Venezuela'nın dünya haritasındaki yeri darbe girişiminden sonra gündeme geldi. Peki Venezuela nerede? Venezuela hangi kıtada bulunmakta? Venezuela son günlerde ülkemizde ve dünyada gündemin ilk sıralarında yer alıyor. ABD Başkanı Donald Trump Venezuela Ulusal Meclis Başkanı Juan Guaido'nu yeni devlet başkanı olarak tanımıştı. Maduro ise bunun açık bir darne girişimi olduğunu açıklamış ve mücadele edeceğini söylemişti. Bütün bu gelişmelerden sonra merak edilen Venezuela hakkındaki detaylar haberimizde...
Gündemdeki ülke Venezuela hakkında birçok ayrıntı merak ediliyor. Venezuela'da neler oldu? Venezuela Ulusal Meclis Başkanı Juan Guaido'nun kendini Devlet Başkanı ilan ederek Başkanlık yemini etmesinin hemen ardından ABD Başkanı Donald Trump'ın Juan Guaido'yu ülkenin "geçici devlet başkanı" olarak tanıdığını açıklaması Venezuela'yı karıştırmıştı. ABD'nin skandal kararına ilişkin konuşan Maduro "ABD kukla bir hükümet kurmak için bir operasyon düzenliyor! Sadece halk kendi başkanını belirler. Vazgeçmiyorum" dedi ve çabaları boşa çıkardı.
VENEZUELA NEREDE? HARİTADAKİ YERİ…
Venezuela, Güney Amerika’da yer alan bir ülkedir. Resmi adı İspanyolca República Bolivariana de Venezuela olup Bolivarcı Venezuela Cumhuriyeti anlamına gelir. Kuzeyinde Karayip Denizi, doğusunda Guyana, güneyinde Brezilya ve batısında Kolombiya ile çevrilidir. Venezuela açıklarında Küçük Antiller adaları olan Aruba, Kurasao, Bonaire (son ikisi Hollanda Antilleri’ne bağlı) ile Trinidad ve Tobago ada devletçikleri bulunur.
VENEZUELA TARİHİ
İspanyolların Güney Amerika’da ilk sürekli yerleşimlerinden biridir. Başarısız birkaç ayaklanmadan sonra ülke, sonunda İspanya’dan bağımsızlığını ünlü Simón Bolívar önderliğinde 1821’de kazanmıştır. Bağımsızlığının ilk yıllarında şimdiki Kolombiya, Panama ile Ekvador’la birlikte Büyük Kolombiya’nın bir parçasını oluşturan Venezuela, 1830 yılında bu birlikten ayrılmıştır.
Venezuela’nın yakın tarihinde 19. yüzyılın tümü ile 20. yüzyıl başları siyasal çalkantılar, diktatörlükler ve devrimlerle doludur. Siyasi yaşama baktığımızda 1948’de Acción Democratica (Demokrasi Hareketi) partisinin lideri Rómulo Gallego'nun iktidarına son veren Marcos Pérez Jiménez'ün diktatörlüğü 10 yıl sürmüştür. Daha sonra 1958'de uzun yıllar egemen olacak sistemin başlangıcı sayılan Punto Fijo anlaşması büyük politik partiler arasında imzalandı. Aralık 1958'deki seçimleri Rómulo Betancourt kazanmıştır. Bu tarihten sonra iktidarın merkez sol parti Acción Democratica (AD) ve sosyal-Hristiyan eğilimli parti COPEI arasında gidip geldiği bir süreç görülür. Punto Fijo sürecinin o dönem diğer Latin Amerika ülkelerine demokrasiye geçişin nasıl olması gerektiğine dair önemli bir model olarak gösterildiğini belirtmektedir
Fernando Casado Gutiérrez, ülkenin politik hayatını bir takım dönemlere ayırır: 1958-1968 arasında demokratik sistem kurulmuş ve kurumsallaştırılmış; 1988'e kadar iki partili bir sistem yürümüş ve 1989-1998 arasında ise sistem zayıflamış ve krize girmiştir. Bir görüşe göre, mevcut partilerin seçim başarısına odaklanmış olmasının ve ideolojilerinin birbirinden farksız hale gelmesinin sisteme olan güvenin azalmasında önemli payı olmuştur. Gözlemciler özellikle 1980'lerden itibaren varolan sistemi “Partidokrasi” olarak tanımlarlar ve bu dönemde iki partinin (AD ve COPEI) ülkede yeni açılımların oluşmasını tıkadıklarını söylemektedirler.