Bu yıl, geçen yıldan iyi olacaktı. Öyle vaat edilmişti. Fakat yine olmadı.
Olmadığını da Hazine ve Maliye Bakanı Nebati, dümdüz söyledi.
Dedi ki:
"2022, en kötü yıl olarak tarihe geçecek. 100 milyar dolar dış ticaret açığı, 50 milyar dolar cari açık söz konusu. Ama çok şükür, bu zor dönemi geride bırakıyoruz."
Nebati'nin yeni yıl iyimserliğine güvenmemek için sebep arıyorsanız, bulursunuz. Bitmek üzere olan 2022'yle ilgili öngörüleri tutmadı. 2023 beklentilerine mesafeli yaklaşmaya bu bile yeter.
Yine de en kötüsünü geride bıraktığımıza inanmak istemez misiniz?
Kulağa hoş geliyor. Yeni bir yıla umutla, iyimser beklentilerle girmeye kim teşne olmaz!
Ne ki dilek ve temennilerle gerçekler, çoğu kere örtüşmüyor.
Hayal kırıklığını büyütmemek için tatsız sürprizlere hazır olmakta fayda yok mu?
Siz hazırlığınızı kışa göre yapın da bahar çıkarsa bahtınıza; düğün, bayram.
Nebati'nin 2022 değerlendirmesinden 9 gün sonra, en uzun gece yaşandı.
21 Aralık'ta, gece 15 saate uzarken gündüz kısalır. Ama bu, gündüz için kötü haber değildir. Aksine, gündüzlerin artık uzamaya, gölgelerinse kısalmaya başlayacağının habercisidir.
Gündüzün, geceyi yenmeye döndüğü ilk sabah, gün dönümü bayramı olarak da kutlanır. Aydınlığın, karanlığa galip geleceği ilk günün doğuşu diye.
Evet, karanlığın en koyulaştığı an, aydınlığa en yakın zaman olabilir.
Fakat yalancı şafağa da çok dikkat etmek gerekir.
Seher Yıldızı'nın, kendisini güneş doğmuş gibi gösterdiği sahte gün doğumlarına aman kapılmayın! Acıklı türkülere kulak verin, onlar anlatır aldatıcılığını...
Türkülerde 'hain yıldız, kervan kıran' gibi isimlerle anılır. Siz onu Venüs, Çulpan veya Çoban Yıldızı diye bilirsiniz. Bir adı da Zühre'dir. Ayartıcılığı nedeniyle Tevrat'ta Lucifer olarak dahi geçer, iblisin adlarından biridir.
Şunu da hatırda tutun; biten gece, başlayan güne dahildir.
Eskiden gurubî saat kullanılırdı. Alaturka dedikleri saat. Gün batımını başlangıç alır. Bir günü bitirip yenisini akşam ezanıyla başlattığı için, ezanî saat de denirdi. Cuma gecelerinin hala perşembeye, kandil ve bayram günlerinin önceki geceye rastlaması ondan.
Alafranga saat ise zevalîdir. Batı, güneşin en tepede olduğu öğle vaktini başlangıç alır. Zevale, batmaya yüz tuttuğu saatte başlar gün.
Doğu saati, günü akşamdan akşama hesaplardı. Yüzyıl önce tamamen terk ettik. Ve gün ortasıyla gece yarısı arasında ikiye bölünen Batı saatine geçtik.
1912'de Dahiliye Nezareti, alafranga saati zorunlu kılan bir genelge yayımladı. Cumhuriyet’in ilanından sonra 1925'te de kanuna bağlandı. "Türkiye Cumhuriyeti dahilinde gün, gece yarısından başlar" hükmü kondu.
Yine de batan gün, eskiden doğan güne dahildi. Geçmiş akşam, yeni güne. Geçen yıl da gelecek yıla. Şimdi değiştiğine bakmayın.
Akşam azadında işten, okuldan çıkar gibi bir yıldan çıkıp öbürüne girmek ne mümkün! 2022, peşimizi kolay bırakmayacak.
Zamanı ölçmekte kullandığımız sistem değişse de her akşamın bir sabahı var, o değişmiyor.
Ayrıca her karanlık gecenin, gerçek aydınlığa ermeden önce bir yalancı şafağı da mutlaka var.
Akşamlar sabahları, yıllar yılları sadece kovalamaya devam etmiyor. İç içe geçmeye, birbirlerine kapanış bakiyesi devretmeye de devam ediyorlar.
En uzun geceyi geride bıraktık. En kötü yıl için de geri sayıyoruz, az kaldı.
Fakat 2022'yi arkada bırakmak için geçip gitmesi yetmiyor. "Gidişi olsun, dönüşü olmasın; gelen yıl, yine gideni aratmasın" dualarının kabul olması da şart.
Yalancı şafakların şerrinden Allah'a sığınarak seneyi, Müzeyyen'den şu şarkıyla uğurlamayı öneriyorum:
"Batan gün kana benziyor."