Yeni AK Parti, eski adresinden lebaleb taşınmıştı. Hatta eski AK Parti’yle ne alıp veremediği varsa, yeni AK Parti kavgaya tutuştuğu geçmişini de tasfiye ediyordu. Tahliye nedeniyle elden çıkarır, kurtulmak ister gibi.
Genel Başkan Yardımcısı Betül Sayan’ın, İstanbul Sözleşmesi’nin yerine Ankara Muatabakatı koyacaklarını söylemesi, bu taşınmanın yönünü gösteriyor: İstanbul’dan Ankara’ya doğru...
Bekleyen kaldıysa diye söylüyorum; dünkü AK Parti Kongresi’nden bir istikamet değişikliği çıkmadı. AK Parti’yi eski adresinde arayanlar yine bulamayacak.
Lebaleb doldurma açısından da bir yenilik yaşanmadı.
Yeni sayfaya naklolan eski kadrolar için de değişen bir şey yok. Daha önce dışlanmış, kenarda bırakılmış birtakım isimler belki parti kurullarına girdi. Ama boylarının uzayacağı ya da kısalacağı anlamına gelmiyor.
Binali Yıldırım, başbakanlığı ve genel başkanlığını yaptığı partide genel başkan vekili olacak diyelim. Bunu ikinci bir genel başkan vekiliyle, muhtemelen Numan Kurtulmuş’la paylaşacak. Birinci yardımcılık ikiye çıkarıldı. Aralarında eşitlenmek, Binali Yıldırım’ın kariyerinde bir ilerleme mi, değil.
Süleyman Soylu, listeye giremedi...
Mümkün olan en fazla kişiyi kapsamak için, parti yönetiminde dağıtılacak koltuk sayısı arttırılmış. Amaç dar kadroculuk algısını yıkmak, küstürülenleri göreve getirerek partiyi sahiplendirmek, pasifize olmuş eskileri içeride aktif konumda tutarak gayrete getirmek. Bu da kimseye iki makam vermemek, ünvanları dar kadroda toplamamak demek.
Daha çok kişiye yer açılacak, kime iki koltuk düşer? Herkese en fazla bir koltuk politikası gereğince MKYK’ya girmemesi, Soylu için gerileme mi bu durumda? Değil. Bakanlığı koruma şansını yükseltiyor.
Mahir Ünal, liste dışı kalmış. Gözden düştüğüne mi alamet? Değil. Bilakis, bakanlığa ya da grup başkan vekilliğine atanmasının önünü açıyor.
Ömer Çelik, listede kalmayı başardı. İlerleme mi? Hayır. Gerileme de değil. Yerinde sayıyor. Genel başkan yardımcısı ve sözcü kalabilirse tabii.
Velhasıl, iş icabı yorumlamak zorunda kalan bütün talihsizler gibi bundan öte yorumlayacak taraf bulmakta zorlandığım bir kongreydi.
Eski kongrelerde partiye yeni yıldızlar kazandırılır, vitrin yenilenir, vizyon tazelenir, yeni hedefler gösterilirdi.
Öne çıkan parlak isim var mı, yok. Vitrin yeniliği var mı, yok. Genel Başkan Erdoğan’ın konuşmasında vizyon tazeleme deseniz, yine yok.
Yeni Anayasa perspektifi dahi yeni değil. Kendi eski olanın adına, yeni dense ne olur?
Yeni hedeflere gelince, eskiden vaat edilen kişi başına milli gelir hedefinden bile bahis yok. 25 bin dolar değil, revize edilip yarıya indirilmiş hali değil, yarının da altına çekilen güncellenmiş şekliyle bile 2023 ekonomik hedefleri anılmadı.
Konuşmanın en ilgi çeken, en heyecan ve coşku uyandıran yanı, baştaki manilerle şehirleri selamlama faslıydı.
İcraat anlatısı mı! Bir konuşmayı gelecek manifestosu, yeni başlangıç ilanı yapmaya yeter mi?
Değişen küresel ekonomik ve siyasi düzende Türkiye’yi en öne geçirme hedefi tekrarlandı.
Fakat bu amaçla başlatılan hukuk ve ekonomi reformlarının akıbeti ortada. Düşük doğdular. HDP’ye kapatma davası, Gergerlioğlu’nu milletvekilliğinden düşürme, binbir umutla MB Başkanlığına atanan Naci Ağbal’ı 4 ayda görevden alma gibi ugulamalar, reform vaatlerini fiilen kadükleştirdi.
Nizamat vermek için dünyaya dağıtacak adalet fazlamız olsa, ekonomiyi düzeltmek için önce hukuk ve demokrasiyi düzeltmemiz gerektiğini söyler miydi iktidar? Ha, başka ülkelere önce maske sonra aşı yollarken fazlamız mı vardı derseniz, o şekilde başarılabilir tabii...
Geriye tek merak konusu kalıyor: Berat Albayrak dönecek mi, nereye, hangi makam ve kapasitede?
Kongreye damgasını vuran merak bu olmasa, dünürü Sadık Albayrak’ın Cumhurbaşkanı’yla protokol sıralarında göründüğü fotoğraf, MKYK listesinden daha çok konuşulur, anlamlandırılır mıydı?
AK Parti Büyük Kongresi’nde en çok merak edilen şeyin, Berat Albayrak’ın durumu olduğu anlaşılıyor. O da henüz netleşmedi, gizemini koruyor ve sürükleyici bir soru olarak hala cevabını arıyor. Yenilik, bu konunun tekrar ihtimallere açılması.
İyi dilek ve temennilerle bitirmek adettendir. AK Parti camiasına, demokrasimize ve siyaset dünyamıza hayırlı olsun.