Adıyamanlı iş insanı Sadık Gürsoy’un, Gaziantep’in Şehit Kamil ilçesinde Milli Emlak’a ait bir arsayı geçen mayısta satın almak istemesiyle başlayan olaylar zinciri, AK Partili Adıyaman milletvekili Ahmet Aydın, kuzeni ve aynı zamanda danışmanı Ömer Faruk Işık, diğer kuzeni ve Adıyaman Halkbank Şube Müdürü Mehmet Yunus Selçuk, Ankaralı mafya lideri Feridun Öncel’in yakını Salih Azad Öncel’in içinde yer aldığı adli yargılama sürecine konu oldu.
İş insanı Gürsoy, bu kişiler hakkında sahte belge hazırlayarak kendisini dolandırdıkları iddiasıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Ancak sonrasında şüphelilerin, Gürsoy hakkında karşı suç duyurusunda bulunmaları nedeniyle bu kez Gürsoy, zorla senet imzalattırmak ve şantaj yapmak iddiasıyla tutuklanarak cezaevine konuldu.
YENİ DANIŞMAN OLAYI
AK Parti Genel Merkezi’nde çalışan Kürşat Ayvatoğlu’nun adının karıştığı skandalın ortaya çıkmasıyla başlayan “danışman” tartışmaları siyasi gündemde yerini korurken, benzer biçimde AK Partili Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın’ın kuzeni ve danışmanı Ömer Faruk Işık ile arkadaşlarının adının karıştığı yeni olaylar gün ışığına çıktı.
T24’te yer alan habere göre, iş insanı Sadık Gürsoy’un Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na 7 Ocak 2021 günü yaptığı suç duyurusu oldu.
Gürsoy’un avukatlarınca yapılan suç duyurusundaki iddialara göre, siyasette yeni tartışmalara neden olabilecek gelişmeler geçen mayısta Adıyaman’da başladı. Adıyaman’da yaşayan iş insanı Sadık Gürsoy, yaklaşık 15 yıldır tanıdığı yakın arkadaşı Ömer Faruk Işık’tan teklif aldı. Aynı zamanda AK Parti milletvekili Ahmet Aydın’ın kuzeni ve danışmanı olduğu ifade edilen Işık’ın, “Gaziantep’in Şehit Kamil ilçesinde Milli Emlak’a ait olan ve piyasa değeri 200 milyon lira olduğu öne sürülen 33.5 dönümlük arazinin Gürsoy’a satışının sağlanması” teklifinde bulundu.
200 MİLYONLIK SATIŞ İÇİN 50 MİLYONLUK MASRAF
Işık, 200 milyon lira değerinde olduğunu belirttiği arazinin Gürsoy’a satışının yapılabilmesi için 50 milyon liraya gerek olduğunu anlattı. Buna karşın Gürsoy, kendisinin üç milyon lirası olduğunu belirterek öneriyi geri çevirdi.
AYDIN’LA GÖRÜŞME İDDİASI
Ancak aynı suç duyurusundaki iddiaya göre; bu görüşmenin ertesi günü Gürsoy’u tekrar telefonla arayıp Ankara’ya gelmesini istedi. Işık, telefonda “AK Parti Milletvekili Aydın’ın kendisiyle görüşmek istediğini” ifade etti. Davet üzerine geçen Haziran’da Ankara’ya gelen Gürsoy, Aydın’la AK Parti Genel Merkezi’nde görüştü. Suç duyurusunda, görüşmede Gürsoy’un kendisinde istenildiği miktarda para bulunmadığını söylemesi üzerine Aydın’ın, kendisine Ömer Faruk Işık ile Mehmet Yunus Selçuk’un yardımcı olacağını söylediği iddiasına yer verildi.
Sonrasında Işık ve Selçuk, Gürsoy’u ikna etmek amacıyla telefon görüşmeleri yapmaya devam etti. Bu arada Gürsoy’a 200 milyon lira değeri olduğu ifade edilen arazinin tapu belgesi gönderildi. Gürsoy’un ikna olmasının ardından Işık ve Selçuk, iş insanından 8 milyon lira nakit para hazırlayıp Ankara’ya gelmesini istedi.
ELDEN TESLİM EDİLEN PARALAR
Suç duyurusuna göre, talimat üzerine Gürsoy, Adıyaman Vakıfbank’tan aldığı 9.5 milyon lira teminat karşılığında aldığı paradan yaklaşık 7 milyon lirasını tapu harç bedelinde kullanılmak üzere Işık ve Selçuk elden teslim aldı. Teslimat sırasında Gürsoy’un yanında Hacı Okan Öztürk ile Necmi Gürsoy; Işık ve Selçuk’un yanında ise, Salih Azad Öncel ve İsmail Gökhan Selçuk vardı. Zaman içinde Işık ve Selçuk’un talep ettiği masraf miktarı çerçevesinde yüklü miktarda para, Gürsoy tarafından teslim edildi.
