Dünyada 1,5 milyona yakın insanın ölümüne neden olan koronavirüs ikinci pikini yaşarken aşı konusunda da umut veren gelişmeler yaşanıyor.
Aşıyla ilgili en merak edilen konuların başında, nasıl bu kadar kısa sürede üretilebildiği geliyor. 25 senedir virüslerler ilgili araştırmalar yapan virolog Semih Tareen, Twitter hesabı üzerinden verdiği bilgilerle bu konuya açıklık getirdi.
EN HIZLI BULUNAN AŞI 4 SENEDE BULUNMUŞTU
Bundan önce en hızlı bulunan aşı olan kabakulak virüsü aşısı için 4 sene çalışıldığını, HPV aşısının da 15 senede bulunduğunu hatırlatan Tareen, koronavirüs aşısının hızı konusunda modern bilimin gelişimine ve daha önce hiç olmadığı şekilde şirketler ile hükümetlerin işbirliğine işaret etti.
Tareen, aşı çalışmalarının hızlı olmasına rağmen güvenilir şekilde sürdürüldüğünü belirterek, “Bu başarının sırrı yatırım ve işbirliği, ama en başta insan azmi ve bilim. Bilim ve insan azmi sayesinde Covid-19’dan kurtulacağız” dedi.
Virolog Semih Tareen’in konuyla ilgili uzun paylaşımı şu şekilde:
"AŞI ÇALIŞMALARINA GÜVENİLİR Mİ?"
"Virolog hatırlatması: bugüne kadar en hızlı geliştirilen aşı 4 sene sürdü, (kabakulak virüsü). HPV aşısı 15 sene civarı sürdü. Peki, Covid19 için bu kadar çabuk aşı geliştirilir mi? Bu hızda yapılan aşı çalışmalarına güvenilir mi? Açıklıyorum:
Aşı geliştirilmesinde önemli evreler var:
1-Hastalığın tanınması, eğer viral kökenli ise virüsün izolasyonu ve genomunun sekanslanması
2-Labda in vitro deneylerin yapılması
3-Hayvan modelinin bulunup in vivo deneylerin yapılması
4-Klinik deneyler
5-İmalat, patent, onay.
Her evrede aşının geliştirilme süresi değişebilir: virüsün cinsine göre, kullanılan teknolojiye göre, klinik deneylere hasta bulabilmek, ülkelerin bürokrasisine ve patent kurallarına göre süre uzayıp kısalabilir.
"KORONAVİRÜSLER ÜZERİNDE ZATEN BİLGİMİZ VARDI"
Covid-19 başladığında koronavirüsleri hakkında bilgimiz zaten vardı: İnsanları her sene enfekte eden 4 koronavirüsü var. 2002’deki SARS ve 2012 MERS’ten sonra koronavirüsleri üzerine ciddi araştırmalar başlamıştı. Yeni koronavirüs salgınlarını bekliyorduk ve hazırdık.
SEKANS: Çin’de ilk Covid19 vakasının açıklanmasından 10 gün sonra virüsün genomu sekanslandı. Bu, modern bilim teknolojisi sayesinde oldu. Kıyaslamak gerekirse, AIDS semptomları 1981 senesinde tanındı ama ilk tam HIV genomu 2009 senesinde yayınlandı.
"DENEYLER ZATEN SENELERDİR YAPILIYOR"
İN VİTRO DENEYLER: Koronavirüsleri deneyleri zaten senelerdir yapılıyor. Hücre kültürü modelleri (Vero hücreleri) vardı ve hemen deneylere başlamak çok kolaydı. Bu sayede Covid-19 hastası numunelerinden virüsü labda [laboratuvarda] izole etmek ve üzerinde çalışmak çok kolay oldu.
Koronavirüslerini önceden bildiğimiz için SARSCOV2 virüsünün S kılıf proteini ile hücreye bağlandığı ve 2002’deki SARS gibi hücredeki ACE2 reseptörünü kullandığı tahmin edilip çok çabuk ispatlandı.
Bu bilgiyle aşıların S kılıf proteinine karşı yapılması en mantıklısıydı.
