Dünyanın gözü önünde 6 kilometrekarelik alanda hayatta kalmaya çalışan binlerce Halepli’nin kurtarılması amacıyla Türkiye ve Rusya’nın arabuluculuğunda sağlanan ateşkes, İran destekli Şii milisler tarafından sabote edildi. Kentte kalan muhalif ve siviller için oluşturulan koridordan çıkan tahliye otobüslerine dün saat 11.00 sıralarında keskin nişancı atışlarıyla saldıran milisler, dört kişiyi katletti. Bölgeye geri dönen araçlar bir süre sonra 21 kilometrelik insani koridorda yeniden hareket etti. Binlerce kişi İdlib’e götürüldü. Sabahki saldırı sonrası Şam rejiminin savaş uçakları ile Şii milisler ilk tahliye konvoyunun güzergahında yer alan Raşidin bölgesine saldırdı. Ayrıca Halep’teki tahliye işlemleri sürerken, İdlib’de de muhaliflerin kuşatması altındaki Şii köylerindeki yaralıların tahliyesi başladı.
Milislerin, bölgede son bir aydır bombardıman tecridinde yaşayan sivilleri tahliyesine dahi izin vermeme girişimine karşı, 30 Ekim 2015’ten bu yana Suriye’de rejimle birlikte hareket eden Moskova, güvenli tahliye için düğmeye bastı. Devlet Başkanı Vladimir Putin’in emriyle sivil ve muhaliflerin güvenli bir şekilde İdlib’e götürülmesi işlemlerine Rus askerlerinin de eşlik ettiği belirtildi. İlk etapta 50’si ağır, 200 yaralıyı taşıyan otobüs ve ambulanslar İdlib’e doğru yola çıkarken Rusya’nın Suriye’deki Askeri Koordinasyon Merkezi, 20 otobüs ve 10 ambulanslık konvoyun ilerlediği ve koridorun İHA’larla havadan izlendiğini açıkladı. Daha sonra uydudan çekilen tahliye fotoğrafları Rus Savunma Bakanlığı’nın internet sitesinde yayımlandı. Rusya Genelkurmay Başkanlığı da Şam’ın kırsal kesimlerinden 3 bin 674’ü muhalif savaşçı olmak üzere 5 bin 744 kişinin İdlib’e götürüldüğünü duyurdu. Birleşmiş Milletler de 50 bin kişinin tahliye edileceğini ifade etti. Öte yandan Rus TASS Haber Ajansı, Rusya ve ABD’nin Halep’te insanlık dramını çözüme kavuşturmak için yapılan görüşmelerinin askıya alındığını duyurdu. Suriyeli muhalifler ise tahliye konvoyunda Türk Kızılayı’na ait ambulansların da bulunduğu belirtti.
ANKARA'DAN DİPLOMATİK ATAK
Bölgedeki insani krizi çözüme kavuşturmak için yoğun diplomasi yürüten Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 3 gün önce Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil el-Cubeyr, Katarlı mevkidaşı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman El Tani ve Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ile ayrı ayrı telefonda görüştü. Önceki gün taciz atışlarıyla sekteye uğrayan ateşkes, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve mevkidaşı Putin’in görüşmesi sonrası dün gece yeniden sağlandı. Çavuşoğlu ise dün de Şii milislerin konvoya saldırısı sonrası İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif ile bir telefon görüşmesi yaptı.
KELİMELER TÜKENDİ HALEP CEHENNEME DÖNDÜ
Tahliye konvoyuna saldırı sonrası Türkiye ve dünyadan peş peşe açıklamalar geldi.
Birleşmiş Milletler: Ateşkes sonrası yapılan bombardıman uluslararası hukukun ihlalidir ve büyük bir ihtimalle de savaş suçudur.
ABD Dışişleri Sözcüsü Kirby: İran’ın bölgedeki rolünü inkar etmiyoruz.
Kremlin: (Erdoğan-Putin görüşmesi) Ele alınan bazı konular, şu anda yaşanan gelişmelerle bağlantılı.
İngiltere Başbakanı May: Ateşkesi güvenceye almak için elimizden geleni yapmalıyız ki BM Halep’teki masum insanların güvenliğe kavuşmalarına yardım edebilsin.
İsveç Kültür Bakanı Kuhnke: (Gözyaşları içinde) Yaşananları anlatmaya kelime bulamıyorum. Korkunç, orası cehenneme döndü.
CHP lideri Kılıçdaroğlu: Ateşkes sonrası Halep’te sivillerin güvenliğinin sağlanması, bu savaşa müdahil olan tüm ülkelerin başlıca görevidir.
AB Bakanı Ömer Çelik: Dünyanın gözü önünde büyük bir soykırım gerçekleştiriyor. Dünyanın bu utançla ciddi bir şekilde yüzleşmesi lazım.
Adalet Bakanı Bozdağ: Katliamlara sevinen kişilerin insanlığından şüphe ediyorum. Buna sevinenler insan olamazlar. Bunlar vicdansızlardır.
Dışişleri Sözcüsü Hüseyin Müftüoğlu: (Sivilleri tahliyesi) Bizim bu konuda herhangi bir sıkıntımız yok, herhangi bir altyapı eksikliğimiz yok ama niyet, istek ve arzumuz bu insanların kendi ülkelerinde, kendi vatanlarında kalması yönündedir.
Suriyeli eski bakan Mustafa: Halep, büyük bir mezarlığa dönüşecek. Halep’teki çocukları, kadınları, yaşlıları enkaz altında ölüme terk edemeyiz. Batı ülkelerine sesleniyorum, artık bu kanı durdurun. Bu olayların devam etmesinde siz de suçlusunuz. Tarih sizleri affetmeyecek.