Verilen paralardan 750 bin Euro’luk bir bölümü İstanbul’da bir dövizciden alınarak Salih Azad Öncel’e teslim edildi.
ANKARA YERİNE YOZGAT’TA TAPU İŞLEMİ
Parasal işlemlerin yürütülmesi sonrasında ekim ayına gelindiğinde iddiaya göre; Işık ve Selçuk tapu işlemlerinin Ankara Büyükşehir Belediyesi’ndeki yoğunluk nedeniyle Yozgat’ın Kadışehri ilçesinde yapılacağını belirtti. Sonuçta, topluca Yozgat’a gidildi, işlemler tamamlandı ve Gaziantep’in Şehit Kamil ilçesindeki arazinin tapu belgesi Gürsoy’a verilerek resmi işlem tamamlandı.
TAPU BELGESİ SAHTE ÇIKTI
Ancak, sonrasında Gürsoy geçen aralıkta Milli Emlak’a giderek tapuyu sorgulattığında böyle bir tapu kaydı olmadığını gördü. Gürsoy, kendisine verilen tapu belgesinin yanı sıra tapu harcı için yatırılan yaklaşık 7 milyon liralık banka dekontunun da sahte olduğunu tespit etti.
Bu gelişmeler üzerine, Gürsoy, anlaşma yaptığı kişilerle buluştu. Kendilerinden toplamda 36 milyon 243 bin liralık senet aldı. Senetler, işlemleri takip eden Mesut Öztunç tarafından imzalandı.
BU KEZ KARŞI TARAF ŞİKAYETÇİ OLDU
Gürsoy’u dolandırdığı iddia edilen Işık, Selçuk, Öncel ve Öztunç’un Gürsoy hakkında savcılığa şikâyetçi olmalarıyla olayın boyutları değişti.
Gürsoy’un kendisini dolandırdıklarını iddia ettiği Işık ve Öncel, 8 Ocak 2021 günü Ankara Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şubesi’ne giderek Gürsoy’dan şikâyetçi oldular.
ÖLÜMLE TEHDİT İDDİASI
Işık ve Öncel, Gürsoy’la aralarında ticaret geliştiğini ve sonrasında çıkan anlaşmazlık nedeniyle Gürsoy’un kendilerini tehdit ettiğini iddia ettiler. Gürsoy’un silah zoruyla Mesut Öztunç’a senet imzalattığını, görüntü alarak kendilerine şantaj yaptığını iddia eden şikâyetçiler, Gürsoy’un Kavaklıdere’de kaldığı otelde olaylar yaşandığını anlattı. Işık ve Öncel, Gürsoy’un kendilerini öldürmekle tehdit ettiğini kaydetti.
RUHSATSIZ SİLAHLAR BULUNDU
Şikâyet üzerine polis, savcılık talimatıyla şikâyetçilerin adresini verdiği oteldeki iki odada arama yaptı. Aramada, odalarda seri numaraları kazınmış Beratta marka üç ruhsatsız tabanca, mermiler ile Gürsoy’un kendisine ait ruhsatlı silahı elde edildi.
Şikâyetçiler, kendilerinin Gürsoy tarafından İstanbul’a davet edildiğini ve Gürsoy’un bir adamı aracılığıyla bir eğlence mekânına götürüldüklerini ve burada kendilerinin gizli biçimde kamera kaydına alındıklarını, sonrasında bu görüntülerin sosyal medyada yayımlandığını belirttiler.
İDDİANAME HAZIRLANDI
Polis tarafından gözaltına alınan Gürsoy, sorgusu tamamlandıktan sonra adliyeye çıkartıldı. Gürsoy, şikâyetçilerin iddiaları ve otel odasında ele geçirilen silahlar nedeniyle tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı mart başında Gürsoy hakkında iddianame hazırladı. Savcı Rüstem Teyran tarafından hazırlanan iddianamede, Gürsoy’un, “Silahla yağma, özel hayata ilişkin görüntü ve sesleri ifşa etmek, şantaj, cebir - tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, başkasını bir malı teslimi veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılmak suretiyle yağma, özel hayatın gizliliğini ihlal etmek” suçlarından yargılanması talep edildi.