Söylemedi demeyin; üç vakte kadar duyarsınız, emperyalist saldırıya uğruyor diye Sisi’ye bile sahip çıkar bu çığırtkanlar.
Yalan da değil, Amerikan CBS kanalında meşhur 60 Minutes programına çıktığına, çıkacağına pişman ettiler. Fena benzettiler Mısır’ın darbeci Cumhurbaşkanı Sisi’yi.
Çekimler bittikten sonra akılları başlarına gelmiş cuntacıların. Fakat yayınlanmasını önlemeye çalıştılarsa da söz geçirememişler.
Söyleşi, Amerikalılara şu anonsla duyuruldu: Vergi paralarınızdan, modern Mısır tarihinin en kötü hak ihlalleriyle suçlanan bir lidere niye yardım gidiyor?...
Ne işlediği katliamları yüzüne vurmadıkları kalıyor, ne de sahte suçlamalarla terörist ve hain gibi göstererek siyasi muhaliflerini hapse attırdığı gerçeği.
Muhatabı kem kümlerle inkar etse de, muhabir Scott Pelley üsteliyor. Beti benzi atıyor Sisi’nin. Afallıyor, çuvallıyor, neye uğradığını şaşırıyor.
“Bizde kanun var, yargı bağımsız, siyasi tutuklu yok, hepsi terörist” gibi şeyler geveliyor sıkıştırıldıkça...
Ama kendine güldürmekten başka bir işe yaramayacağının o da farkında. Ki sonrasında, yayından kaldırtmak için kıvranıyor.
Çin’in Müslüman Uygurlar için kurduğu toplama kamplarının üstüne gidilmesine ‘CIA operasyonu’ diyen, Sisi’nin paspasa çevrilmesine neler demez oysa?
Çin gazetesi Global Times, Müslüman STK liderleriyle Pekin arasında iki gün önce varılan mutabakatı yazdı. İslam’ı sosyalizme uydurmak ve Çinlileştirmek için hazırlanan 5 yıllık eylem planı üzerinde anlaşılmış.
Doğu Türkistan’daki asimilasyon baskısı, zulüm ve işkenceleri, Amerikan planlarına alet olmamak gerekçesiyle yok saymayı teklif eden varsa...
Çin İslam’ı projesini, İslam’ı Çin’e karşı Amerikan silahı gibi kullandırmamak, Müslümanları Pekin’in üstüne sürdürmemek adına görmezden gelmeyi öneren varsa...
Emperyalizmin küstah saldırısı altında diye Sisi’yi savunan, sahiplenen, meşrulaştıran, ‘yedirmeyiz’ yeminleri içirten neden çıkmasın?
Hatta, ‘anti-emperyalist bir mücahit kardeşimiz’ olarak sevdirmeye kalkan bile haydi haydi bulunur.
Çin’e laf edeni, Türkiye’ye etmiş ajan provokatör sayan var...
Çin’e tepkiyi, Türkiye’ye yönelik tahrik kabul eden var...
Duyarlılığı, kışkırtma diye karalayan; ‘Uygur kışkırtması’nın bir CIA kampanyası olduğundan dem vuran Perinçek müritleri var...
Ve ‘asıl hedef Türkiye’ uydurmasıyla onlara çanak tutmaya koşan muhafazakar medyadan mukallitleri var...
“Doğu Türkistan üzerinden yürütülen kampanya, Çin’e karşı İslam’ı ve Müslümanları silah gücü olarak sahaya sürme meselesine dönüşüyor” cayırtısı basan sipsipullahlar var...
‘Doğu Türkistan hassasiyetinin planlı bir şekilde istismar edildiği’ kılıfını bulduğu için, Aydınlık gazetesinden yıldızlı aferin alan Çin tipi faşizmin mazeretçisi iktidar propagandisti var...
Bu şabloncu kafadan Çin muhipleri türüyor da, hızını alamayıp Sisi fedaileri niye türemesin?
Necip Fazıl “Giden şanlı akıncı ne gün döner yurduna” diye soruyordu.
Onu bilemem ama attaya giden şanlı zırvacının gerçekler yurduna bir daha dönmeye niyeti yok gibi.
Sisi bile içten içe bir rezil olma, bir gülünç hallere düşme korkusu yaşıyor. Bunların maskarası çıktı, bana mısın demiyorlar.