Alman hükümeti, Volkswagen şirketinin emisyon standartlarına uydurmak için dizel motorlu otomobillerin egzoz değerlerini manipüle ettiğinden haberi olmadığını iddia etti. Çevre örgütleri ise aksi görüşte.
Ulaştırma Bakanlığı sözcüsü hafta başında yaptığı açıklamada emisyon skandalını bir hafta önce öğrendiklerini söyledi. Alman Çevre Yardım Derneği ise bu iddianın doğru olmadığını kanıtlayan belgelere ulaştığını duyurdu.
Hükumet otomobil holdingleri önünde diz çöktü
Alman Çevre Yardım Derneği, salı günü "Alman hükümetinin otomobil holdingleri önünde diz çöküşünün kronolojisi" adlı bir rapor yayınladı. Alman çevre koruma kuruluşu, Eylül 2007'de normal seyir halinde egzozdan çıkan zararlı gazların emisyon normu testlerinin yapıldığı laboratuvar değerlerinin çok üzerinde olduğuna dikkat çekmişti. Dernek, otomobil şirketlerinin egzoz değerlerini özel ayarla manipüle ettiğini ve bunun ‘tüketiciyi sistematik şekilde kandırmak’ olduğunu iddia etmişti.
Çevreci kuruluşlar, aynı yıl federal hükümetten deneme raporlarının açıklanmasını ve egzoz değerlerinin daha sıkı kontrol edilmesini talep etti. Çevre Yardım Derneği 2007 yılından sonra da federal hükümetin dikkatini emisyon problemine çekmeye çalışmış ve resmi makamlardan duruma müdahale edilmesini istedi. Dernek Başkanı Jürgen Resch uyarılarının duymazdan gelindiğini söyledi.
Resch, uyarılarının dikkate alınmadığını DW'ye şöyle anlattı: “Defalarca Ulaştırma Bakanlığı'na başvurduk. Dört yıl önce, şimdi şirketin belini kıran Passat modeli Volkswagen’in Euro 6 emisyon standardının çok üzerinde azot oksit çıkardığını saptadık. Resmi makamlardan ses bile çıkmadı.”
"Bakanlık geç kaldı"
Skandalın ortaya çıkarılmasının ardından Almanya Ulaştırma Bakanı Aleksander Dobrindt’in emisyon değerlerinin gerçekçi bir şekilde ölçülmesi için bağımsız eksperlere direktif verdiğini açıkladı.
Jürgen Resch Bakanlığın geç kaldığını belirterek “Skandalın ABD’deki araştırmalar sonucunda ortaya çıkarılmasından sonra, sekiz yıldır ısrarla istediğimiz şeyler yapılmaya başlandı. Gerçek sürüş şartlarındaki emisyon kontrollerini kastediyorum. Ulaştırma bakanları sekiz yıldır bize bu testlerin mümkün olmadığını söylüyorlardı. Birkaç günde pekala yapılabileceği ortaya çıktı. Ölçümlere keşke yedi yıl önce başlansaydı” dedi.
Çevre koruma derneğinin iddialarına federal hükümet henüz karşılık vermedi. Dernek, Berlin’i emisyon hilekarlığından haberdar olduğu halde kılını kıpırdatmamakla suçladı. Bakanlık ise DW'nin başvurusu üzerine şimdiye kadar yapılan resmi açıklamalara işaretle ‘egzoz sisteminde manipülasyon yapıldığının medyadan öğrenildiğini’ bildirmekle yetindi.
Ulaştırma Bakanı Dobrindt'in, Yeşiller Partisi milletvekili Krischer'in emisyon skandalından haberi olduğu halde görevini ihmal ettiği şeklindeki suçlamasını meclis genel kurulunda yanıtlarken muhalefet milletvekilini yalancılık, saygısızlık ve seviyesizlikle itham etmesi, Alman hükümetinin bu konudaki hassasiyetini ortaya koydu.
Otomobil endüstrisinin gücü
Çevre Yardım Derneği Başkanı Jürgen Resch, otomobil şirketlerinin sadece yasama üzerinde nüfuzunu kullanmakla kalmayıp yasaları da kısmen bizzat hazırladığını söyledi.
Dernek hükümetin yakıt sarfiyatı ile ilgili dahili istatistiklerini mahkeme kararıyla alabilmişti. Avrupa Birliği Komisyonu da temiz hava yönetmeliğine uymadığı için haziranda Almanya hakkında işlem başlatmıştı.
Çevre Yardım Derneği Başkanı Jürgen Resch, Otomobil Endüstrisi Birliği Başkanı'nın fiilen bakan gibi davrandığını ve federal hükümetin branşın çıkarlarını Brüksel’de nasıl savunacağına karar verdiğini söyledi.
Dernek, trafik ve ruhsattan sorumlu motorlu araçlar federal dairesinin lağvedilip bu görevin ABD’deki çevre kontrol dairesi EPA benzeri bağımsız bir denetleme kuruluşuna devredilmesini talep ediyor.(DW)