Türkiye seçim öncesinde yabancı ve yer-li piyasada oldukça hareketli bir haftayı geride bıraktı. Kurun ateşi her ne kadar yükselse de Cuma günkü kapanışta ciddi bir yükseliş gerçeklemedi. BIST 100 en-deksi ise 104 bin puan seviyesinden 93 bin bandına kadar geriledi. Ekonomistler ve piyasa oyuncuları, bu hafta içerisinde ya-şananlarla birlikte artık temel meselenin Türkiye’nin serbest piyasa ilkelerine bağlı-lığına dair güvenin zedelenmesi olduğunu ve hükümetin de bu güveni yeniden tesis etme konusunda adımlar atması gerek-tiğini söyledi. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak NTV’de katıldığı canlı ya-yında döviz piyasasında yaşananları ‘ciddi bir spekülatif bilgi kirliliğine dayalı kur hareketleri’ olarak nitelendirdi. Albayrak, seçimden sonra çok hızlı bir normalleşme yaşanmasını beklediğini belirterek “Ekonomi ile ilgili bütün atılan adımlar ve her geçen gün daha güçlü bir güven ortamıyla Türkiye, para birimine güvenenleri mah-cup etmeyecek, güvenmeyenleri herhalde daha fazla mahcup edeceği bir dönemi ya-şayacağız. Buna da hep beraber şahit ola-cağız. Seçimden sonraki süreçte özellikle döviz hesaplarında Türk lirasına yönelik hareketin daha da hızlanacağı bir süreci gözlemleyeceğimizi düşünüyorum” dedi. Albayrak, 31 Mart’taki seçimlerin ardın-dan reform sürecine girileceğini ve 8 Ni-san haftasında da ekonomiye dair genel bir çerçevenin açıklanacağını sözlerine ekledi. Nomura International Küresel Pi-yasalar Araştırma bölümünden gelişmek-te olan piyasalar ekonomisti İnan Demir, seçim sonrasına dair en önemli sorunu ‘yerli ve yabancı yatırımcıların güvenini yeniden tesis etmek’ olarak tanımladı.
Demir “Yüksek enflasyon ve faizlerle mücadele için ‘idari’ önlemlerin kullanıl-ması, Türkiye’de yerleşiklerin yılbaşından bu yana TL tasarruflardan uzaklaşarak döviz mevduat biriktirmesine yol açtı. Yerleşiklerin neredeyse daimi döviz talebi sürerken Merkez Bankası’nın rezervle-rinin hızlı bir şekilde düşmesi de yaban-cı yatırımcıların TL’ye yönelik algısının olumsuza dönmesine yol açtı. Bu güven hasarının tamiri; dış finansman ihtiyaçla-rının temini, TL’nin istikrara kavuşması ve enflasyonun kontrol altında tutulabil-mesi açısından kritik öneme haiz” dedi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) yayımladığı verilere göre, yurt içinde yerleşiklerin döviz mevduatları Mart ayının ilk üç haftasında 8 milyar 230 milyon dolar arttı. Geçen hafta içinde alı-nan döviz miktarı 3.5 milyar dolar oldu.
GELİŞMELERE GÖRE ZAMANIN KALMADIĞI AÇIK
BlueBay Capital Varlık Yönetimi Strate-jisti Timothy Ash de yayımladığı notta yıl-başından bu yana alınan bir dizi önlemin ekonomik dengeleri olumsuz etkilediğini belirtti. Timothy Ash, bu adımları son ay-larda yerel seçim nedeniyle TCMB’den yapılan yüklü kâr transferiyle mali poli-tikanın ciddi şekilde gevşetilmesi, kamu bankalarının kredi musluklarını açması, enflasyonun kontrol altına alınması için piyasa ilkeleriyle bağdaşmayan önlemler alınması ve lira mevduatlar üzerindeki fa-izlerin suni şekilde düşük tutulması olarak sıraladı. Ash “Ekonomi yönetimi, bu ön-lemlerin sadece geçici olduğunu ve yerel seçimlerin ardından politikaların normal-leşeceğini söylüyorlar. Ayrıca, süregelen resesyonun derinliği ve şiddeti nedeniyle hükümetin mali politikayı gevşetmenin makul olduğunu ve özellikle de hâlâ mer-kezi yönetim bütçesinin sağlıklı durumu göz önüne alındığında mali gevşeme için hareket alanları bulunduğunu öne sürü-yorlar. Bu düşünce belli bir ölçüde makul olarak değerlendirilebilir ancak esas me-selenin ekonomik politika yapıcılığının güvenirliği olduğu düşünüldüğünde bu, riskli bir strateji olarak görünüyor. Neler olacağını zaman gösterecek ancak bu haf-ta yaşanan gelişmeler politika yapıcıların pek zamanı kalmadığına ve piyasanın da uygulanan politikalara güvenini kaybetti-ğine işaret ediyor” dedi.