"HAYVAN DENEYLERİ ÇOK ÖNEMLİ"
İN VİVO HAYVAN DENEYLERİ: İnsan klinik deneylerine geçmeden önce hayvan Covid-19 deneyleri çok önemli. SARSCOV2 virüsü farelerin ACE2 reseptörünü tanıyamıyorlar. Bu yüzden virüsü farelere adapte etmek gerekiyor, bu da zaman alıyor. Ama modern bilim sayesinde insanlaştırılmış fareler artık elimizde ve SARSCOV2 ile derhal insan ACE2 reseptörü olan fare model deneyleri başladı. Fareler dışında ayrıca Ferret (dağ gelinciği) modelleri de virolojide sıkça kullanılır ve SARSCOV2 için uygun modeller olduklarını hemen anladık. Makak modelleri de hazırdı.
TEKNOLOJİ: Eski virüs aşı teknolojileri inaktive veya zayıflatılmış virüs kullanıyor. Bu, çok eski ve yavaş bir yöntem: yeni bir salgında virüsün izole edilmesi ve labda yeterli miktarda üretilmesi uzun sürüyor. Fakat RNA teknolojisi sayesinde ilk Covid-19 vakasından sonra 10 gün içinde çıkan sekanstan yola çıkarak ilk RNA molekülleri 2 günde üretilebildi. 2000 senesinde kurulmuş CureVec ve senelerdir RNA aşı teknolojisi geliştiren benzer Moderna, BioNTech gibi şirketler sayesinde SARSCOV2 virüsüne karşı bir RNA aşısı geliştirmek zor olmadı.
"İLK VAKADAN 3 AY SONRA İNSAN DENEYLERİ BAŞLADI"
Bu sayede ilk Covid19 vakasından üç ay geçmeden birinci faz insan deneyleri Moderna tarafından Mart sonu başladı. Hatırlatma: RNA aşı teknolojisi 2008’den beri insanlarda deneniyor.
KLİNİK DENEYLER: Bu evreye gelmeden önce akademik araştırma ve preklinik deneyler gerekiyor. Fakat SARS ve MERS deneyimleri sayesinde, ayrıca aşı teknolojilerinin önceden insanlarda denenmiş olması sayesinde Covid19 başlangıcından klinik deneylerine kısa sürede geldik.
İlk Covid-19’dan sonra ilk faz deneylere 3 ay, üçüncü faz deneylere de 6 ayda ulaştık. Bu, birkaç gelişme sayesinde gerçekleşti:
1-RNA aşıları 2008’den beri insanlarda deneniyordu
2-Oxford’un ürettiği ChAdOx1 viral vektör teknolojisi Covid19’dan önce 330 kişide denenmişti.
"AKADEMİK ARAŞTIRMA ÇOKTAN BAŞLAMIŞTI"
3-SARS ve MERS deneyimleri sayesinde akademik araştırma çoktan başlamıştı ve pandemiye hazırdık,
4-Normalde bir aşının baştan sona gelişmesi için 400 milyon dolar gerekir ve bu parayı toplamak için süre lazım. Fakat pandemiden dolayı sermayenin akışı hızlandı.
5-2014 senesinde en ölümcül Ebola salgınını yaşadık ve bu, bilim dünyasında üzücü bir uyanışı sağladı: 28,616 vaka ve 11,310 ölüm yaşandı. Arkasından DSÖ, Ebola aşısını geliştirmek için özel sektörün teşvik edilmesi gerektiğini belirtti. 2019 senesinde Ebola aşısı onaylandı.
Bu gelişmeler de DSÖ’nün Covid-19 için “Solidarity” (Dayanışma) klinik deneyleri başlatmasında yardımcı oldu.
Ayrıca, aşı gelişmesinde kâr gütmeyen kuruluşlar sayesinde (ABD’de DARPA, Norveç’te CEPI, Avrupa’da PREPARE) yatırımlar devam etti.
"İLK DEFA BU KADARŞİRKET VE HÜKÜMET İŞ BİRLİĞİ İÇİNDE ÇALIŞTI"
BÜROKRASİ: Covid19 sayesinde ilk defa bu kadar sayıda ilaç şirketi, hükümetler, acentalar ve DSÖ iş birliği içerisinde çalıştı.
Aşının fakir ülkelere (92 üye ülke) dağıtımı için GAVI isimli kuruluş devreye girdi.
