Tarihi Vaniköy Camii'nde çıkan yangın ile alakalı devam eden soruşturma çerçevesinde düzenlenen bilirkişi raporunda, yangının eskiyen elektrik tesisatından çıktığı belirlendiği görüşüne yer verildi. Yangında kasıt olmadığı bildirilen raporda, eskimiş elektrik tesisatını denetlemeyen vakıf yönetimi, gerekli önlemleri almakta yeterli özeni göstermediği için kusurlu bulundu.
Üsküdar'da bulunan Tarihi Vaniköy Camisi'nde 15 Kasım 2020 tarihinde çıkan yangına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında 1 elektrik mühendisi, 1 itfaiye amiri, 1 makine ve ısı sistemleri mühendisi ile yangın sigorta eksperinden oluşan bilirkişi heyetinin hazırladığı rapor dosyaya girdi.
“BAĞDADİ YAPI NEDENİYLE ALEVLER BÜYÜDÜ”
Raporda, tarihi olan caminin duvarlarının bağdadi yapı sınıfına girdiği ve bu nedenle alevlerin kısa sürede caminin her tarafını sardığı aktarıldı. Caminin alttan ısıtma çoklu tesisat kabloları, görüntü sistemi ya da ses sistemi kablolarında meydana gelen ısının zamanla aleve dönüştüğü, daha sonra duvar içlerinden sinsice yayılıp her şeyi tutuşturarak büyüdüğü kaydedildi. Yangının 2 saatte kontrol altına alındığının belirtildiği raporda, yangının başlangıç noktasının elektronik ses sistemi ya da sistemin bulunduğu bölgedeki kablolarda oluşmuş ya da burayı besleyen başkaca kablolarda olabilecek elektriksel bir kaçağın meydana getirdiği ısı kaynağı yanmayı başlatarak genişlemesi sonucu yangına dönüşmüş olabileceği belirtildi.
“KASIT YOK, BİLGİSİZLİK VE DİKKATSİZLİK VAR”
Olayda kasıt olmamakla birlikte bilgisizlik, dikkatsizlik sonucu yangının meydana geldiği ve büyüdüğünün vurgulandı.
“ELEKTRİK KABLOSUNDAKİ ISINMA ALEV KAYNAĞINA DÖNÜŞTÜ”
Raporda, yangının çıktığı bölgede bulunan ses sistemi, kamera kayıt sistemi ya da klima sistemindeki kablolarda veya bu düzenekleri besleyen elektrik kablosunda meydana gelen ısınmadan kaynaklı kablo izolasyon malzemesinde ergime/ısınma meydana geldiği, daha sonra alev kaynağına dönüştüğü, ısınmanın ise elektrik tesisatının çok eski olmasından ötürü muhtemel bir kaçaktan dolayı meydana geldiği kaydedildi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı İtfaiye Daire Başkanlığı Anadolu yakası İtfaiye Müdürlüğü tarafından düzenlenen Yangın Raporunda, yangının çıkış noktasındaki elektriksel ekipmanlar veya bu ekipmanları besleyen elektrik kablolarının yangının çıkış kaynağı olduğunun değerlendirildiği hatırlatıldı.
Caminin yönetiminin Yeni Valide Vaizi Şeyh Vani Mehmed Efendi Bin Bestam Vakfı’na ait olmasından ötürü camide Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yalnızca personel temin işini yürüttüğü belirtildi.
VAKIF YÖNETİMİ KUSURLU: “GEREKLİ TEDBİRLERİ ALMADI”
Camide gereken teknik kontrol çalışmaların vakıf tarafından yürütülmesi gerektiğinin kaydedildiği raporda, vakıf camiinde yapılacak teknik kontrol işlerle ilgili Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bir yetkisinin olmadığının anlatıldı. Raporda, Yeni Valide Vaizi Şeyh Vani Mehmed Efendi Bin Bestam Vakfı’na ait camide alınması gerekli teknik tedbirlerin vakıf yönetimi tarafından alınması gerektiği, gerekli tedbirleri almakta yeterli dikkati göstermeyen vakıf yönetiminin olayın meydana gelmesinde kusurlu olduğu vurgulandı.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Vaniköy Camisi’nde çıkan yangına ilişkin “yangın çıkararak genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması” ve “kamu hizmetine ayrılmış mala zarar verme” suçlarından yürütülen soruşturma titizlikle sürüyor.
TARİHİ CAMİ KÜLE DÖNDÜ
15 Kasım'da çıkan yangın sonucu kullanılamaz hale gelen Vaniköy Camisi, 1660'lı yıllardan bugüne ayaktaydı.
Üsküdar Kandilli'de Vaniköy Caddesi’nde bulunan, Osmanlı döneminden kalan tarihi cami, yıllar içinde İstanbul Boğazı'nın sembollerinden biri haline gelmişti.
Net tarihi bilinmeyen ancak 1685'te vefat eden Vani Mehmed Efendi tarafından kimi kaynaklara göre 1665, kimine göre 1670 yılında inşa edildi.
Kendisinden sonra gelen pek çok ilim ve fikir adamını düşünceleriyle etkileyen Vani Mehmed Efendi, IV. Mehmed tarafından kendisine verilen bölgeye küçük bir medrese, 17 yalı ve bir çeşme yaptırdıktan sonra bölgenin adı da 'Vaniköy'e dönüştü.
Boğaz gezisine çıktığı zamanlarda Vaniköy Camisi'ni ziyaret eden I. Mahmud, 1752-1753'te caminin onarımını yaptırdı, ardından camiye hünkar mahfili ilave edildi.
Cami II. Mahmud (1808-1839) döneminde bir kez daha onarımdan geçti.