VOLGA KUŞÇUOĞLU / İSTANBUL
Almanya’da geride kalan Federal Meclis seçimlerinin ardından aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisinin yükselişi ve muhtemel koalisyon senaryoları tartışılırken, Türkiye’de ise Ankara-Berlin arasındaki ilişkilerin seçimlerin geride kalmasıyla beraber düzelip düzelmeyeceği merak ediliyor. Başbakan Binali Yıldırım ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Almanya’da pazar günü düzenlenen seçimlerin ardından yaptıkları açıklamalarda ilişkilerin düzelmesine yönelik beklentilerini dile getirdi. Peki bu beklentinin Berlin’deki karşılığı ne olacak? Alman Marshall Vakfı Ankara Masası Direktörü Özgür Ünlühisarcıklı, Almanya Başbakanı Angela Merkel’in, seçim sonuçlarının ardından koalisyondan ayrılacağını açıklayan Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) yerine Hür Demokrat Parti (FDP) ve Yeşiller ile kuracağı yeni koalisyon döneminde ilişkilerin düzelmesinin daha da zor olacağı kanısında. Yeşiller’in, SPD’ye göre Türkiye’ye karşı çok daha sert bir tutuma sahip olduğuna dikkat çeken Ünlühisarcıklı, partinin lideri Cem Özdemir’in Dışişleri Bakanlığı’na getirilebileceğini ifade ediyor. Özdemir, daha önce Türk hükümetiyle sert polemikler yaşamıştı. Ünlühisarcıklı’ya göre ilişkilerin düzelme ihtimalini zora sokan bir başka sebepse Merkel’in sağa kayma ihtimali. Aşırı sağcı AfD’nin, seçimlerde Merkel’in Hristiyan Birlik ittifakından yaklaşık bir milyon oy çaldığı tahmin ediliyor. Özgür Ünlühisarcıklı, “Şansölye Merkel, kendi sağında kalan bir partiye oy kaybettiği için bundan sonra bu seçmenin hassasiyetlerine karşı daha dikkatli olacaktır” diyor. Muhtemel koalisyonun üçüncü ortağı FDP ise Türkiye karşıtlığının en az göze battığı parti. Ünlühisarcıklı, Ankara’nın FDP üzerinden bir çıkış arayabileceğini belirtirken, öte yandan bu partinin Merkel’in Türkiye politikalarına destek vermese bile, Şansölye’ye itiraz etme konusundaki kredisini Türkiye için harcama ihtimalini düşük görüyor. Ayrıca Ünlühisarcıklı, Ankara’nın seçimlerden sonra ilişkilerin düzeltilmesine yönelik mesajlarını ise ‘seçimlerden önce hazırlanmış, ancak seçim sonuçlarına göre gözden geçirilmemiş gibi görünüyor’ sözleriyle yorumluyor.
İLİŞKİLERDE RUSYA MODELİ
AB’ye bağlı düşünce kuruluşu Avrupa Uluslararası İlişkiler Konseyi’nin Berlin Ofisi’nden Dr. Gustav Gressel ise Almanya’nın son dönemde benimsediği Türkiye karşıtı çizgiyi seçimlere değil, ‘paradigma değişikliğine’ bağlıyor. Berlin’in önceden Türkiye’yi ‘otoriter eğilimler gösteren bir demokrasi’ olarak gördüğünü ve Avrupa’ya yakın tutarak dönüştürebileceğine inandığını, bugünse ‘otoriter bir rejim’ olarak gördüğünü ve ilişkilerin tamamen tek taraflı çıkara dayalı ‘işlemsel’ düzeye indiğini kaydediyor. Gressel, Berlin’in artık Türkiye’ye karşı ancak ‘sert pazarlık ve baskı’ ile sonuç alabileceğini düşündüğünü ifade ediyor. Gressel, bu durumun seçim dönemindeki tartışmaların ötesinde olduğunu belirterek Rusya’ya karşı da 2014’te benzer bir paradigma değişikliğine gidildiğini hatırlatıyor.
ÇİFTE VATANDAŞLIK KALKABİLİR
Ankara-Berlin arasındaki kötü ilişkiler ve aşırı sağın yükselişi, Almanya’da yaşayan üç milyondan fazla Türk’ü doğrudan etkiliyor. Aşırı sağ seçmenin Türkiye’ye karşı daha sert bir politika talep ettiğine dikkat çeken Özgür Ünlühisarcıklı, sağa kayan Alman hükümetinin, önümüzdeki dönemde çifte vatandaşlığı kaldırabileceğini belirtiyor. Gustav Gressel ise Yeşiller bu uygulamaya karşı çıkarken FDP’nin destek verdiğini, CDU’nunsa ikiye bölünmüş durumda olduğunu ifade ediyor. Gressel, çifte vatandaşlığın kaldırılmasının, koalisyon hükümetinin kurulması sürecindeki pazarlıklarda gündeme gelecek konulardan biri olduğunu ve gerçekleşip gerçekleşmeyeceğinin bu pazarlıklara göre belirleneceği tahminende bulunuyor.