Şirketler, aşının geliştirilmesinde tamamen bilimsel bir yol izleyeceklerine dair ve güvenilirlik verilerinden ödün vermeyeceklerine dair ortak bir yeminde bulundular. Tıp tarihinde böyle bir şey önceden görülmedi.
Hatırlatma: Normalde aşı ve ilaçların onayı belli bürokratik prosedürlerden geçer. İstisnai durumlarda bir ilaç veya aşı EUA: Emergency Use Authorization (acil kullanım yetkisi) veya Compassionate Use (merhametli kullanım) altında onay alabilir.
"PANDEMİDEN DOLAYI ACİL KULLANIM YETKİSİ VERİLECEK"
Pandemiden dolayı ABD’de ilaç ve aşı onaylayan FDA acentası Covid19 aşılarına önce EUA (acil kullanım yetkisi) verecektir.
Göreceksiniz ki acil kullanım yetkisi için bile bir aşının teknolojisinden tutun, imalatına, ve testine kadar, hatta imal edildiği binanın bulunduğu durum dahi evrakta isteniyor.
En başta HPV aşısı 15 sene sürdü dedik. Fakat HPV Covid-19’a benzer acil bir pandemi olarak görülmedi ve bu yüzden çok daha farklı evrelerden geçti. Akademik deneylerde ilk önemli gelişme 1991 senesinde kaydedildi, HPV aşısı da nihayet 2006 senesinde onaylandı.
"EN HIZLI AŞI 1948 SENESİNDEYDİ"
En başta kabakulak aşısı en çabuk geliştirilen aşı dedik (4 sene). Fakat bu 1948 senesinde idi. Virüs 1945’te izole edildi ve ilk aşı (inaktive virüs aşısı) 1948 senesinde onaylanıp 1949’da dağıtıldı. Fakat yeteri kadar etkili olmadığı için bırakıldı.
Bugün kullanılan kabakulak aşısı 1977’de onaylandı. HIV’ye hala aşı bulunamamasının sebebi yeteri kadar yatırım veya çaba harcanmadığı için değil, fakat virüsün biyolojisi ile alakalı.
Çocuklarda en çok hastanelik olmaya sebep olan RSV’ye karşı 40 senedir hala aşı bulunamadı. Sebep: Yine virüsün biyolojisi ile alakalı.
"COVID-19 İÇİN ŞANSLIYDIK"
Covid-19 için şanslıydık: yukarıda bahsettiğim pek çok etken sayesinde yatırım olsun, bilim olsun, bürokrasi olsun, pandemiye hazırdık.
Ayrıca aşı çalışmaları çok olumlu şekilde ilerliyor. Zika virüsüne mesela aşı bulmak çok zor, çünkü ADE isimli mekanizma yüzünden aşılar virüsün normalde enfekte olmayan hücreleri enfekte edebilmesini sağlıyor (antikor virüs ile hücre arasında köprü oluşturuyor.
"BİLİM TARİHİNDE BİR İLK"
Özet: bilim tarihinde ilk defa bu hızda ama güvenilirlikten ödün vermeden bir aşının geliştirilmesine tanık oluyoruz. Önceki gelişmeler ve yatırımlar sayesinde, hükümetlerin işbirliği sayesinde seneler süren bir aşı bir sene sürüyor.
Bu başarının sırrı yatırım ve işbirliği, ama en başta insan azmi ve bilim. Bilim ve insan azmi sayesinde Covid-19’dan kurtulacağız.
Kimseye hekim tavsiyesi vermiyorum. Mevcut aşılardan sizin için en uygun olanını hekiminizle beraber karar verebilirsiniz.
Bu bilgileri 25 senedir virüslerle çalışan biri olarak, son 10 senedir FDA ile aşı geliştiren bir bilim insanı olarak paylaşmak istedim. Teşekkürler."
TÜRKİYE'NİN ALACAĞI AŞIDA YAŞ SINIRI
Öte yandan koronavirüse karşı yerli aşı çalışmalarını sürdüren Türkiye, 50 milyon doz CoronaVac aşısı için Çin ile anlaştı. Çin aşısı hakkında bilgi veren Prof. Dr. Haluk Eraksoy ise aşının faz çalışmalarında 59 yaş altına yapıldığını söyledi.