Evet, zammın kamu yararına olanı da varmış.
İBB’nin, toplu ulaşıma yüzde 50 zam yapmak istemesi üzerine, Ulaştırma Bakanlığı gerçeği açıkladı.
İmamoğlu yönetiminin zam teklifi, Bakanlığın gayretleriyle UKOME’den geçirilmemişti.
Zammı niye engellediklerini, Bakanlık şu gerekçeye dayandırdı:
“Kamu yararına aykırı olarak, yüzde 50 oranında fahiş zam yapılması teklif edilmiştir.”
Duydunuz mu! Yüzde 50 zam, fahiş ve kamu yararına aykırı bir oran olduğu için reddedilmiş.
Bakanlık; metro, metrobüs ve vapur ücretlerine geçen yıl yapılan artışları da hatırlatıyor. Üstüne şimdi bir de yüzde 50 zammı, insafsızca görüyor.
Benzinle mazotun litresi, sadece son 3 ayda yüzde 100 zamlanmamış; 10 liralardan 20 lira üstüne çıkmamış gibi.
Akaryakıttaki fiyat artışları, fahiş ve kamu yararına aykırı gelmiyor iktidara. Çünkü küresel artışların yansıması onlar.
Son 3 aylık doğal gaz zammı, evlerde yüzde 60, sanayide yüzde 100.
Elektrikte oran, yüzde 127’leri buldu.
Hiçbiri fahiş ve kamu yararına aykırı değildi.
Çünkü doğal gazı BOTAŞ, elektriği ise EPDK duyurdu ve ikisini de kimse yapmadı, küresel enerji piyasalarının zorunlu yansımasıydı.
Ama BOTAŞ’la EPDK’nın yansıttığını, İBB yansıtamıyor.
Demek ki İETT, METRO A.Ş. filan “kendiliğinden yansıdı, biz de tutmaya çalıştık fakat bu kadarcığı elimizden kaçtı” diye duyursaydı, İBB hiç karışmasaydı, sorun olmayacaktı.
Bu engellemelerin tek amacı, görüldüğü üzere kamu yararını gözetmek, vatandaşı zamlardan korumak.
Yoksa İBB, seçimlerde muhalefete kaybedildiği, başkanlığı İmamoğlu kazandığı için değil.
Zaten 2019’daki ilk seçimlerden hemen sonra da bu tür ayrımcılıkların yapılmayacağı belli edilmişti.
İmamoğlu, göreve başlar başlamaz, Dini Yayınlar Fuarı’na Sultanahmet’i yasaklamakla suçlanmıştı.
İlk seçim iptal edilince de İBB’ye kayyum atanan Vali, güya 37 yıldır her Ramazan’da açıldığı yerde fuarın tekrar açılmasını sağlamıştı.
Halbuki fuar, 2010’dan beri Beyazıt Meydanı’na taşınmıştı. Vali’nin, tekrar açtırdığı yer de Sultanahmet Meydanı değil, cami avlusuydu.
İmamoğlu’nu din düşmanı göstermek için koparılan yaygarada her şey vardı, bir tek doğruluk ve dürüstlük yoktu.
İmamoğlu ikinci kez başkanlığı kazandı. Fakat hakim siyasi ahlak değişmedi.
Bu Ramazan, İstanbul Büyükşehir etkinlik düzenlemeye kalkınca, Sultanahmet yine sakıncalı oldu. İBB’ye, stant ve çadır kurdurulmadı.
Kurdurmayanları, kimse din düşmanı olarak suçlamadı. Çünkü kültürel varlıkların muhafazası bakımından o meydan, bu tür etkinliklere uygun değildi.
İmamoğlu, dün Sultanahmet’te kitap fuarı açtırmadığında da din düşmanlığındandı, bugün orada Ramazan fuarı açmak istediğinde de...
Ayrıca yapmaya kalkıştığı zamlar da fahiş ve kamu yararına aykırı.
Ve bu, belediyeyi kimin yönettiğinden bağımsız bir gerçek. Dini, ahlaki ve demokratik siyasi duruşun gereği.
Emin olmuşsunuzdur artık sanırım.
SANAYİCİ ZEKATA KOŞUYOR
Oysa rekora koşacağı söylenmişti.
Ağustos 2021’deydi; enflasyon henüz yüzde 19’u, dolar 9 lirayı aşmamıştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bundan böyle enflasyonun daha yukarı çıkması mümkün değil, zira faiz oranlarında düşüşe geçiyoruz” diyerek müjdelemişti.
“Sanayimiz rekora koşuyor”du.
Fakat MB faizinin düşürülmesiyle dolar ve enflasyonun patlaması bir oldu.
7 ay içinde, resmi enflasyon yüzde 61’e vurdu. Dolaylı faiz takviyesiyle bastırılan dolarsa 15 lirayı zorluyor.
Faizin düşüşe geçmesiyle dolar ve enflasyonun uçuşa geçmesi bir olurken, bir şey daha oldu. Sanayici, zekat ve sadakaya muhtaç olmaya başladı.
Bunu gören Kızılay Başkanı Kerem Kınık, duyarsız kalmadı. Bir hayır kurumu olarak durumdan vazife çıkardı. Ve borç batağındaki üreticiyi kurtarmak için, zekat fonu oluşturmaya yöneldi.
Kınık’ın modelinde Kızılay, artık sadece işsiz muhtaçlara yardım etmeyecek. Zordaki iş sahiplerine de yardım eli uzatacak.
Model, ekonomiyi zekatla desteklemeyi amaçlıyor.
Yoksullukla mücadeleden sonra, ocaklar söndüren enflasyon ve dolarla mücadele de dini dayanışmaya, sosyal yardımlaşmaya havale edilecek demek.
Ekonomi büyütülerek, toplum zenginleştirilerek, refah yaygınlaştırılarak yoksulluk azaltılacak, ortadan kaldırılacaktı. Herkese sadaka düşürülerek, sanayiciye zekat dağıtılarak değil.