.
Az önce 1915 Çanakkale Köprüsü'nden geçtim.
Yola, köprüye edilecek tek lafım yok.
Bu şahane hizmetten yararlanan biri olarak nankörlük, şükürsüzlük edecek değilim. Öncelikle emeği geçenlere teşekkür ederim. Sağ olsunlar.
Köprüyü kaça geçtiğime gelince...
Artık mart ayındaki gibi 200 liracık değil. 272 lira 50 kuruşçuk olmuş. Ödemek suretiyle zamandan çok güzel tasarruf ediyorsunuz.
Gerçi paralı yol ve köprü, biraz tenha geldi gözüme. Tek tük araç sayabildim.
Ama bardağın dolu tarafından bakarsanız, trafiğe takılma riskiniz yok.
Yalnız o tarafa yolunuz düşecekse, geçiş ücreti hafif güncellenmiş, sürpriz olmasın, hepsi o kadar. Şimdiden iyi yolculuklar dilerim.