AÇIKLANACAK YOL HARİTASININ ÖNEMİ BÜYÜK
Uluslararası piyasalarda gözler yerel seçimlerin so-nuçlarına ve ABD-Türkiye ilişkilerinde yaşanabilecek muhtemel gelişmelere çevrildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, işgal altındaki Suriye toprak-larında olan Golan Tepeleri’ndeki İsrail egemenliğini ABD yönetiminin resmen tanımasını 22 Mart’ta eleş-tirmişti. Bunun ardından ise döviz kurlarında yaşanan büyük dalgalanma, Türkiye ekonomisinin geleceği hakkında endişeleri artırmıştı. Merkez Bankası’nın swap kararı döviz kurundaki artışı geçici olarak fren-lemede başarılı olsa da, ekonominin karşı karşıya olduğu yapısal sorunlar, özel sektörün büyük miktar-daki dış borcu, hükümetin yerel seçimler sonrasında atmayı planladığı adımların önemini artırıyor. Berat Albayrak’ın 8 Nisan’da açıklayacağı yol haritasını merakla beklerken, piyasaların özellikle ABD-Türkiye ilişkileri konusunda büyük hassasiyet gösterdiği, bu-rada yaşanabilecek gelişmelerin gelecek haftalarda ekonomi üzerinde belirleyici olabileceği kaydediliyor.
BORSADA ALIMLAR RİSK ALGIYSIYLA ZAYIF
TL geçen Cuma dolar karşısında tarihi dip seviyeyi gördüğü Ağustos 2018’den bu yana en büyük günlük düşüşünü kaydetmiş, hafta başında ise kayıplarının büyük kısmını geri almıştı. TL’deki değer kaybının devam etmesinin lokallerin döviz talebinin yanı sıra Londra piyasasının tekrar likidite sağlayabilmesi ardından swap faizlerinin de tekrar görece dengeye gelmesinden kaynaklandığı belirtiliyor. Yurtdışında global büyüme endişelerinin azalması ve ABD ile Çin arasındaki ticaret görüşmelerine yönelik olumlu beklentilerle pozitif bir eğilim yaşanırken Borsa İstan-bul’da tepki yükselişi Cuma günü kapanıştan önce de devam etti. Bir ara yüzde 2’yi aşan kazanımla 94.246 puana kadar yükselen BİST 100 endeksi, bu seviyede tutunamadı ve 93.784 puan ile hafta sonuna girdi. Analistler, hafta sonu yapılacak seçim öncesi yüksek risk algısı nedeniyle alımların zayıf kaldığını belirtiyor.
EN OLUMSUZ SENARYOYA GÖRE DOLARİZASYON EĞİLİMİ SÜREBİLİR
Ekonomist İnan Demir de enflas-yona yönelik alınmış olan ‘idari’ önlemlerin sonlandırılması, lira cinsi mevduat faizlerinin cazip ola-bilecek düzeylere dönmesi ve TCMB rezervlerinin stabilize edilmesinin normale dönüş sinyali vereceğini ifade etti. Demir “En iyimser senaryo önümüzdeki uzun seçimsiz dönem göz önünde bulundurularak para ve maliye politikalarının yerli ve yabancı yatırımcılara güven verecek biçimde şekillendirilmesi olur. En olumsuz senaryoda ise popülist ve idari önlemlerin devam etmesi dış finansman cephesindeki sorunların ve dolarizasyon eğiliminin sürmesi-ne neden olur” dedi. Timothy Ash de seçimlerin ardından politikaların ye-niden normalleştiğini görmeyi um-duklarını söyledi. Ash “Şu aşamada, Türkiye’nin karşı karşıya olduğu mevcut sorunlardan mümkün olan en hızlı şekilde çıkmasını sağlamak amacıyla, piyasayı bilen ve piyasa ile yatırımcılarla birlikte çalışmak isteyen akıllı ve yetenekli politika yapıcılara ihtiyacı var” diye konuştu.
