Cumhurbaşkanı Erdoğan, “para nelere muktedir, ormanları betona çeviriyor; doğa şöyle olmuş böyle olmuş, umurunda değil” dediğinde, 2019 başlarıydı.
Erdoğan, müteahhitlerin acımasızca imar yolsuzlukları yaptığından yakındığında, sene 2017.
Başbakan Erdoğan, “derenin intikamı ağır olur, şu anda olan da budur” sözünü söylediğinde ise henüz 2009’du.
O eylül şiddetli yağışta dereler taşmış, İstanbul’u sel almış, 30’dan fazla vatandaş boğularak ölmüş, ana yolları bile sel basmış, tırlar sürüklenirken yüzlerce araç suya gömülmüş, arabalarda mahsur kalanlar yüzerek kurtulmuş, onlarca trilyonluk zarar ziyan oluşmuştu.
Erdoğan; “büyük felaket” tabirini kullanmıştı. Sebebini de dere yataklarındaki yapılaşmayla yanlış imar uygulamalarına bağlamıştı.
2022’deyiz. İstanbul’u yine şiddetli yağış vurdu, şimşekler bütün gece dinmedi. Esenyurt’ta mahalleler ile Beykoz’da bazı binaları sel bastı.
Çok şükür can kaybı yok, hasar tespiti sürüyor.
İstanbul Valisi Yerlikaya, derhal Esenyurt’a gitti. İBB yetkililerinin de eşliğinde çalışmaları denetledi. Ve ardından yanına AK Parti İl Başkanı Kabaktepe ile AFAD yetkililerini alarak, ayağında çizmelerle kameralara görüntü verdi, açıklama yaptı.
Oysa müdahaleye koşan yüzlerce kişilik yardım, kurtarma ekipleri İBB, İSKİ ve itfaiyeye bağlıydı. AK Parti İl Başkanlığına değil.
Fakat Vali Yerlikaya’nın fotoğrafında hiçbir İBB yetkilisi yoktu. CHP’li Esenyurt Belediyesi de sahada olup fotoğrafta yer bulamayanlardandı.
Komedyen Şahan Gökbakar, tepkisinde haklı. İmamoğlu’nun rol kaptırmayı yine başarmış olması, destekçileri için “sinir bozucu”.
Gerçi bir saatliğine de yerinden ayrılsa fark etmiyor. İktidar, İBB Başkanı’ndan rol kapmaya hazır, her an tetikte. Karla mücadelede Vali’yle bakanların, İmamoğlu’nu yok sayan pozlarında görülmüştü.
Doldurmak için boşluğa, İmamoğlu’nun meydanı boşaltmasına filan ihtiyaç duymuyorlar, o da ayrı ya...
İBB Haber adlı Twitter hesabı, 3 yılda 10 milyar liralık altyapı yatırımı sayesinde eski taşkın felaketlerinin tekrar yaşanmadığını söylüyordu.
Aynı hesap, fotoğraf çekerken değil tedbir alırken çizme giymenin önemini vurgulayıp bir de şunu ekliyordu:
“Çizme giymekle altyapı sorunları çözülseydi, 25 yıldır çözülürdü...”
Cumhurbaşkanı Erdoğan “biz bu şehre ihanet ettik, hala da ediyoruz” dediğinde, 2017’ydi.
İmamoğlu, bu tarihlerde daha başkan değildi.
Yine de o mudur ve onun CeHaPe Zihniyeti midir imar yolsuzluklarının, çarpık yapılaşmaların, şehre ihanetlerin sorumlusu?
TURİSTE SALDIRILSA İKTİDAR MAĞDUR
“Kenar-ı Dicle’de bir kurt kapsa koyunu” ne olurdu?
Milli şairimiz Mehmet Akif’e göre, “Gelir de adl-i ilâhi Ömer’den sorar(dı) onu.”
Ama İstanbul metrosunda, Senegalli bir aile sözlü olarak ırkçı saldırıya uğrasa, yine iktidar mağdur oluyor.
İçişleri Bakanı Soylu, aileye destek ziyaretinde bulundu. Çok da iyi etti. Alkışlanacak bir duyarlılık.
Yalnız, “onlar size kızdıklarından değil, bize kızdıkları için bunu yapıyorlar” demesini, nasıl anlayacağız?
AK Parti karşıtlığı olsun diye mi, Senegalli aileyi rahatsız etmiş densizin biri?
Sanki AK Parti tabanında göçmen karşıtlığına hiç rastlanmıyor.
Toplumda yabancı düşmanlığı da zaten yokmuş gibi.
Hepsi, bir kısım vatandaşının iktidara nefretinden kaynaklanıyor. Yine asıl hedef iktidar yani öyle mi!
Soylu; aileyi teselli edip rahatlatmak amacıyla mağduriyeti üstlenmiştir umarım. Mağdur rolünü kaptırmamak için, aileyi ziyaret ettiğini düşünmek istemem.
Yoksa iktidardan kimseye sıra gelmeyecek. Taksim’de yankesiciler turist çarpsa, ‘iktidara komplo’ denecek.