ABD’nin Brunson gerekçesiyle başlattığı yaptırım krizinde Washington’a giden Türk Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal’ın başkanlığındaki 9 kişilik heyet önce ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı John Sullivan ilegörüştü ardında Maliye ve Hazine Bakanlığı yetkilileriyle görüştü. Ancak heyetin temaslarından sonuç çıkmadı. Kritik ziyaret hakkında Ankara’dan bir açıklama yapılmazken ABD’den ise karışık sinyallen geldi. Amerikan Dışişleri Bakanlığı’ndan kısa bir açıklama yapıldı. Açıklamada, “Türk yetkililerle ilave görüşmeler yaptık. Görüşmeler devam ediyor” ifadesi kullanıldı. Bu açıklamadan birkaç saat sonra da Bakanlık sözcüsü Heather Nauert, yine kısa bir yazılı açıklama yayımlayarak, görüşmede rahip Brunson dahil bir dizi ikili konunun ele alındığını belirtti. Açıklamada, “Bugün (ABD) Dışişleri Bakan Yardımcısı John J.Sullivan Türk Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal’la görüştü. İkili, rahip Brunson dahil bir dizi ikili konuyu ele aldı” denildi. Türk ekonomi piyasalarının da gözünü diktiği görüşmelerde Washington’un el yükselttiği iddiası geldi. İddianın kaynağı ise yaptırım krizini ilk duyuran Amerikan ekonomi televizyonu Blomberg oldu. Blomberg’de yer alan habere göre bir yetkili yaptığı açıklamada ‘Brunson krizi çözülmeden ABD kapsamlı bir çözüm önerisini kabul etmeyecek’ dedi.
Görüşmeler sonunda Amerika ve Türkiye, sadece “temaslara devam etmek” konusunda anlaştı. ABD Dışişleri Bakanlığı’ndaki görüşmelerde Türk heyetine ayrıca, sadece Rahip Andrew Brunson’un serbest kalmasının yetmeyeceğini, halen Türkiye’de tutuklu bulunan 12 ABD vatandaşı ile, Amerika’nın Türkiye temsilciliklerinde çalışan tutuklu iki Türk vatandaşı Hamza Akçay ve Metin Topuz’un da tahliyesinin beklendiği bildirildi.
Diplomatik kaynaklar görüşmeleri çıkmaza sokan gelişmenin ise, Amerikan tarafının Türk heyetinden Amerikan vatandaşlarının salıverilmesine ilişkin yazılı bir taahhüt istemesi olduğunu iddia etti.
Wall Street Journal (WSJ) gazetesi de, ABD’nin iki yıla yakın bir süredir tutuklu bulunan Pastör Andrew Brunson’ın vakit geçirilmeksizin serbest bırakılacağı yönünde Türk tarafından taahhüt alamadığını belirtti. WSJ’nin ABD’li yetkililere dayandırdığı haberinde, temaslardan sonuç çıkmamasının yaşanan krizi derinleştirdiği ve Washington yönetiminin yeni yaptırımlar uygulamasının önünü açtığı belirtildi. Gazetedeki habere göre ABD’li yetkililer, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin üst düzey diğer başka Türk hükümet yetkililerine yaptırım uygulamak gibi bazı yeni cezalandırıcı adımlar atacağını iddia etti.
ABD yönetimi, geçen hafta içinde Brunson’ın tutukluluğunun sorumlusu oldukları gerekçesiyle İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ü insan hakları ihalleleriyle suçlayarak, malvarlıklarını dondurma kararı aldı. Türkiye de ABD içişleri ve adalet bakanlarına yaptırım uygulayacağını açıkladı.
Öte yandan uluslararası haber ajansı Reuters’e konuşan ve “her iki tarafın da görüşmelerdeki tutumunu bildiği” belirtilen eski bir ABD’li yetkili de Türk heyetinin Ankara’ya elinde somut bir şeyle dönmek istediğini, bu yüzden de bir şekilde bir anlaşmaya varmayı hedeflediklerini söyledi.
Son dönemde birbirlerini müttefik olarak nitelendiren iki ülke arasındaki ilişkilerde gerilimin artmasına neden olan tek konu Brunson davası değil. ABD tarafında, Türkiye bir NATO üyesi olarak Rusya’dan S-400 füze savunma sistemi satın alma planları ve yeniden uygulamaya konulan İran yaptırımlarına uymayıp, ticarete devam edeceğini açıklaması rahatsızlık yaratan diğer konular arasında yer alıyor.
Son olarak Enerji Bakanı Fatih Dönmez, ABD’nin yaptırım uygulama kararının “tek taraflı” olduğunu söyledi ve İran’la yapılan doğalgaz ticaretinin mevcut kontrat hükümlerine göre devam edeceğini belirtti.
Türkiye ise 15 Temmuz 2016’daki darbenin arkasındaki FETÖ’nün lideri Fethullah Gülen’in iade edilmemesinden ve Suriye’de de ABD’nin çoğunluğunu YPG’nin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) verilen destekten duyduğu rahatsızlığı her fırsatta dile getiriyor.
ABD’NİN TEHDİT DOSYALARI
ABD’nin iki Türk bakana karşı getirdiği yaptırımlar dışında Türkiye’ye karşı alma ihtimali bulunan bir dizi başka önlem de bulunuyor. Bunların başında Ankara’nın Washington’dan satın almayı planladığı 100 adet F-35 savaş uçağının Türkiye’ye teslim edilmesine getirilecek engellemeler bulunuyor. ABD Kongresi, Türkiye’nin Rusya’dan satın aldığı S-400 hava savunma sistemlerinin F-35’leri tehlikeye atacağı gerekçesiyle hâlihazırda bu uçakların Türkiye’nin teslimatını durdurmayı gündemine almıştı. Brunson’ın tutukluluk halinin ev hapsine çevrilerek devamı kararı sonrası Kongre yeni bir adım atarak Türkiye’ye satılması planlanan uçakların teslimatının durdurulmasına dair tasarıyı onaylayarak Başkan Trump’ın imzasına sundu.
Bunun yanı sıra aralarında Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) da bulunduğu uluslararası finans kurumlarınca Türkiye’ye kredi verilmesinin engellenmesi için hazırlanan ve 19 Temmuz’da Kongre’nin üst kanadı Senato’ya sunulan tasarı onay bekliyor. Ek olarak ABD’nin İran’a yönelik Amerikan yaptırımlarının delinmesinde aldığı rol gerekçesiyle Halkbank’ın da para cezası alması gündeme gelebilir. Bankanın bu suçlamayla yargılanan eski Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla, New York’taki davada 32 ay hapse mahkûm edilmişti.