[Karar]
ÜRÜN DİRİER
Hastalıkların tedavisinde ‘ilaç’ olarak görülen vitaminlerin rastgele tüketilmesi ya sağlığı bozuyor ya da işe yarayacak tedaviyi geciktiriyor. ‘Hayat Kurtaran Vitamin ve Mineraller’ kitabının da yazarı olan endokrinoloji uzmanı Prof. Metin Özata, vitaminlerin azının da fazlasının da zararlı olduğunu söylüyor.
İYİ BESLENME EN DOĞRU YOL
“Vitaminler, vücudumuzda görev yapan ve enzim adı verilen proteinlerin yapısına girerek biyolojik olayların düzenlenmesini sağlıyor” diyen Özata’ya göre, yeterli vitamin almanın en doğru yolu dengeli beslenmek. Ancak bazı hastalıklarda ek olarak vitamin ve mineral desteği gerekebiliyor. Bebek, gebe, yaşlı, sigara içen, uzun süreli ilaç kullanan, vejetaryen ve zayıflama diyeti uygulayanlara da vitamin desteği tavsiye ediliyor. Fakat vitaminin fazlasının vücutta birikerek sorunlara yol açabileceği de unutulmamalı. Özata, dört önemli vitaminin önemini ve nasıl kullanılması gerektiğini anlattı...
A VİTAMİNİ HAMİLE KADINLAR İLK 3 AY KULLANMASIN
Görme fonksiyonları, üreme, kemik büyümesi, hücre bölünmesi ve enfeksiyonlara karşı vücut direncinin ve bağışıklığın güçlendirilmesinde etkin. Hayvansal gıdalardaki A vitamini, bitkisel olanlara göre daha etkili. A vitamini en çok karaciğer, süt, peynir, yumurta sarısı, patates, balık, kuru kayısı, havuç, tatlı patates, ıspanak, kabak, marul, tere, roka, brokoli, koyuyeşil sebzeler, şeftali ve portakalda bulunur.
A vitamininin azlığı da fazlası da gebelerin sakat çocuk doğurmasına neden olur. Yumurta ve süt ürünleri yemeyenlerde A vitamini eksikliği görülür. A vitamini yetersizliğinde gece körlüğü, kornea tabakasında yara, göz kuruluğu, üst solunum yolu enfeksiyonları ve ishal ortaya çıkar. Gebelikte ilk 3 ayda A vitamini alınması çocuğun sakat doğmasına yol açar.
D VİTAMİNİ KEMİKLERİ GÜÇLENDİRİR
Gıdalarla alınan kalsiyumun bağırsaklardan emilimini sağlar. Kemikleri güçlendirir, kemik hastalıklarına engel olur. Bazı kanserlerin (meme, kolon ve rektum kanseri), kalp hastalıklarının, multipl skleroz hastalığının ve Tip1 diyabetin gelişmesini önler.
Depresyon, şizofreni ve alzheimer’dan korur. Somon, karides ve balık yağında bulunur. Yeterli D vitamini için her gün 15 dakika güneş altında kalmak yeterli.
E VİTAMİNİ ZEHİR HASARINDAN KORUR
E vitamini antioksidan özelliği sayesinde kalp, damar, sinir ve beyin fonksiyonlarını düzenler, yaraları iyileştirir. Vücudu sigara ve bilumum zehirli maddelerin hasarından korumada etkin.
Bağırsaklarında yağ emilimi bozuk olanlar, kistik fibrozis, chrone ve retina dejenerasyonu olan hastaların E vitaminiyle desteklenmesi gerekir. Zeytinyağı, ayçiçek, ceviz, badem, tereyağı, ıspanak, brokoli, kivi, mango ve muzda bolca bulunur.
FOLİKASİT DNA YAPIMI İÇİN ŞART
Folik asit kan yapımı, yeni hücre oluşması ve DNA yapımı için gerekli. Bu nedenle özellikle gebelik ve çocukluk döneminde bu vitamine olan ihtiyaç artar. Folik asit damar sertliği riskini azalttığı gibi kalp krizi, felç ve bunamaya da engel olur.
Koyu yeşil yapraklı sebzeler, baklagiller, çilek, kiraz, limon, muz, portakal, patates ve mısırda bulunur. Folik asit yetersizliği olan kadınlarda düşük ve sinir hasarlı bebek doğurma riski fazla. Gebelikte kalsiyum, biotin ve demir desteği yanında her gün 400 folik asit de alınması gerekir.
YARIN: Hangi vitamin kanserle savaşıyor? Ömrü uzattığı belirtilen F vitamini hangi besinlerde bulunuyor? B vitaminlerinin yararı nedir?