Öncelikle dileyelim uzun ömürlü olsun. Orası biraz ateş üstünde, uzun süre oturulamayan bir yer.
Sunumu, sorulara cevap verirkenki kendine hakimiyeti olumlu göründü.
“Faiz sebep enflasyon sonuç” görüşüne nasıl bakıyorsunuz, sorusuna vereceği cevap herhalde bu basın toplantısının en kritik konusu idi. Bunu “Merkez Bankası başkanı olarak benden hiçbir zaman siyasi bir açıklama almayacaksınız” diyerek cevaplandırdı. Bu söz “siyasi” mi idi? Evet, Cumhurbaşkanı bir siyasetçi olduğuna göre onun söylediği söz de “siyasi” olmalıydı. Ama sayın Cumhurbaşkanı bunu “Ekonomist” olarak söylemişti. Ve bu söz uzunca süre ekonomiye yön vermişti. Hatta bugün Merkez Bankası’nın faizleri gıdım gıdım artırıyor olması da, tüm ekonomi çevreleri tarafından bu sözün çıpa değeri açısından değerlendiriliyordu.
Neyse, Gaye hanım kimsenin itiraz edemeyeceği bu fiyakalı cümle ile en kritik soruyu taca atmış oldu.
Ulaşacağı adreslere ulaşacaktır.
Gene de bu cevabın tıpkı Mehmet Şimşek’in “Ekonomide rasyonel politika” vurgusu gibi
“Gaye hanımın ömrü” ile ilgili başlığa çıkan ifade, tahmin edersiniz ki, asla onun fizik ömrünü ilgilendirmiyor.
Ama konuşmasında enflasyon ve ekonomi politikalarının geleceği ile ilgili bir takvim var, ve Şimşek’le birlikte bu yeni ekonomi politikayı yürüten kadronun o takvime ömürlerinin yetip yetmeyeceği konusu “soru işareti” taşıyor.
Bir kere Gaye hanım, siyasi iktidarın seçim öncesinden başlayarak sürdürdüğü “Enflasyon düşüyor” söylemine iğne batırıp, boşa çıkarmış oldu. Demek ki neymiş:
Enflasyon bu yıl sonunda önceki tahminde ifade edildiği gibi yüzde 22.3 değil, yüzde 58 olacakmış.
Gıda’da bu oran yüzde 61.5’e çıkacakmış. Yani ortada aşağı yukarı 35 puanlık bir sapma varmış, dolayısıyla bu ikinci yarıda fiyatlar her ay yüzde 5 küsur artacakmış.
2023’ten 2024’e geçelim. Yani bir yıl sonrasına… Mahalli seçim yılına. Gaye hanım diyor ki, orada da enflasyonsuz bir hayat yok, 2024’ün enflasyon hedefi yüzde 33 olacak.
Gelelim 2025’e… Orada bile enflasyon oranı yüzde 15 olarak tahmin ediliyor.
Diyor ki Gaye Hanım, “2025 yılı sonrasını ise istikrar döneminin başlangıcı olarak görüyoruz.”
Bütün bunlar, “Ekonomide rasyonelliği” ilke edinen bu yeni kadronun dezenflasyonist – enflasyonla mücadele politikalarını sürdürebilmesi ile bu takvimde ulaşılacak hedefler…
Buna rağmen “enflasyon ataleti” diye ifade edilen şeyin, toplum hayatının üstüne karabasan gibi abanmış olması, 2023 – 2025 aralığı gibi daha çok uzun süre her gün bir şekilde dudakları uçuklatacak. Döviz fiyatları ne oldu, akaryakıt fiyatları nereye fırladı, en düşük ev kirası kaç 10 bine çıktı…. Evet, ekonomist değiliz ama, başımıza gelenler ülkede yaşayan herkes gibi bizim gibi sade vatandaş yazarları da etkiliyor.
Ancak şu an yapılan tahminler bile iki kere iki dört ederse’ye bağlı.
Arada bir mahalli seçim geçidi var. Bizde genel seçimlerde de siyasilerin kimyası disiplin tutmaz hale gelir, devletin tüm imkanları seferber edilir. Bu seferki mahalli seçimler de, genel seçimleri aratmayacak ölçüde gerilime sahni olacak…
Acaba ekonomi kadrosuna “Mahalli seçimleri istisna edin, İstanbul’u Ankara’yı almamız lazım” gibi bir uyarı yapıldı mı?
Gaye hanım taa Amerika’dan kalktı geldi. Muhtemel ki ana motivasyonu “Ülkesine borcunu ödemek”tir.
Başarılı olsunlar, diliyorum, herkes kazansın. İktidarın bugüne kadarki yanlışlarını görmemeye de razıyız.