Gürcistan Batum’da yapılan bir inşaat projesinin mobilya montajını yapmak için Türkiye’den Gürcistan’a götürülen 30 Türk işçi, iş bitiminde yaptıkları işin ücretini alamadıkları için Gürcistan’da mahsur kaldı. Bir aydır duş alamadıklarını ve üç gündür yemek yiyemediklerini ifade eden Ustabaşı Halil İpek, “Biz burada hak, adalet ve emek arayışı içerisindeyiz. Bize yardımcı olun” çağrısında bulundu.
Gürcistan Acara Özerk Cumhuriyeti’nin yönetim merkezi Batum’da yapılan bir inşaat projesinin mobilya montajını yapmak için Türkiye’den Gürcistan’a götürülen 30 Türk işçi, 80 gün içerisinde 740 dairenin mobilya montajını yaptı. İş bitiminde firmadan maaşlarını alamayan işçiler, Gürcistan’da mahsur kaldı. Gürcistan’daki inşaat projesinin şantiyesinde uygunsuz koşullar altında yaşadıklarını ifade eden işçiler, yetkililerden yardım bekliyor.
“MAAŞLARIMIZI ALAMIYORUZ”
İş bitiminde paralarını alamadıkları için Gürcistan Batum’da mahsur kaldıklarını ifade eden Ustabaşı Halil İpek, “Biz şuan 30 arkadaşımla birlikte Gürcistan’da bir şantiyedeyiz. Bir mağduriyet yaşıyoruz. Bizi Türkiye’den toplayıp gelen Serkan isminde bir şahıs var. O da şuan ortada yok. Türkiye’de Kastamonu’nun Tosya ilçesinde bulunan bir firmanın işine geldik. Ve bu firmanın iş montajını yaptık. 80 gün içerisinde biz bu firmaya 740 dairenin mobilya montajını yaptık." dedi.
"Adamlardan maaş talep ettiğimizde ise bize şunu dediler; sizin maaşınızla biz alakadar değiliz, sizi buraya toplayıp getiren kişi sorumlu" şeklinde konuşan İpek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu şahıs sadece bu firmaya işçi taşeronluğu yapmış, yani bu adam işe alım yaptırıp bizim maaşımızdan hükümlü değil. Firma bir haftadır sizin ödemenizden Serkan ismindeki şahıs sorumlu diyor. Serkan isimli şahıs da diyor ki ben buraya sizi sadece işçi topladım, geldim. Bu firmaya devrettim. Ben hiçbir şekilde ödemeden sorumlu değilim. Şimdi hak ve adalet arayışı içerisindeyiz. Biz burada emek arayışı içerisindeyiz. Burada 10 gündür yaşadığımız mağduriyet var. Son üç gündür yemek yiyemiyoruz, bir aydır banyo yapamıyoruz, çamaşır yıkayamıyoruz”