‘MERKEZ SİYASİ BASKILARA AÇIK’
Capital Economics Kıdemli Geliş-mekte Olan Piyasalar Ekonomisti Jason Tuvey, Türk ekonomisi ve finans piyasalarına yönelik kay-gıların seçimlerin ardından hızlı bir şekilde kaybolması ihtimalinin düşük olduğunu ve hatta daha da artmasını beklediklerini söyledi. Tuvey “Seçimlerin sonucu ne olursa olsun ardından iki noktaya dikkat çekmek gerek. Öncelikle, seçimle-rin ardından hükümetin ekonomik reformlara yeniden başlayacağı yönündeki argümanlara katılmı-yoruz. Hatta, alışılmışın dışındaki politikalara yönelik eğilimin daha artacağını düşünüyoruz. Bu hafta içinde Merkez Bankası’nın parasal sıkılaştırma yönünde attığı adımlar halen siyasi baskılara açık olduğu-nu gösteriyor” dedi.
TAHVİL FAİZLERİ YILIN ZİRVESİNİ GÖRDÜ
31 Ocak’ta yüzde 14.27 seviyesine kadar gerileyen 10 yıllık göster-ge tahvilin bileşik faizi dün yüzde 19.12 seviyesinden açıldıktan sonra spot kapanışta yüzde 18.96, valörde son işlemde yüzde 18.66 seviyesin-deydi. Önceki gün ise spot kapanış-ta bu yılın en yükseği olan yüzde 19.28, vlaörde son işlemde yüzde 18.50 seviyesindeydi. 16 Ocak’ta yüzde 17.98’e kadar gerileyen iki yıllık gösterge tahvilin bileşik faizi dün spot kapanışta yüzde 21.21 seviyesindeydi. Yüzde 23.14 ile yılın en yükseğine geldikten sonra valörde son işlemde yüzde 22.27 seviyesindeydi.
Tansiy on geçen haf ta yükseldi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdo-ğan’ın geçen hafta ABD Başkanı Donald Trump’ın “İsrail’in Golan Tepeleri üzerin-deki egemenliğini tanıma zamanı geldiği” açıklamasına sert tepki vermesi zaten S-400 nedeniyle gergin olan iki ülke ilişkilerinin daha da bozulacağı endişesi yaratırken, TCMB’nin döviz rezervlerindeki düşüş ve lokallerin döviz talebinin artarak devam etmesi kurdaki huzursuzluğu artırdı. TL, geçen hafta cuma günü dolar karşısında ta-rihi dip seviyeyi gördüğü Ağustos 2018’den bu yana en büyük günlük düşüşünü kayde-derken, dolar/TL 5.8490’a kadar yükseldi ve TL’nin dolar karşısındaki değer kaybı yüzde 6.5’e ulaştı. Bunun üzerine TL’de-ki kaybını durdurmak adına TCMB bir hafta vadeli repo ihalelerine ara vererek örtülü faiz artırımına giderken, Türk ban-kalarının Londra’daki swap piyasasına TL vermeyi azaltmasıyla likiditenin kuruması sonucu faizlerin dört haneli seviyelere yük-selmesi dolar/TL’yi 5.30’lu seviyelere çekti. Geçen hafta yüzde 24 seviyesindeyken bu hafta sert yükselişe geçerek 1,200 seviyele-rini gören swap piyasasında gecelik vadede TL faizi yüzde 23.5’e kadar geriledi.