Cemal Kaşıkçı’nın ölümünde ‘talimatı veren adam olarak’ okların çevrildiği Prens Muhammed’in etrafındaki çember daraldı. Veliaht üzerinden Ortadoğu’da yeni siyasi mimari planını devreye sokan ülkeler ise kanlı cinayeti unutturmak için elinden gelen her adımı atıyor.
PRENSİN BU İŞTEN SIYRILMASI CİNAYETLERE RUHSAT SAĞLAR
Cumhurbaşkanı “Cinayet emri en üst Suudi makamlardan geldi ancak bu Kral değil” dedi. Batı başkentleri de isim vermeden okları Veliaht Prens’e çevirdi. Vahşetin sorumlularının hesap vermesine ilişkin beklenti sürerken Kaşıkçı’nın yazarı olduğu Washington Post gazetesi olaya ilişkin analizinde “Ortadoğu’nun geleceği adaletin sağlanmasına bağlı. Prens sıyrılırsa bu diktatörlere neyin ruhsatını verir” ifadesini kullandı.
SUUDİLER, YEMEN’DE İNSANİ KONVOYU VURDU
Prens’in etrafındaki çember iyice daraldı. Ancak Suudiler üzerinden siyasi hesap güden İsrail ve Mısır gibi ülkeler gündemi değiştirmek için tüm yolları devreye soktu. Öte yandan Kaçıkçı vahşeti ortadayken Suudi öncülüğündeki koalisyon güçlerinin, Yemen’de insani yardım kuruluşu Oxfam’ın konvoyunu vurduğu bildirildi. İngiltere’nin desteklediği koalisyonun saldırısı nedeniyle Başbakan May’e sert eleştiriler yöneltildi.
Suudi muhalif gazetecinin katledilmesine ilişkin tüm deliller gün yüzüne çıktı. Batı başkentleri, infaz emrini Suudi Prens Muhammed’in verdiği konusunda ortak safta buluştu. Dünyadan Riyad’a “Sorumlular hesap vermeli” çağrıları yağmaya devam ederken aralarında İsrail ve Mısır’ın bulunduğu ülkeler Veliaht’a kalkan olmak için sıraya girdi. Koltuğa oturduğu günden bu yana yakın ilişki kurdukları Prens’ten, Ortadoğu’da hayata geçirmek istedikleri plana tam destek sağlayan Netanyahu ve Sisi, ABD Başkanı Trump’a “Riyad’la ipleri koparma” mesajı verdi. BAE ile birlikte üç başkent, izleri Suudi sarayına ulaşan cinayeti unutturmak için elinden geleni yapmaya başladı.
Örtbas çabalarına karşın kamuoyu cinayeti gündemde tutmayı sürdürüyor. Vahşi olayın perde arkasına ilişkin detayları paylaşmaya devam eden Amerikan Wall Street Journal gazetesi, Prens Muhammed bin Selman’a en yakın isimlerden olan ve basın danışmanlığını yapan Suud el-Kahtani’nin gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesi için İstanbul’a gönderilen suikast timinin yöneticisi olduğunu ileri sürdü. Suudi Kraliyet Ailesinden bazı kişiler, hükümet danışmanları, Batılı yetkililer, aktivistler gibi kaynaklara dayandırılan haberde, 40 yaşındaki Suud el-Kahtani’nin Kaşıkçı cinayeti için İstanbul’a gönderilen suikast timini yöneten kişi olduğunu iddia etti. Haberde, “Kahtani’nin bu cinayetteki muhtemel rolü, Suudi Arabistan’ın Veliaht Prens’i bu işin dışında tutma çabalarını da zora sokuyor” ifadesi kullanıldı. Habere göre, Prens Muhammed bir taraftan ülkesinde sosyal reformlar yaparken, Prens’in en yakınındaki isimlerden Kahtani de muhalif seslere karşı sıfır tolerans politikası yürüttü ve basın danışmanının radarına giren ilk kişilerden biri Kaşıkçı oldu.
Kahtani, önce Kaşıkçı’nın bazı vaatlerle kandırılarak Suudi Arabistan’a dönmesini sağlamak istedi ve Suudi gazeteciye “Veliaht Prens editörlüğünüze değer veriyor. Sizi tekrar Suudi Arabistan’da görmek istiyor” mesajını gönderdi. Cemal Kaşıkçı’nın ülkesine dönmemesi üzerine Suudi yönetimi gazetecinin oğlu Salih’e ülkeden çıkış yasağı koydu ve İstanbul’daki başkonsolosluktaki cinayet planlanmaya başlandı. Kaynaklara göre, Kaşıkçı’ya İstanbul’daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’nda 2 Ekim tarihi için randevu veren konsolosluk görevlisi de Kahtani ile sürekli iletişim halindeydi. Prens Muhammed bin Selman’ın en güvendiği bir diğer isim olan Suudi Arabistan İstihbarat Şefi Yardımcısı General Ahmed el-Assiri de Kahtani’den aldığı emir doğrultusunda suikast timini topladı. Suikast timinin İstanbul’a giderken kullandığı ve Prens Muhammed bin Selman’ın ofisi tarafından kontrol edilen havayolu şirketine ait uçakların kullanım iznini onaylama görevinin de Kahtani’de olduğunu vurgulayan kaynaklar, Kral Selman bin Abdulaziz’in Kaşıkçı cinayetine ilişkin Türk yetkililerin topladığı deliller hakkında bilgilendirildikten sonra hem Assiri’yi hem de Kahtani’yi görevden aldığını belirtti.
Kahtani’nin yerli basın üzerindeki kontrolü artırdığı, ayrıca sosyal medyada yazılanların kontrol edilmesi için 3 bin kişiden oluşan bir heyet kurduğunu dile getiren kaynaklar, Kahtani’nin kadın hakları savunucularını susturmak için de kampanya yürüttüğü bilgisini paylaştı. Söz konusu kaynaklar, Katar krizi, kadın hakları aktivistlerinin susturulması gibi Muhammed bin Selman’ın en tartışmalı kararlarına Kahtani’nin öncülük ettiğini kaydetti.
EYFEL KAŞIKÇI İÇİN KARARDI
Dünyanın dört bir yanında gazeteciler Cemal Kaşıkçı cinayetinin aydınlatılması için protestolarını sürdürüyor. Önceki gün de Sınır Tanımayan Gazeteciler Paris’te bir araya geldi. Eyfel Kulesi bir dakikalığına Kaşıkçı anısına karartıldı.